Önceki iki bölümü lütfen atlamayın.
Yakın aralıklarla bölüm atınca sadece son bölümü okuyorlar genelde.Keyifli Okumalar~
Taehyung, Taeyong'un odasından ayrılığında güneş batalı epey oluyordu.
Sıcak bir duşun ardından uyumayı planlıyordu. Fakat muhafızları aşıp kendi odasına girdiğinde, günlük giysileri yerine geceliği ile yatağın üzerinde oturan bir Jungkook ile karşılaştığında afalladı.Kısa bir süre için kapının önünde bekledikten sonra konuştu.
"Neden buradasın? Bu kadar erken bir saatte." Ardından Jungkook'un cevap vermesini beklemeden büyük dolaba doğru yürüdü. Duş almaktan vazgeçmişti, geceliğini giyip uzansa daha iyi olurdu.Jungkook, şaşırsa da elindeki altından yapılmış şarap kadehini sıkmakla yetindi. Küçük omega onunla konuşurken yüzüne bakmaya bile tenezzül etmemişti. Alfa, herkesin önünde korkudan titremesine ve itaatkâr olmasına alışkındı. Oturduğu yataktan kalkıp büyük dolabın önündeki eşine yaklaştı.
O sırada Taehyung, giymek için krem rengi bir geceliği dolaptan çıkarmak ile meşguldü. Sırtındaki sert göğsü ve endeksindeki nefesi algıladığında yutkundu.
"İzin verirsen geceliğimi giyip yatacağım. Hekim dinlenmemi söyledi," Kurumuş dudaklarını diliyle ıslatıp devam etti. "Bebek için."
Jungkook, omeganın küçük belini kavradı ve onunla yüz yüze gelecek şekilde çevirdi.
"Neden yüzüme bakmıyorsun?"
Büyük ellerinden biriyle Taehyung'un çenesini kavramışken söylendi.Kızıl saçlı omega korksa da yutkundu ve bakışlarını Jungkook harici her yerde gezdirirken cevapladı.
"Çünkü seni görmek istemiyorum."Jungkook tamamen afallamıştı. Hemen önünde duran, çıplak elleriyle öldürebileceği kadar kırılgan ve güçsüz omeganın kendisine hangi cüretle böyle davrandığını anlamamıştı. Taehyung'un çenesindeki tutuşu sıkılaşırken ondan kısık sesli bir inleme duyduğunda elini çekti ve yumruğumu sıkmakla yetindi.
"Sana bu cüreti kim verdi? Kralın ile konuşuyorsun küçük omega. Saygıs-.."
"Peki ya sana benim kalbimi öylece kırma cüretini kim verdi Majesteleri?"
Taehyung hızlıca başını kaldırıp, Alfanın kırmızı gözlerine bakarken söylemişti. Biraz önce Jungkook'un sözünü bölmüştü, kalbi çok hızlı atıyordu. Hem heyecan hemde korkudan. "Hekim, aşırı üzüntüden hastalandığımı söyledi. Beni önemsemiyorsun ama bebeğime zarar vermene izin vermeyeceğim. Seni görmek istemiyorum."Jungkook'un içinde fırtınalar kopuyordu. Gözleri, küçük omeganın daha önce hiç görmediği kadar parlak bir kırmızıydı. Şakaklarında birkaç damar belirginleşmişti, çok sinirli görünüyordu.
Taehyung yutkundu ve onun korkutucu gözlerine bakmaya devam etti.Taehyung'un beklediğinin aksine ne cevap ne de küçük omegaya zarar verdi. Hiçbir şey söylemeden odayı terk etti.
Küçük omega, odada yalnız kaldığında derin nefesler alırken yere çöktü. Biraz önce çok korkmuştu. Jungkook'un baskın feromonları ise işini hiç kolaylaştırmıyordu.~~~
Taehyung ertesi gün uyandığında elbette yalnızdı. Kahvaltıdan sonra duş almak istediği için hazırlık yapmalarını söyledikten sonra geceliğini çıkarmadan iştah açıcı görünen yemeklerle donatılmış masaya kuruldu.
Aklında Jungkook vardı, hemen yanında dilikon Tzuyu'yi bile fark etmemişti. Normalde ona oturmasını söylerdi. Soru sormak için betaya döndüğünde konuştu.
"Lütfen otur Tzuyu. Orda öylece dikilmenden hoşlanmadığımı biliyorsun."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
beni yakala, tüm benliğimi içine hapset • kooktae✓
Fanfictionİmparator Jeon Jungkook sert, karanlık ve kalpsizdir.