Bölümü kuzenimin nişan merasiminde yazdm sıkıntıdan. Yanlış ve saçma bir yer fln görürseniz yazın GSNDSHDHDH
Keyifli Okumalar~
"Çok güzel oldu. Taehyung bundan hoşlanacak."
Taeyong, bahçedeki büyük çeşmenin mermerinde oturmuş, topladığı renkli çiçeklerden taç yapıyordu. Küçüklüğünden hatırladığı güzel olan tek şey buydu zaten. Bitirdiğinde yaptığı şirin taca baktı ve sırtını dikleştirdi. Neredeyse bir saat renk uyumu için çiçek toplamıştı. Ardından ise bir yarım saatini de mermerin üzerinde oturarak elindekini yapmaya harcamıştı.
Kızıl saçlı omega ile eskisi kadar görüşemiyordu. Kral sürekli eşinin yanındaydı ve öyle olmasa bile Taeyong, birkaç ay önce ki olay yüzünden hala korkuyordu. Jungkook, büyük ve güçlü ellerini minyon omeganın boynuna dolayıp nefesini kestiğinde Taeyong öleceğini düşünmüştü. Kısa bir an için.
Oturduğu mermerin üzerinden kalkıp gece mavisi ipek elbisesini düzeltti.
Elindeki taç zarar görmesin diye onu da başına koydu ve saraya doğdu yürümeye başladı. Henüz bahçe kapısından içeri girip saraya ulaştığında bir terslik olduğunu anlaması uzun sürmedi. Çok fazla ses vardı ve etrafta koşuşturan betalar. Bir tanesini durdurdu ve endişeli yüzüne bakarken sordu.
"Sarayda neler oluyor?""Doğum başladı efendim. Henüz çok erken olduğu için Majesteleri ve bebeğin sağlığından endişeli herkes. Üzgünüm gitmem gerekiyor."
Uzun boylu kız aceleyle söyledikten sonra koşarak Taeyong'un yanından uzaklaştı.Taeyong endişeyle etrafına bakındı bir süre ve kendine geldiğinde boştaki eliyle elbisesinin eteğini kaldırıp Taehyung'un odasına koştu.
Nefes nefese bir halde kapıya vardığında muhafızlar içeri girmesine engel oldu.
"Lütfen izin verin! Majestelerine yardım edebilirim."Muhafızlar netti ve yalvaran minyon omegayı umursamıyorlardı.
Taeyong, alfalardan birinin üniformasına tutundu ve artık ağlıyordu. "Sizden bunun hesabını daha sonra soracağım. Pislikler!"Elinde bir şeyler taşıyan beta hizmetçilerden birini kapıya vardığında muhafızlar onu içeriye aldı ve Taeyong'un girmesine izin vermediler.
Minyon omega heyecan, sinir, endişe içinde karmaşık duygularla doluydu.
Titreyen küçük ellerini göğsünde birleştirdi ve odanın dışında ileri geri yürümeye başladı."Siz ikiniz! Gerçekten bunun hesabını soracağım!"
Hırsla söyledi."Biz sadece emirleri yerine getiriyoruz efendim. Lütfen bizi zor durumda bırakmayın. Majesteleri veya eşinin izni olmadan bu odaya giremezsiniz, hizmetçi de değilsiniz."
Muhafızlardan birisi konuştu ve küçük omegaya mahcup bir şekilde baktı."Tamam, sus!"
İçeriden Taehyung'un acı içindeki seslerini duyuyordu ve orada olmadığı için delirmek üzereydi. Bebek daha sekiz aylıktı, ya ters giden bir şey olursa diye düşünmeden edemiyordu.O sırada bütün kalabalık sesler kesildi ve bebek ağlaması herkesin kulaklarını doldurdu. Taeyong derin bir nefes aldı, hemen ardından kapı açıldı ve betalarsan biri koşarak odadan çıktı.
Taeyong artık beklemekten yorulmuştu.
Koridorun sonunda Jungkook'u gördüğünde hemen yere dizleri üzerine çöktü ve izin beklemeden konuştu.
"Lütfen majesteleri, içeriye girmeme izin verin." Sesi titrek çıkıyordu.Jungkook ona çok kısa bir an baktı ve odasına girerken konuştu.
"Bırakın girsin."
Jungkook yaklaşık yarım saat önce Taehyung'un acı içindeki seslerine dayanamamış ve odadan çıkmıştı. Betalardan biri gelip bebeğin sağlıklı bir şekilde dünyaya geldiğini ve eşinin de iyi olduğunu söylediği için dönüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
beni yakala, tüm benliğimi içine hapset • kooktae✓
Fanfictionİmparator Jeon Jungkook sert, karanlık ve kalpsizdir.