beni yakala, tüm benliğimi içine hapset • kooktae✓

32✓

İki günde üç bölüm yazdm ama her bölüme Max beş kişi yorum yapıyor 38838 kişi okuduğu halde.
Bu yüzden daha çok yorum alan fairytale ficime bölüm yazcam bunu yayınladktan sonra. Perili taekook ficim, bekleyenlere müjde.

Keyifli Okumalar~

Yuta, sarayda tek geçireceği sıkıcı tüm ay boyunca kendisine eşlik etmesi için genelevden getirdiği üç omega ile birlikte bahçede kahvaltı yaparken Jungkook'un verdiği kararın en iyisi olduğu konusunda fikrini değiştirmişti.

Bir eli kucağında oturan küçük omega oğlanın giydiği kumaşın altında gezinirken diğer eliyle sofradan aldığı zeytinlerden birini ağzına attı.

Sağ tarafında oturan omega kız, ilgisizlik karşısında sızlanıp Yuta'ya iyice yaklaştı ve onun kahvaltı masasından bir şeyler almaya çalıştığı koluna sarıldı. "Ben yaparım."
Alfanın dolgun dudaklarına kısa bir öpücük kondurup geriye çekildi ve masaya uzandı.

Hızlı adımlarla bahçede kurulan masaya yaklaşan bir muhafız önce eğilip Yuta'yı selamladı ve konuşmaya başladığında tüm atmosfer bozulmuştu.
"Ne demek istiyorsun? Bir düzine askerin koruması altında olan bir yolculuk arabası nasıl saldırıya uğrayabilir."

"İsyancılar efendim. Bizim saraydan değilse de Majesteleri Taehyung'un, ailesini ziyarete gideceğini bilen, onun ailesinin sarayından biri vasıtasıyla bilgi almış olabilirler. Majesteleri isyancıların elinde. Hayatta kalan son asker yalnız prensimizi kurtarabilmiş ve tüm bilgileri de ondan aldık."

Yuta şok içinde önce ne diyeceğini bilemedi. Hemen yanındaki ve kucağındaki omegayı kendinden uzaklaştırdı ve ayağa kalktı.
"Peki ya Taeyong?"

"Bildiğimiz kadarıyla Majestelerinin yanında."

Elini alnına götürdü ve şakaklarını ovaladı.
İmparator Jungkook'a haber yollayın."
Başını çevirdi ve korkmuş görünen omegalara baktı. "Sizde eve dönün, size iki muhafız eşlik edecek."

Endişe içinde görünen muhafaza baktı ve ona yaklaştı.
"Sakın Jungkook'a ayrıntı vermeyin. Çok önemli bir konu olduğunu ve burada olması gerektiğini bilsin. Yerine bir vekil komutan bırakabilir."

"Emredersiniz efendim."

~~~~

Taehyung hala şok içindeydi. Saldırıyı yapan adamlardan birinin atında, onun önünde oturuyordu.
Normalde olsa Jungkook olmayan başka bir alfaya bu kadar yakın olmak onu rahatsız ederdi fakat şuan pek düşünemiyordu. Adamlar onu arabadan çıkarıp ata bindirdiğinde hiç sesini çıkarmadan itaat etmişti.

Taeyong ise bileğine bağlanmış kalın ip yüzünden iki eli de önünde birleştirilmiş bir şekilde en öndeki atın arkasında yürüyordu.
Saldırı yerinden uzaklaşana kadar onu ata bindirmişler fakat yeterince uzaklaştıklarnı düşündüklerinde atlarını koşturmayı bırakıp küçük omegaya eziyet etmek için attan indirmişlerdi.

"Sence bu sürtük daha önce hiç yorulmuş veya bir şeyler için endişe duymuş mudur?"
En arkadaki atın üzerinde oturan Jaebum söyledi, yürümekte zorlanan gümüş saçlı minyon omegaya bakarken.

"Siktir bu sürtük doğduğundan beri ferah içinde yaşamıştır. Önce bir prensti şimdi de büyük imparatorluğun omegası."
Mingyu söyledi ve su kabını çıkarıp kapağını açtıktan sonra uzanarak Taeyong'un başından aşağı boşalttı.

Minyon omega, soğuk su patlamış dudağını ve kaşını yakarken irkildi ve sızlanma benzeri küçük sesler çıkarmakla yetindi.
Bu pislikler onu doğduğundan bu yana pamuklara sarılmış bir omega sanabilirdi fakat o, henüz çok küçükken babası tarafından satıldığında, saraya gelene kadar çok daha kötülerini yaşamıştı.