beni yakala, tüm benliğimi içine hapset • kooktae✓

20✓

"İmparatorun, Yuta'ya saraya girmeyi yasakladığını duydum."
Taeyong neşe saçarak söyledi ve Taehyung'un ağzına bir üzüm tanesi itti.

"Ne? Bu benim suçum mu şimdi?"
Kendini biraz kötü hissediyordu. Yuta'nın gerçekten de rahatsız edici bir aurası vardı. Adam şehvet ve egoyla doluydu ama yine de nazikti ve Taehyung'a iyi davranmıştı.
"Onun gibi koktuğumu söyledi ve beni tehdit etti."
Taehyung söyledi ve somurttu.

"Ne! Nasıl?"
Taeyong merakla söylendi.

"Eğer tekrar alfalardan birinin bana dokunmasına izin verirsem onu öldüreceğini söyledi."

Taeyong gözlerini kısmıştı ve dikkatle esmer omegayı dinliyordu.
"Evet, bunu yapar."

"Sadece beni kıskanması hoşuma gidiyor, Yuta'ya bunu yapmasını istememiştim."

"O sapık aptalı boşver. Tek üzüldüğü nokta tamamen omegalar ve betalardan oluşan bu saraya girmediği kısımdır. Artık onunla flört etmeye hevesli saray dolusu insan yok. Ama buraya girmek için yollar bulabileceğinden de oldukça eminim. Onun için kendini kötü hissetme."

"Evet, sanırım haklısın."
Alışkanlık olarak elini karnına koydu ve küçük çıkıntıyı okşadı.

"Bebek biraz daha mı büyüdü? Ve kilo almışsın, bu tombul yanaklar sana çok yakıştı Taehyung."
Taeyong parlak gözlerle esmer omegaya bakarken söyledi.
"Dokunabilir miyim?"

"Elbette."

Taeyong keyifle uzandı ve küçük çıkıntıya ellerinden birini koydu.
"Çok iyi hissettiriyor! Keşke benimde bir tane olsaydı."
Söyledikten sonra somurttu.

Taehyung onun neşesine karşı kıkırdadı.
"Bebekleri çok seviyorsun, ileride senin de olacaktır. Epey gençsin Taeyong."

Taeyong'un yüzündeki bütün neşe kaybolurken elini esmer omeganın karnından çekti.
"Pek sanmıyorum. Geneleve satıldığımda çok küçüktüm, o yaşımdan bu saraya gelene kadar sürekli hazırladıkları bir bitki çayını tüketmeye zorlandım. İstenmeyen gebeliklere çözüm olarak genelevde ki bütün fahişelere veriyorlardı. Doğurganlığı azalttığını hatta çoğu zaman kısırlığa yol açtığını duydum. Öyle olmasaydı Sehun'dan bir bebeğim olurdu diye düşünüyorum."

Taehyung'un yine gözleri dolmuştu. Ellerinden birini kaldırdı ve gözyaşını sildi.
"Çok üzgünüm Taeyong, insanlar bu kadar bencil ve kötü olduğu için."

"Ahh! Hep böyle yapıyorsun Taehyung. Hepsi çok geçmişte kaldı. Neşelenir misin artık."
Oturduğu yerden kalktı ve elini beline koydu. Yüzünde şımarık bir ifade vardı.

"Hadi seni süsleyelim ve eskisinden bile daha baştan çıkarıcı olduğundan emin olalım. İmparatoru çıldırtmak istemez misin?"

Taehyung ıslak kirpiklerini kırpıştırarak minyon, beyaz tenli omegaya baktı.
Evet, kulağa oldukça eğlenceli geliyordu.

~~~~~

Taeyong, dolaba bakarken yüzünü buruşturdu.
"Senin elbiselerin çok çirkin ve fazla kapalı Taehyung."
Arkasına döndü ve yatakta oturan hamile omegaya baktı.
"Lütfen benim elbiselerimden birini giy!" Çok hevesli görünüyordu.

"Ne! Hayır tabiki. Neredeyse çıplak geziyorsun Taeyong."
Utanç verici diye düşündü, karşısında dikilen omeganın üzerine giydiklerini süzdü.
Koyu mavi, ipek bir kumaş küçük kıvrımlı vücudunu sımsıkı sarmıştı, hayal gücüne hiçbir şey bırakmıyordu ve bembeyaz teni adeta parlıyordu. Taehyung o kadar dar bir elbiseyle gezemezdi, üzerindeki bakışlar her zaman rahatsız ediciydi zaten.