İMKANSIZIM | gxg

57

Okullar açılmış aradan tam bir ay geçmişti. Güneş bana söylediği gibi gerçekten bizim okula kaydolmuştu. Başta söylediğinde pek inanmamıştım babası sorun çıkarır gelemez sanmıştım ama gelmişti. Okulda ise her şey aynıydı yine temsilci seçmeleri olmuş ve yine ben kazanmıştım. Aslında bu sene aday olmayacaktım ama müdüre hanımın şu evliliğiyle ilgili ses soluk kesilince tekrar umutlanıp böyle bir şeye girişmiştim. Sanırım müdüre hanım evlenmekten vazgeçmişti. Düğün müğün işleri konuşulmadığına göre bitmişti ya da uzatmaya karar vermişlerdi bilmiyorum. Ben ve müdüre hanıma gelirsek eskisi kadar yakın ve samimi değildik. Bana karşı soğuk ve mesafeliydi neden bilmiyorum ama tatilden sonra böyle olmuştuk. Keşke hiç tatile gitmeseydik diyip duruyordum kendi kendime.

Güneş ise müdüre hanıma olan duygularımı öğrenmişti. Ben anlatmıştım. Eşcinsel olmamı sorun etmemiş hatta yanımda bile olmuştu. Ama o da ezgi gibi müdüre hanımın imkansızlığını sürekli yüzüme vurup duruyordu. Diğer kızlarda aynı şekilde. Sanki, sanki tüm evren, tüm insanlar birleşip bizim olmamamız için uğraşıyordu ya da ben öyle zannediyordum.
.
.

3. kişi ağzından anlatım~

Yine bir cuma sabahıydı melisa her zaman ki gibi hazırlanmış güneşin arabasıyla okula gelmişti. Güneş konuştukları gibi her okul sabahı gelip melisayı okuldan alıyor daha sonra eve bırakıyordu. Ezgiye de teklif etmişlerdi gelmesini ama ezgi gelmemek için kırk takla atmış teklifi reddetmişti. Reddetmesinde güneşin de parmağı vardı yoksa ezgi güneşten nefret etse de melisayı yalnız bırakmamak için onlarla gidip gelmeye razıydı. Tüm sınıf gelmiş herkes yerlerine oturmuş ders başlamıştı. Güneş şimdiden tüm öğretmenlerin gözüne girmeye başlamıştı çünkü o da melisa kadar zeki ve çalışkan bir öğrenciydi. Hatta güneş bu okulda melisaya rakip olabilecek tek kişiydi.

Ders matematikti öğretmen yeni geçtikleri konuyu anlatmaya başlayıp konuyla ilgili sorular çözmeye başlamıştı. Heralde bu konu kolay olduğu için sınıfta melisa ve güneş dışında katılan bir çok isim de olmuştu. Üst üste dersler geçip gitmiş öğle arasına gelmişlerdi. Zil çalınca kızların hepsi toplanmıştı.

" Ayy çok acıktım hadi kantine gidelim " demişti İrem diğer kızlarda onu onaylamışlardı.

" Benim işim var ben size daha sonra katılırım " demişti güneş, ezgi ise yarım ağızla

" Katılmayada bilirsin umrumuzda
değil " demişti güneş ne dediğini anlamıştı ama onu umursamamıştı melisa ise güneşe doğru dönüp

" Ne işin var " demişti güneşin melisanın bu sorgulayıcı tavrı hoşuna gitmişti

" Müdüre hanımın yanına gideceğim" dediğinde melisanın gözlerinin açıldığını görünce güneşin modu düşmüştü. Melisa

" yaa neden gidiyorsun ben de geleyim mi nolur görmüş olurum hem " dediğinde güneş telaşlı bir şekilde

" Hayır, hayır " diye bağırmıştı. Melisa ise bu aşırı tepkiye anlam verememiş ve konuşmaya başlamıştı

" Ne oluyor güneş niye bağırıyorsun " dediğinde güneş toparlamaya çalışarak

" Şey özür dilerim yani özel bir şey söylemem lazım ailemle ilgili yalnız konuşsak daha iyi olur yani tabi istersen gelebilirsin yine de " dediğinde melisa

" Özelse kalsın tamam " demişti. Güneş içten içe buna sevinmiş

" Teşekkür ederim " demişti

" Rica ederim işin bittikten sonra kantine gel yemek ye " demişti melisa güneş ise

" Tamam görüşürüz " diyip yanlarından ayrılmıştı ezgi ise melisaya doğru dönüp