Ne zmn başlamıştm hatırlamıyorum ama sonunda bitti. Umarım okurken eğlenmişsinizdir.
'Yedi ay sonra'
Taehyung ve Taeyong uyuyan ikizlerin odasında çay içip sohbet ediyorlardı.
Kapı açıldığında ve küçük prens içeriye girdiğinde ikisi de o tarafa baktı."Ne bu surat Jaemin?"
Taehyung yüzündeki gülümsemeyle sordu.Küçük olan Taehyung'u umursamadan dolabına gitti ve parmak uçlarında yükselip kapağını açtı.
Boyunun yetiştiği giysilerini alıp yere koyuyordu.Taeyong kıkırdadı.
"Tam olarak ne planlıyorsun çöreğim?"Jaemin arkasına döndü ve iki omegaya baktı.
"Esyalayımı topluyoyum. Minho'nun odasına gideceyim. Babamla aytık konuşmuyolum."Taehyung gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı ve sakinleştiğinde konuşabildi.
"Peki ya neden bebeğim? Jungkook sana ne yaptı?""Bana kızdı! Dedi ki tok haylaz olmusum."
Konusurken tombul yanaklarına göz yaşları süzülüyordu."Ne yaptın ki öyle söyledi tatlım?"
Taehyung oturduğu yerden kalktı ve çocuğunun yanına, şiş karnının izin verdiği kadar, dizleri üzerine yere çöktü.
Dördüncü çocuğuna altı aylık hamileydi."Minho ile nişanlanmak istediyimi söyledim."
Küçük ellerinden biriyle gözünü ovuşturdu. "Jimin ve koykunc alfası gelecekmis yine. Minho'yu götüyecekley."Kendini tutamayan Taeyong yüksek sesle kahkaha attı ve elini göğsüne koyup dudaklarını birbirine bastırdı.
"Üzgünüm."Taehyung Jaemin'i kendine çekip sarıldı ve küçük sırtını okşadı.
"Baban kızmak istememiştir tatlım. İşleri bittiğinde senden özür dileyecek, hadi şimdi eşyalarını dolabına geri koyalım tamam mı? Eğer gidersen çok üzülür, ve ağlar."Jaemin somurttu.
"Aglay mı geytekten?"Taehyung Jaemin'in küçük ellerini tuttu.
"Evet ya çünkü seni çok seviyor. Üzme babanı."Jaemin ikna olmuş gibi görünüyordu.
"Tamam. Ama Minho gitmesin.""Gitmeyecek ki zaten bebeğim. Minho burada eğitim alıyor. En azından on yedi yaşına kadar sarayda olacağından emin olabilirsin."
Jaemin düşündü.
"On yedi çok mu?"Taehyung kıkırdadı.
"Evet, hemde çok."~~~~~
Taehyung'un kardeşleri üç yıl sonra yeniden onu ziyarete geleceklerini bildirmişlerdi. Kızıl saçlı omega çok heyecanlıydı. Aldığı habere göre bugün öğleden sonra sarayda olurlardı. Güzel giysilerinden birini giymiş ve hizmetlileri lezzetli yemekler hazırlamalarını söylemişti.
Jungkook, aynanın önünde saçlarıyla uğraşan eşine yaklaştı ve arkasından ona sarılıp dudağını omzuna bastırdı.
"İçinde olmak istiyorum. Zamanımız var mı?”Taehyung gülümsedi. Jungkook'un sesini kalınlaştıran arzu, omeganın en sevdiği şeylerden biriydi. Kalçalarını arkasındaki sertliğe sürterken, “Bilemiyorum” dedi.
"Abilerimi ve ablamı bekletmek istemiyorum."Jungkook sızlandı ve eşinin çenesini kavrayıp yüzünü kendine çevirdi. Tutkulu bir şekilde dolgun dudaklarını öptükten sonra geriye çekildi.
"Peki o halde geceye kadar sabredeceğim, sakın uyumayı aklından bile geçirme."Bir saat sonra Jungkook, Taehyung'un topluca vakit geçirmeleri için hazırlattığı büyük odada oturmuş, istemsizce bacağını sallıyordu.
İçinin sıkıntısından kasılan çenesi dişlerini sızlatıyordu.
O tam bir uyumsuzdu. Hoşlandığı tek şey Taehyung ve çocuklarıyla ile vakit geçirmekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
beni yakala, tüm benliğimi içine hapset • kooktae✓
Fanfictionİmparator Jeon Jungkook sert, karanlık ve kalpsizdir.