39

1.9K 146 37
                                    

Gece boyunca sık sık uyanıp tekrar yatmaya çalışmıştım. Ve bugün ilk defa alarm çalmadan uyanmıştım. Bugün müdüre hanımın saat 18.30 nişanı vardı. Ona gideceğime dair salak gibi söz vermiştim. Yeterince üzülmüyormuşum gibi bir de hayat daha çok üzülmem için yeni yeni şeyler çıkarıyordu karşıma. Şimdi hayat ben ne alaka amk ben mi sev dedim diyebilir haklı. Sonuçta onu ben sevmiştim. Hem de imkansız olduğunu bile bile sevmiştim. Aptal kalbim.

Yataktan kalkıp elimi yüzümü yıkadım. Duş almalıydım ama duş alacak havanda değildim şuan. Kahvaltı yapmak için odamdan çıkıp mutfağa gittim. Belki babam evdedir kahvaltıyı hazırlamıştır diye umut etmiştim ama babam gelmemişti. Mutfak bomboştu. Mutfağa girip buzdolabına doğru yöneldim. Mecbur ben hazırlayacaktım. Buzdolabının kapağını açıp yemek için bir şeyler aradım. Buzdolabı ağzına kadar doluydu ama tüm iştahım kaçmıştı. Dolabı kapatıp yemek masasına oturdum. Kafamı yemek masasına koyup gözlerimi kapattım biraz öyle durmak istiyordum.

Ne kadar süre öyle kaldım bilmiyorum. Telefonun sesiyle gözlerimi açtım. Ezgi arıyordu. Telefonu açıp konuşmaya başladım.

" Noldu ezgi "

" Hazırlanmaya başladın mı "

" Hayır "

" Lütfen bana gitmekten vazgeçtiğin için hazırlanmadığını söyle "

" Gideceğim "

" O zaman neden hâlâ oturuyorsun "

" Bilmiyorum "

" Hadi kalk hazırlan saat iki "

" Tamam "

" Yarım saate ordayım "

" Tamam "

" Görüşürüz "

" Görüşürüz " dedim ve telefonu kapattım.

Kafamı tekrar masaya koyup gözlerimi bir süre daha kapatıp öylece bekledim.
Gözlerimi açmak bu yaşanan şeylere inanmak istemiyordum. Nişana gitmek istemiyordum. Derya benim olmalıydı. Ben daha çok seviyorum onu. O aptal adam ne kadar seviyor olabilir ki onu. Onu değil beni seçmeliydi diyordum kendi kendime ama saçmalıyordum tabi ki çünkü kadın benim onu sevdiğimi bile bilmiyordu nasıl onu değil de beni seçecekti ki bu çok saçma. Kendi kendime aptalca konuşuyordum işte.

Kafamı masadan kaldırdım. Birazdan ezgi gelecekti onun bana kızmasını istemediğim için gidip kıyafet seçmem lazımdı. Ama önce kalkıp kendime bir bardak kahve hazırladım ve kahvemi alıp odama gittim. Yatağıma oturup kahvemi yudumlamaya başladım. Gerçekten hiç bir şey yapmak istemiyordum. Yatağımdan kalkıp dolabımı açtım giyinmek için kıyafetlerime göz attım ama hiç biri gözüme hoş ve çekici gelmiyordu. Biraz daha dolabımı araştırdım ama giyinmek için hiç bir şey bulamadım. Bir süre daha dolabın önünde oyalandım ve dolabı kapatıp yatağa attım kendimi. Giyinecek hiç bir şeyim yoktu hazır değildim ve bir kaç saat sonra nişan başlayacaktı ben ne yapacaktım şimdi.

Ben kara kara düşünürken kapı çalmıştı. Kesin ezgi gelmiştir diye düşündüm. Kapıyı açmak için odamdan çıktım ve ısrarla çalınan kapıyı gidip açtım. Ezgi gelmişti ve ezgiyle beraber İlayda ve irem de gelmişti. Önce İrem sonra İlayda sımsıkı sarıldı bana

" Çok özlemişim ya " dedi İrem

" Valla bir an bir daha bizimle hiç konuşmayacaksın sandık " dedi İlayda
Aslında konuşmakta istemiyordum ama uzatmanında bir anlamı yoktu.

" Sadece hatanızı anlayın istedim "

" Anladık anladık knk bundan sonra senden habersiz senin hayatını etkileyecek hiç bir şey yapmayacağız "

İMKANSIZIM | gxgHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin