61

1.6K 149 70
                                    

Üç Sene Sonra ~

Bugün tam yirmi bir yaşıma girmiştim. Gerçekten büyüdüğümü hissediyordum. Bugün için babam ve kızlar bir yemek organize etmişlerdi. Hep birlikte doğum günümü kutluyorduk. Kızların böyle bir şey yapması gerçekten çok hoşuma gitmişti çünkü uzun zamandır ezgi dışındakileri görmemiştim. Onların okulu olsun benim okulum olsun bir tık aramıza girmişti ama önemli değildi çünkü sürekli telefonda konuşup mesajlaşıyorduk. Beni gerçekten mutlu eden şey ise hepsinin gerçekten mutlu olmasıydı. Hepsi istediği bölümleri kazanıp hayatlarına bakıyorlardı.

İrem ve uğur'un ilişkisi tam gaz devam ediyordu ve ikisi aynı üniversiteye gidiyordu. İrem nihayet hayallerindeki bölümü okuyordu, edebiyat. Akdeniz üniversitesi'ni kazanmış ve Antalya'da yaşamaya başlamıştı. İlayda ise her ne kadar okumak istediği üniversite başka şehirde olsa da ezgi için burada kalmış burada okumaya devam etmişti. Ezgi ile beraber hukuk kazanmış aynı okula aynı bölüme gidiyorlardı.

Güneş ise üniversite için Amerika'ya gitmişti. Yaklaşık 7-8 aylık bir ilişkisi vardı ve o da gerçekten çok mutluydu. Sanırım aralarında mutsuz ve bekar olan tek kişi beğendim. Ben ise istediğim gibi tıp kazanmıştım zaten aksi düşünülemezdi. Derslerimde gayet iyiydi hatta bayağı iyiydi. Gerçi bu son birkaç yıl benim kadar herhangi biri çalışsaydı o da bu kadar iyi olabilirdi. Bu son zamanlarda kendimi tamamen derse vermiştim. İyice kendi içime kapanmış ve kitaplarıma gömülmüştüm. Çünkü deryasız tam 5 yılım geçmişti. Şimdiye çoluğa çocuğa karışmıştır diye düşünüyordum. Aslında bunu merak ediyordum ama araştıracak cesareti kendimde bulamıyordum. Yıllarca içimde devam ettirdiğim bu aşkım beni yok etmesini istemiyordum. Çünkü eğer evlendiyse bunu kaldıramazdım, gerçekten kaldıramazdım. Ben bunları düşünürken masada kızlar arasında koyu bir sohbet dönüyordu. Tam o sırada babamın telefonu çalmış bizden izin isteyerek masadan kalkmış telefonla konuşmaya başlamıştı. Aradan bir 5 dakika geçtikten sonra masaya dönüp

" Kızlar üstünde çalıştığım davanın son duruşması var ve çok önemli bir gelişme yaşanmış o yüzden hemen gidip ilgilenmem lazım " dedi. İlayda

" Davanın konusu ne efendim "

" Boşanma davası "

" Ya peki kim suçlu yaşanan gelişme ne " diye babamı sorgulamaya başlayınca babam gülmüş

" İlayda 2 sene sonra ezgi ile beraber yanında çalışmaya başlayınca bu davaları size ezberleteceğim zaten o yüzden şimdiden bu kadar meraklı olma " deyince Ezgi sesli bir şekilde gülmüştü. İlayda ise ezgi'nin gülüşüne bozulmuş olsa gerek koluna yavaş bir şekilde vurmuştu. Babam yanıma gelip başıma bir öpücük kondurmuş

" Özür dilerim meleğim ama bunu telafi edeceğim. Ayrıca hediyeni eve gelince vereceğim, tamam mı " deyince ona gülümseyip

" Tamam" demiştim. Babam tekrardan başımdan öpüp yanımızdan ayrılmıştı. Herkes yemeklerini yemeye devam etmişti. Ezgi bana doğru dönüp

" Kızım senin doğum günün ama sen hariç herkes mutlu, herkes konuşuyor sürprizimizi beğenmedin mi yoksa " dediğinde

" Saçmalama tekrardan bir araya gelebildiğimiz için gerçekten çok mutlu oldum. Hem Güneş taa Amerika'dan kalkıp buraya gelmiş, İrem ise Antalya'dan gelmiş yani çok teşekkür ederim çocuklar. İnanın uzun zaman sonra ilk defa bu kadar mutlu oldum " dediğimde İrem

" Kendine işkence etmeyi ne zaman bırakacaksın Melisa " dediğinde onun ardından konuşmaya başlayıp

" Kızlar siz beni düşünmeyin ben mutluyum. Kim bilir bir daha ne zaman bir araya geleceğiz o yüzden anın tadını çıkaralım hadi " dediğimde Güneş konuşmaya başlayıp

İMKANSIZIM | gxgHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin