İMKANSIZIM | gxg

8

Bu sabah alarımdan önce uyanmıştım. Kendimi rezil olmuş gibi hissediyordum ki bence olmuştum da.. Kendimi o kadar bitkin hissediyordum ki bugün okula gitmemeyi bile düşündüm ama kaçmak çözüm değildi.
Evet dün biraz rezil olmuş olabilirim ama bunu müdürün hatırlayacağını ya da hatırlatacağını sanmıyorum. Beni karmaşıklığa sürükleyen düşünceleri kafamdan atıp hazırlanmak için ayağı kalktım. Ilık bir duş alıp kendime geldim odama geçip üstümü giyindim saçlarımı şekillendirdim ve odamdan çıktım. Babam mutfakta kahvaltı hazırlıyordu yanına gidip yanağından öptüm
" Günaydın babacım "
" Günaydın güzelim "
" Yine sofra harika gözüküyor "
" Güzel kızım okula aç aç gitmesin diye hazırladım " elimle ona öpücük gönderip masaya oturup kahvaltı yapmaya başladım.
" Okul nasıl gidiyor kızım "
" Güzel ezgi geldi dün "
" Ya ne güzel sevindim senin adına "
" Evet ben de o gelince okul daha bi katlanılır oldu "
" Hiç bir şeye katlanmak zorunda değilsin kaydımı aldır dediğin an kaydını istediğim okula aldırırım kızım unutma "
" Biliyorum baba sağ ol "
" Biliyorum daha önce konuştuk ama okulu olan arkadaşım senin puanını öğrendikten sonra kabul edersen seni burslu olarak okuluna aldırmak istiyor "
" Özel okulları sevmediğimi biliyorsun "
" Biliyorum kızım ama aklında bulunsun diye söylemek istedim "
babam kolundaki saate bakıp telaşla
" kalk servisinin gelmesine üç dk kalmış "
diyince elimdeki lokmayı bırakıp telaşla kapıya doğru koştum babam arkamdan seslendi " kızım çantan ve montun nerde "
elimi alnıma götürdüm odamda unutmuştum gerçekten bugün bi bokluk var ben de ama hadi hayırlısı diyip gidip çantamla montumu aldım ayakkabımı da giyinip dışarı çıktım. Benim  dışarı çıkmamla servis gelmişti kapıdan babama el sallayıp servise bindim ve yol boyunca evrene pozitif enerjiler yolladım..
" Bugün güzel geçecek "
" Bugün hiç bir sorun yaşamayacağım "
cümlelerini tekrar edip durdum içimden.
Umarım evren gönderdiğim o pozitif enerjiyi götüme sokmaz. Servis okulun önünde durdu hepimiz yavaş yavaş okula doğru dağıldık. Okulun daha başlamasına yarım saat olduğu için sınıfa geçip oturdum. Ezgi okula geç gelen tayfadandı kızın okula bir gün erken geldiğini görmedim hep bir bahane hep bir geç kalış hikayesi... ilayda ve irem de yakın oturdukları için okula her zaman beraber geliyorlardı.. Üçünü beklemeye koyuldum ama kimseden ses seda yoktu. Bugün sınıfa ilk gelen kişi de bendim sınıfta kimse yoktu kalkıp perdeyi açtım ve kafamı sıraya koyup geleni geçeni izlemeye başladım.
" Birini mi bekliyorsun " kafamı sesin geldiği yöne çevirdim müdüre hanım ne , ne alaka ya.. " Anlamadım "
" Diyorum ki birini mi bekliyorsun camdan dışarıyı seyrediyordun da "
" ha evet hocam arkadaşlarımı bekliyorum "
" Anladım " diyip yanıma oturdu ama hayır kalk yanımdan kadın tekrar rezil olmak istemiyorum temkinli olacağım diye daha yeni uyarmıştım ben kendimi ama yaa...
O tuhaf tuhaf bana bakarken ben de ona bakıyordum içimden bu kadın yakından daha güzel amk diye geçirdim gerçekten çok güzel maşallah tü tüü tüüü..
" Eline bakabilir miyim " elimi uzattım hemen ellerimi ellerinin arasına aldı yaram artık yavaştan kabuk bağladığı için elimi sarmamıştım.
" Neden elini sarmadın "
" Kabul bağlamaya başladı gerek duymadım müdire hanım " gülümseyip beni sıramdan kaldırdı. Kolumdan kibarca tutup beni odasına kadar götürdü odaya girip kapıyı kapatıp kilitledi. Bu kadının derdi ne amk kapıyı kitleyip duruyor sanki odada p*rno çekiyoruz diye içimden söyleniyordum..
" Hadi geç otur masama " dediğinde söylediğini dinleyip gidip koltuğuna oturmuştum.
" Elin kabuk bağlamış ama yine de saralım mikrop kapmasın " diyip gülümsedi.
Sargı bezi ve kremi çekmecesinden çıkarıp karşıma geçti kremi eliyle elimin üstüne yavaşça sürdü sonra sargı beziyle iyice sardı.
Sonra çöktüğü yerden kalktı ama ellerim hâlâ ellerinin arasındaydı.
" Pansumanın bitti ufaklık " diyip son kez elimi kontrol edip ellerimi yavaşça bıraktı ama bırakma ya biraz daha tut diyesim gelmişti ellerini çekince sanki boşluğa düşmüştüm. Kendimi toparlayıp
" Teşekkür ederim müdire hanım " dedim o da hemen " benim suçum zaten teşekkürlük bir şey yok "dedi yüzümde ki gülümseme yavaşça silinmişti.
O sadece kendini suçlu hissettiği için benimle ilgileniyordu kendi kendime başka neden olabilir ki zaten aptal diye kızıyordum.
O beni diğer öğrencilerinden farksız görüyordu haklı olaraktan. Peki ya ben , ben ne olarak görüyordum onu. Ona hayran mıydım ?  Ondan hoşlanıyor muydum ?
Hayır hayır bu düşünceler tam bir saçmalık.
Benden yirmi yaş büyük birine aşık olmam ve ondan karşılık beklemem aptallık kesinlikle bu hormonal bir şey yoksa nefret ettiğim kadına bir günde aşık olamazdım bu imkansız ve saçma olurdu.. Düşüncelerim birbirine karışmıştı..
" İyi misin melisa " müdürün sesiyle kendime gelmiştim
"İyiyim efendim ben artık çıkayım ders başlayacak iyi günler " dedim o da " iyi derler " dedi. Kapıyı kapattığımda aklıma kalem geldi ve kapıyı çalıp tekrar içeriye girdim. Kalemliğimden dün onun bana verdiği kalemi çıkardım " kaleminizi dün biyoloji öğretmeni size vermem için bana tekrar vermişti buyrun " diyip kalemi uzattım. Ellerini ellerime dokundurarak kalemi almıştı inanmıyorum rezil oldum resmen dün yaptığım şeyi taklit etmişti ve şuan da bana gülümsüyordu.
" Derse geç kalacaksın melisa hadi sınıfına geç " dedi  resmen transa geçmiş gibiydim hiç bir şey demeden odasından çıkıp sınıfa geçtim. İlayda, irem , ezgi hepsi gelmişti.
Onlara selam verip sırama oturdum. Ezgi arkamdan sarılıp " yavrum sana ne oldu donuk gibisin "
" Bir şeyim yok ezgi " diyip düşüncelere daldım ne bitmez düşüncelerim vardı... Bu kadın resmen aklımı karıştırıyordu acaba yaptığı o son hareketin anlamı neydi acaba benden hoşlanıyor mu diye bir düşüneyim dedim ama yok benden yirmi yaş büyük işinde gücünde bir kadının kendi deyimiyle benim gibi bir ufaklığı ne yapsın muhtemelen dün ki hareketimden sonra benimle dalga geçmek için yaptı evet evet başka açıklaması olamaz. Birinci ikinci üçüncü ders derken dersler arka arkaya geçip gitti öğlen arasına girmiştik kızların ısrarı üzerine kantine gidip bir şeyler alıp yemeye başladık. Kızlar bir şeyler düşünüp dururken ben bahçeyi seyredip kafamda anlamlandıramadığım şeyleri bir yere oturtmaya çalışıyordum. İçimde ki bu aptal duygu her ne ise içimden çekip atmalıydım.
Yemeklerimizi bitirdikten sonra kantinden kalktık irem ve ilayda lavaboya gitmek için yanımızdan ayrılmıştı ben ve ezgi de bahçede dolaşmaya başladık.