23. Bölüm-

30.7K 1.8K 2.4K
                                    

Selam herkese!

Okuduktan sonra tek bir yıldıza dokunursanız mutlu olurum.

Keyifli okumalar diliyorum...

🦋

Utançtan yanaklarımın kızardığını, yanmalarından anlayabiliyordum. Yanlış yapmıştım onu öperek, hatta onu severek. Miran'ın bir tepki vermesini istiyordum ama vereceği tepkiden korkuyordum. Yer yarılsında içine gireyim istiyordum. Eğer zamanı durdurma şansım olsa tamda şuan durdururdum.

Allah belanı versin kuduruk Mehir! İki dakika rahat duramadın!

Onun dudakları iyice aralandığında göz göze gelmekten sakınarak gözlerimi yere çevirdim. Artık tepkisini bile merak etmiyorudm. Şu anı unutmak istiyordum sadece. Bir şey demesini beklemeden koşarak kaçtım.

Arkamda hissettiğim bakışlarla adımlarımı hızlanırdırmıştım. Resmen adamı öpüp kaçtın Mehir, pes! Ne yapsaydım ki? Adam bana neden diye soracaktı. Bende cevap veremeyecektim. Bir insan her hararetinde batar mıydı? Batıyordum.

Şimdi birde neden kaçtın diye sorardı kesin! Sanki sonsuza kadar kaçabilecekmişim gibi salakça kaçmıştım.

"Mehir!" Diye bağırdı arkamdan. Sesini duymamla dahada hızlandı kalp ritimlerim. Artık duramazdım, gittikçe utancım artıyordu. Arkama bakmaya cesaret edemeden koşmaya devam ettim.

"Mehir!" Adımlarım belime dolanan bir kolla durdu. Sırtım onun göğsüne değdiğinde gözlerimi kapattım. "Mehiiirrr." Dedi Miran daha kısık bir sesle azarlarmış gibi. Nefes nefese öylece durdum.

Ne var be adam? Benden daha beterini yapıp şurada sevişmeyeceksen çekil yolumdan, utanıyorum işte...

Belimdeki elini gevşeterek beni kendine doğru çevirdi fakat bırakmadı. Gözlerim hala kapalıydı.

"Nereye gidiyorsun sen?" Dedi. Koştuğumuz için ikimizde nefes nefeseydik. Bir cevap vermedim. "Aç gözlerini."

Oldu, açayım da utanayım. Çok beklersin.

Başımı hızla iki yana salladım. Derin bir nefes aldığını hissetmiştim. "Mehir aç şu gözlerini."

Oflayarak ellerimle yüzümü kapattım. "Miran git, açamam."

"Son kez diyorum, bana bak."

Ellerimi yavaşça yüzümden çektim ama gözlerimi yüzüne çeviremiyordum. Çenemden hafifçe tutarak başımı kaldırdı. Büyük bir utançla gözlerine baktım.

"Dedin ya, herkes hata yapar. Bu da senin hatandı, oldu ve bitti. Saçma sapan davranmayı bırak artık." Son cümlesini sert bir ifadeyle söylemişti.

Hata...

Yanlış yaptığımı biliyordum ama bunu ondan duymak bambaşka bir histi. Sanırım buna alışmam gerekiyordu çünkü artık içimde bastıramadığım bir duygu vardı; aşk.

Birde bana karşılık veremeyecek olan gamzeli bir adam...

Kendimi göz göre göre yanan bir ateşin ortasına atıyordum. Bence kalp bu dünya üzerindeki en aptal varlıktı. Ondan başkası canının yanacağını bilmesine rağmen bir işe girişmezdi ki.

Gözlerime akın eden yaşları tutmayı bile akıl edemedim o an. Ilık bir damla yanağımdan süzülerek çeneme doğru yol aldı. Miran'ın sert bakışları kısa bir süre o göz yaşını takip ettikten sonra arkasını döndü.

Bir süre sessizce bekledikten sonra aldığı derin nefesi duymuştum. "Yürü Mehir."

Bana bakmadan geldiğimiz tarafa yürümeye başladı. Diğer gözümden de yaşlar akmaya başlayınca hızla gözlerimi kırptım ve elimin tersiyle yanaklarımı sildim.

Ölüm Kelebeği Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin