Anşa, Hamdullahı aldı ve mahzen olarak anılan evlerinin yanında ki küçük bir kömürlüğe götürdü. Sonra:
"Hamdullah sen burada birkaç gün saklan sonra seni Edirne üzerinden Yunanistan'a kaçırırız. Ben bu günler içinde sana yemek filan getiririm."dedi. Hamdullah da kabul edercesine kafasını salladı. Anşa ona saat 12 suları yiyecek içecek getireceğini söyledi. Hamdullah artık tek başına idi -herzamanki gibi- Anşa gittikten sonra biraz uyudu. Sonra ki gün Ansa elinde bir tane tren bileti ile geldi ve onu Edirne'ye yollamak istedi fakat Hamdullah bunu istemedi çünkü en yakın arkadaşının nişanlısını yüzyüze görmek istiyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEN GELDIM #WATTYS2015
أدب تاريخيAnadolu... İstanbul... Mahmud ve Anşa. Kara gecelerin, kara odaların ve kara düşüncelerin serbest mahkum kişileriydi. Zaman onları ya ayıracak ya da daha da kuvvetli birbirine bağlıyacaktı. Ama iş zamana kalmıştı artık. Zamanın ne başı belliydi ne d...