Merhaba! Hayırlı Ramazanlar! Bu bölümü daha Ramazana 1 ay varken yazmaya başlamıştım, ama anca şimdi bitti.
Lütfen yorumlarda fikirlerinizi belirtin eğer buraya kadar okuduysanız ne düşünüyorsunuz? Nasıl gidiyor? Daha çok uzatmadan sizleri bölümle baş başa bırakıyorum iyi okumalar..._ _ _
Gece saat 2:30 gibi uyandım. Evet bazen uykumdan uyanıyorum. Bı durumdan rahatsız oluyor muyum?
Hayır. Neden mi, çünkü böylece bazen vaktim olmayan şeyleri yapabiliyorum. Bazen dışarıyı izliyorum, bazen müzik dinliyorum, bazende kitap okuyorum ve bazende üçünüde aynı anda yapıyorum.
Yaklaşık bir saat kadar uyanık kaldıktan sonra tekrar uykum geldi ve başımı yastığa koyar koymaz uyudum.Sabah...
Ah lanet olsun! Sus sus! Ah sussana be! Rüyamın en güzel kısmında olmaz! Telefondan kurduğum alarm çalıyordu. Rüyamın en güzel yerinde olmaz! Bir şekilde alarmı susturduktan sonra 10 saniye geçmeden telefonum yine çalmaya başladı. Tamam artık kalkmalıydım, ama güne böyle başlamak zorunda mıydım ben? Gözlerimi açtığımda ekranda
" 1 insan arıyor" yazıyordu. Aça basarak telefonu açtım. Gözlerimi zar zor aralarken Efe konuşmaya başladı."Güneş neredesin ya abi sabahtan beri mesajlarada dönmüyorsun?" Uyanır uyanmaz sorgulamaya alınmıştım, mükemmel bir gün cidden.
Esnerken
"Uyuyordum abi ne oldu? Bi uyutmadınız." Dedim."Millet uyusun biz okula gidelim aman ne güzel."
Dedi Serkan arkadan. Bi dakika o az önce
"okula gidelim" mi demişti?"Siz okulda mısınız!?" Dedim sesimi biraz yükselterek.
"Günaydın Güneşçiğim. Evet, okuldayız ve ilk dersi kaçırdın!" Dedi Serkan.
Yataktan fırladım banyoya ilerlerken
"Oğlum niye haber vermiyorsunuz!?"
Diye söylendim."Abi o kadar mesaj gönderdik, aradık açmadın. Şimdi biz mi suçlu olduk yani?" Sordu Efe.
Haklıydı sonuçta zeka küpü ben bu gün Perşembe olduğunu sanmıştım. Diş fırçama diş macununu sıkarken onlara da bu gün Perşembe olduğunu sandığımı söyledim.
"Abi bunu kendimden beklerdim senden beklemezdim." Dedi Serkan kameranın önünde saçlarını düzeltirken.
"Bende Serkanla aynı fikirdeyim."
"Sağ olun ya ne güzel moral verdiniz."
Dedim dişlerimi fırcalarken. Beni anladılar mı anlamadım, ama ne söylediğimi açıklayacak vaktim yoktu."Ne demek canım kardeşim her zaman."
Dedi Efe."Neyse ben kapatıyorum, okulda görüşürüz!"
"Tamam acele et."
"Görüşürüz."
Yüzümüde yıkadıktan sonra dün geceden hazırladığım kombini üstüme geçirdim.
Merdivenlerden inerken ellerimle saçlarımı düzelttim.
Annem masaya bir şeyler taşırken
"Nereye oğlum böyle acele acele?"Bende anneme cevap verirken aynı zamanda ayakkabılarımı giyiyordum.
"Anne okulda geç kaldım. Kantinden bir şeyler alırım merak etme sen."
Annemin cevap vermesini beklemden evden çıktım. Neyseki otobüs durağı yakındı ve otobüs 2 dakika beklememden sonra gelmişti.
Teneffüsün bitmesine son 5 dakika kala otobüsten indim. Hızlı adımlarla yada annemin değişiyle asker adımlarıyla okula girdim.
Benimkilerin yanına gittim bahçedeki banklardan birinde oturuyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANTINA Güneşin hikayesi
Fanfiction𝐵𝑒𝑦𝑧𝑎 𝐴𝑙𝑘𝑜𝑐̧𝑢𝑛 𝑦𝑎𝑧𝑑𝚤𝑔̆𝚤 "𝐾𝐴𝑅𝐴𝑁𝑇𝐼̇𝑁𝐴" 𝑘𝑖𝑡𝑎𝑏𝚤𝑛𝑑𝑎𝑘𝑖 𝐵𝑎𝑏𝑎𝑠𝚤 𝑘𝑎𝑑𝑎𝑟 𝑦𝑎𝑘𝚤𝑠̧𝚤𝑘𝑙𝚤 𝑣𝑒 𝑘𝑎𝑟𝑎𝑟𝑙𝚤 𝐴𝑛𝑛𝑒𝑠𝑖 𝑘𝑎𝑑𝑎𝑟 𝑐𝑒𝑠𝑢𝑟 𝑣𝑒 𝑓𝑒𝑑𝑎𝑘𝑎𝑟 𝐵𝑢𝑟𝑎𝑘 𝑑𝑎𝑦𝚤𝑠𝚤 𝑘𝑎𝑑𝑎𝑟 𝑘𝑜�...