İMKANSIZIM | gxg

49

Sabah güneş doğmadan uyanmıştım bu kadar heyecanlıyken dün gece nasıl uyuyabilmiştim bilmiyorum. Bunu düşünmeyi bırakıp yatağımdan kalkmış hemen duşa girmiştim. Duştan çıktıktan sonra bugün giyineceğim kıyafetleri seçip giyinmeye başlamıştım. Madem sevgili müdürümüz kıskanç biri onu neden zorlamayayım diye düşünmüştüm. Altıma siyah uçları hafif saçaklı bir şort, üstüme de ince askılı beyaz bir büstiyer giyinmiştim saçlarımı düzleştirip hafif bir makyaj yapmıştım. Parfümümü de sıktıktan sonra artık tamamen hazırdım. Valizimi alıp odamdan çıktım artık her şey hazırdı. Evde babama bakındım ama yine gelmemişti. Bari bugün gelseydin de beni uğurlasaydın be adam. Gün geçtikçe daha da sorumsuz biri olmaya başlamıştı. Bu adamda bir haller vardı ve benden saklıyordu ama bakalım hayırlısı. Valizimi kapının eşiğine bırakıp mutfağa gittim ayak üstü bir şeyler atıştırdıktan sonra oturma odasına gidip nili beklemeye başladım. Aradan on dakika geçmemişti ki kapı çaldı gidip kapıya baktığımda nili görmüştüm.

" Merhaba melisacım"  diyip sarıldı ben de aynı şekilde nile sarıldım

" Merhaba nil " dediğimde benden ayrılıp beni süzmüştü

" Bugün baya şıksın "

" Teşekkür ederim sen de öylesin "

" Her zaman ki halim " dediğinde ikimizde gülmüştük

" Valizini ver bakayım " dediğinde valizimi vermiştim o evden çıkınca ben de akasından evden çıkmış kapıyı kilitlemiş anahtarımı çantama koymuştum. Nili takip edip arabaya kadar gelmiştim. Nil valizimi alıp bagaja yerleştirmiş yanıma gelmişti.

" İster arkaya ister öne bin güzelim nasıl rahat edeceksen "

" Ben arkaya bineyim derya gelince öne binsin "

" Oo müdür hanımı bırakmışsın bakıyorum seviye atlanmış "

" Tatildeyiz fazla resmiyet iyi değildir diye düşündüm "

" Haklısın iyi yapmışsın " dediğinde gülmüş arabanın arkasına oturmuştum. Nil de direksiyona geçip arabayı müdüre hanımın evine doğru sürmeye başlamıştı. Yaklaşık yarım saatlik bir sürenin ardından müdüre hanımın evine gelmiştik. Kapıda bizi bekliyordu daha doğrusu nili bekliyordu beni görünce ne diyecekti acaba meraktan çatlıyordum.
Nil arabadan inip müdüre hanımın yanına gitti sarılıp bir şeyler konuştular daha sonra valizlerini bagaja yerleştirip müdüre hanım ön koltuğa bindi nil de direksiyonun başına geçti. Müdüre hanım hararetle bir şeyler söylemeye başladı

" Ayy bu annem beni çıldırtıyor nil kaç yaşında insanım çocukmuşum gibi davranıyor "

" İşte anne kızım takılma bu kadar kadın endişeleniyor "

" Haklısın da ne bileyim biliyorsun geriliyorum "

" Bilmez miyim yürüyen gerginliksin resmen "

" Zaten ne diye bu lanet tatili ayarladınız bilmiyorum ne güzel evimde uzanıp dinleniyorum ben "

" Şikayet etmeyi bıraksan da misafirimize bi hoşgeldin mi desen ne dersin "

" Misafir mi " diyip arkasına bakınca nihayet beni görmüş görünce gözleri açılmış dudakları aralanmıştı. Aralanan dudaklarını öpme isteğimi batırıp konuşmaya başlamıştım

" Günaydın " dediğimde yüzünden silinmeyen şaşkınlıkla konuşmaya başlamıştı

"Melisa senin burda ne işin var " deyince bir tık üzülmüştüm beklediğim cümle bu değildir. Beni gördüğüne sevinmemiş aksine bu durumdan rahatsız olmuştu.