Yıldızları Düşürsen Bile Küsmüş Şansınla Barışamayabilirsin

3 2 0
                                    

Dördüncü günün sonunda hastaneye gelmişlerdi. Daniel dört gün boyunca Eiffel'in fikri üzerinde kafa yormuştu. Eiffel ise başka fikirler bulup onları geliştirmişti. Dördüncü günün sonunda yeni bir oyuncak serisi denilebilecek bir sayıda geliştirilmiş fikre sahip olmuştu. Bulup geliştirdiği fikirlerin hiçbirini o an bulunduğu yere getirmemişti. Getirmesine gerek olmamıştı.

Otomat firmasından gelen görevliler makinenin içerisine yeni ürünleri dizerken Eiffel ile Daniel sırtlarını makinenin karşısındaki duvara vermişti. Sırtlarında 'Legion' yazan kıyafetler giymiş iki adam getirdikleri paketli yiyecekleri makineye hızla ama dikkatle yerleştiriyorlardı. Henüz Toyegg'leri dizmemiş oldukları için Daniel'la beraber yapılan işi sessizce izliyordu. Adamlar makinenin başına geldiğinden beridir onunla arasında bir konuşma yaşanmamıştı.

Eiffel'in gözü soldaki adamın yanındaki kutuların içinde olan Toyegg'lerdeydi. Dışarıdan bakıldığında yumurtalar bedavaya verilmiş olsa da markanın satış kısmındaki Franklin son anda masaya bir kart koymayı başarmıştı. Legion yumurtaları şimdilik ücretsiz almıştı. Eğer yeterince satış yakalanabilirse bir sonraki sevkiyatta öncekilerin de parasını vereceklerdi.

Franklin bunu söylediğinde Eiffel adamın şaka yapmış olduğunu sanmıştı. Sözleşmenin dosya olarak gelen kutusuna düşmesinin ve kendi gözleriyle incelemesinin ardından ancak inanabilmişti. Hala bir şansları vardı, henüz tüm paralarını kaybetmemişlerdi. Hala kazanabilirlerdi, hala bir istisna olabilirlerdi.

Adamlar Toyeggleri dizmeye başladığında Eiffel yavaş davranmalarını söyleyecekti. Durumun nasıl gözükeceğini hayal edince kendini dizginledi. Hayatları makinelere abur cubur dizmekle geçen adamları yaptıkları iş konusunda uyarmak istemiyordu. Yine de yumurtalardan biri bile kırılacak ya da yere düşecek olursa diye endişeleniyordu.

Dikkatini dağıtabilmek için sağına soluna baktı. Yine hastane koridorlarının arasına düşmüşlerdi. Dylan o akşam taburcu olacaktı. Alerjisinin neden olduğu reaksiyonları sağlıklı bir şekilde atlatmayı başarmıştı, Alan'ın yazdığına göre.

Valeria da o an yanlarındaydı. Daniel'ın yanında olduğundan Eiffel'ın kızı görebilmek için bir hayli öne eğilmesi gerekiyordu. Kızın ortamdaki gerginlikten ve dumandan dolayı Daniel'ın arkasına saklanıp bacağına sarılmaya çalışması Eiffel'in görebilmesi için pek yardımcı olmuyordu. Önünde sonunda hastaneden korkacaktı, onun kaçışı yoktu, kimsenin kaçışı yoktu.

Hastanenin sana yapacağı işlemden korkmayacak insan bile bir gün yolu hastaneye düşer diye korku duyuyordu elbet.

Adamların işleri bitince makinenin kapağını kapı gibi kapattılar. Makine çalıştığında içerisindeki ışıklar açıldı ve beyaz iç ışıkların arasında Toyegg, yeni ambalajıyla parıldadı. Makinenin önünde kimse kalmayınca Eiffel ağır adımlarla karşı duvara doğru yürüdü. Kendisiyle beraber camdaki yansıması da içerideki abur cuburlara yaklaştı.

Yakından bakmak için çöktü. Sol aşağıda kalan yumurtalar arkaya doğru tek sıra halinde dizilmişti. İçerisinde senin de verdiğin bir katkının bulunduğu ürünün markette olmasıyla, yalnızca çok satanları kabul eden bir otomat firmasına ait olan makinenin içerisinde olmasının verdiği hissin aynı olmadığını o noktada öğrenmiş oldu.

"Gel bak," dedi ve diz çökmüş haliyle kenara çekildi. Valeria; Valeria ile beraber Daniel da makineye yaklaştı. Makinenin ışığı Valeria'nın gözlerinden yansıdı. Eiffel, Valeria'nın yüzüne baktı. Kızın yüzünün ışıkta parlayış şekli ona birçok şeyi anımsattı. Gittiği oyuncakçılardaki rafları incelerken onun da yüzü muhtemelen öyle parlamıştı ancak o anki Valerie'nin aksine küçük Eiffel o anlarda muhtemelen gülümsemişti.

Toy Olmayan YumurtaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin