Evet az önce 27'nci bölümü yayınladıktan 30 dakika sonra bu bölümü yazmaya başladım.
Bugün bitiremeyecekmişim gibi geliyor, ama olsun bugün olmazsa yarın tamamlayacağım.
Final konuşmasıyla canınızı sıkmak istemiyorum. Ve açıkçası bir konuşmamda yok. Bölüm sonunda konuşma yapmaya çalışacağım, iyi okumalar..._ _ _
Adımlarım kendiliğinden kesilirken omzumun üstünden çoçuklara baktım. Onlarda ne olduğunu bilmiyormuş gibi gözüküyorlardı.
Bir süre hareket etmeden mutfaktan gelen sesleri dinledik. Sanki birileri bir şeyleri tezgahtan alıyormuş gibi sesler çıktı. Sonra bazı bilmediğim sesler çıktı.
Öne doğru bir adım atmak üzereydim ki bi' anda elinde doğum günü pastasıyla gelen annem hemen arkasında babam ve tüm ailem tüm sevdiklerim belirdi.
Tabi ya bugün benim doğum günümdü!
Herkes doğum günü şarkısı söylerken Serkan,
"Oh be sonunda! Kaç saattir gülmemek için kendimi zor tutuyordum!" Dedi."Al benden de o kadar!" Dedi Efe.
"Benden de." Dedi Arda.
"Siz var ya siz." Dedim ve çoçuklarla sarıldık.
Sonra annemin elinde tuttuğu doğum günü pastama baktım. Derin bir nefes aldım, dilek tuttum ve mumu üfledim.
Herkes alkışladı. Sırasıyla herkesle sarıldım, hediyelerim verildi ve tebrik edildim.
Nihayet sarılma bitti, ama Dünya yoktu.
Açelya'ya Dünya'yı sordum ve,
"Fransa için bavulunu hazırlıyor." Dedi kıkırdayarak.Sonra kafenin kapısı açıldı ve Dünya içeriye girdi.
Elinde bazı kağıtlar vardı onları havada salladı.
Sonra yavaş adımlarla bana doğru gelmeye başladı."İyiki doğdun sevgilim!" Dedi heyecanlı sesiyle bana sarılırken. Bende ona sarıldım.
"Teşekkür ederim." Dedim.
Elindeki kağıtlara baktım, "o elindekiler ne?" Diyerek sorumu Dünya'ya yönelttim.
"Fransaya gidiyoruz!" Dedi biletleri bana uzatarak.
Biletleri alıp incelemeye başladım.
Tarih iki hafta sonrasını gösteriyordu.Dünya aklımı okumuş gibi
"tatilde aldım biletleri rahat rahat gezeriz diye." Dedi.Sonra herkes kendi eğlencesine baktı.
Bizde Dünyayla Fransa hakkında konuştuk.
"Yani tüm o modellik teklifleri falan hepsi bu yüzden miydi?" Sordum.
"Evet." Dedi Dünya.
Daha sonrada Fransada yapacaklarımızı konuştuk. Biz bunları konuşurken Burak amcam girdi araya.
"Ah Güneş gözlerim yaşardı! Daha gibi dün doğduğun günü hatırlıyorum!" Dedi ve amcamla bi sarılma yaşadık.
"Evet! Hatta biz cinsiyetinin ne olacağını tahmin ediyorduk. Burak ne demiştin hatırlıyor musun?"
Dedi Mert amcam."Hatırlamaz mıyım, tabiki hatırlıyorum!"
" 'Bence ya kız ya erkek olucak.' Demiştin!" Dedi babam.
"Çok güçlü hislerin var Burak!" Dedi bir yandan gülen annem.
"E tabi ben hissettim sonuçta!" Dedi amcam, sonrada herkes gülmeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANTINA Güneşin hikayesi
Fanfiction𝐵𝑒𝑦𝑧𝑎 𝐴𝑙𝑘𝑜𝑐̧𝑢𝑛 𝑦𝑎𝑧𝑑𝚤𝑔̆𝚤 "𝐾𝐴𝑅𝐴𝑁𝑇𝐼̇𝑁𝐴" 𝑘𝑖𝑡𝑎𝑏𝚤𝑛𝑑𝑎𝑘𝑖 𝐵𝑎𝑏𝑎𝑠𝚤 𝑘𝑎𝑑𝑎𝑟 𝑦𝑎𝑘𝚤𝑠̧𝚤𝑘𝑙𝚤 𝑣𝑒 𝑘𝑎𝑟𝑎𝑟𝑙𝚤 𝐴𝑛𝑛𝑒𝑠𝑖 𝑘𝑎𝑑𝑎𝑟 𝑐𝑒𝑠𝑢𝑟 𝑣𝑒 𝑓𝑒𝑑𝑎𝑘𝑎𝑟 𝐵𝑢𝑟𝑎𝑘 𝑑𝑎𝑦𝚤𝑠𝚤 𝑘𝑎𝑑𝑎𝑟 𝑘𝑜�...