Yemeği Usulüne Göre Yemeyen Usulüne Göre İndirim Kovalar

33 4 14
                                    

"Burası çok daha iyiymiş," dedi Daniel. "Neden bir önceki sefer direkt buraya gelmedik ki?"

Geniş koltuğa yayılmış olan Eiffel etrafına baktı. "Ulaşım ücreti, mesafe, fiyatlar?" Bulundukları yerde onlarınki haricinde üç masa doluydu yalnızca. Geldikleri yer bir alışveriş merkeziydi. Toyegg'in binasına en yakın olan alışveriş merkezine gelmişlerdi ve giriş katındaki kafelerden birinin içeri kısmına oturmuşlardı. Alışveriş merkezinden taşıp yola dökülen dışarı kısmı daha kalabalık olsa da onlar içeride oturmayı tercih etmişti.

İçeri kısmın en sağında, duvar dibinde kalan masalara oturmuşlardı. Geniş masanın iki tarafındaki koltukların ikisi de büyüktü. Eiffel istese bağdaş kurarak da oturabilirdi ama yapmayacaktı.

Eiffel'in aklındaki o günün programında Daniel ile buluşmak yoktu ancak uyandığında adamdan artarda gönderilmiş onca mesaj üzerine spontane bir buluşmanın ayarlanması şart olmuştu.

Robot garson kahvaltı siparişlerini getirdi. Daniel yine tatlılardan gidip pankek almışken Eiffel sandviç tercih etmişti.

Gece onun için yeterince tatlı geçmişti.

Elini istemsizce elini boynuna götürdü, yokladı. Aynada da yoklamıştı ama ikinci bir yoklamanın neye zararı olurdu ki?

Kahvelerinin de servis edilmesiyle Daniel karşısındaki pankek kulesinin tepesindeki parçayı yana aldı. İkiye kesip yarım parçayı çatalıyla yakaladı ve tabakla beraber gelmiş sürmelere bandırdı.

Karşında gerçekleşen gösteriye karşı "Onları pankeke sürmen gerekmiyor muydu?" diye tepki verdi Eiffel.

"Heyecanlanınca yemekte ne yapmam gerektiğini unutuyorum, özür dilerim," dedi Daniel.

"Özür dilemen gerekmiyordu... öylesine söylemiştim."

"Özür dilediğime mi özür dilemeliyim?"

Eiffel elini kaldırmak zorunda kaldı. "Bunu hemen burada durduralım, bugün o sonsuz çukurların hiçbirine inmek istemiyorum."

"Yani, anlatmayacak mısın?"

Daniel'in anlatması için toplanıp toplanmamış olduklarını sorguladı. "Neyi?"

"Şu hırsızlık olayını, sizin sokakta olan."

"Sen nereden biliyorsun?"

"Bir yakınımdan duydum."

Olayın yayılmış olması Fenyx için kötü olurdu, Michelle için de kötü olurdu ama üzerinde durmadı. "Bu kadar çabuk yayılmış olamaz."

"Yayıldı, haberlere çıktı çünkü."

"Ne? Peki hırsızlığın nasıl işlendiğine dair detaylar var mı?"

"Şimdilik hayır ama netleştiğinde güncellenecek."

Eiffel kendini düzeltti. Olayın yayılmış olması hem Fenyx hem de onun için kötü olurdu. "Anladım... o konuda anlatabileceğim pek bir şey yok. Eve girmişler ve ev sahibi sanal gerçeklikte kendini kaybetmişken alabildiklerini alıp kaçmışlar."

"Seninle konuştuğumuz sırada bir ses duymuştun, onunla mı bağlantılıydı acaba?"

"Bilmiyorum."

Yalan, aldığı her bir su damlasıyla köklerini salmaya devam ediyordu.

"Bence bağlantısı olabilir, saatler de uyuşuyor çünkü. Polise bundan bahsettin mi? Hayır... bahsetmedin. Bahsetseydin haberde çıkardı çünkü."

"Basına sızdıranlar polisler mi?" Eiffel'in konuyla alakalı tek gördüğü polis de gözüne basına bilgi sızdıracak biri gibi görünmemişti.

"O da bir ek gelir yöntemi."

Toy Olmayan YumurtaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin