Sabah yine alarım sesiyle uyandım sanırım kendimi bu rutine alıştırmam lazımdı gözlerimi avuşturup ayılmaya çalıştım daha sonra yataktan kalkıp duşa girdim kısa bir duşun ardından odama geçip üstümü giyindim saçlarımı yaptım ders programımı da hazırlayıp odamdan çıktım mutfaktan sesler geliyordu koşarak mutfağa girdim babam gelmişti ona kocaman sarıldım
" özledim seni baba "
" ben de seni özledim kızım hadi gel mis gibi tost hazırladım "
" ayy en sevdiğimm elllerine sağlık babacım " dedim bana gülümsedi ben de ona gülümsedim birlikte masaya oturup kahvaltımızı yemeye başladık
" ee okul nasıl nasıl geçiyor bakalım "
" güzel babacım "
" alıştın mı istiyorsan nakil işlemleri için geleyim okula "
" yok babacım şuanlık bir sorun yok "
" emin misin "
" evet ayrıca ezgi de benim okuluma gelecek"
" neden "
" okulunda sorun yaşamış babası naklini başka okula aldıracakmış ben de yanıma gel dedim "
" iyi yapmışsın tanıdık birinin yanında olması seni daha iyi hissettir "
" evet "
" eline noldu nasıl oldu daha iyi mi şuan ver bakayım " diyip elimi ellerinin arasına alıp bandajı çıkardı elimi görünce sinirlenmişti
" ne oldu eline melisa bu elinin hali ne neden bu kadar kötü olduğunu söylemedin doktora giderdik hatta bugün rapor alıp doktora gidelim daha sonra da baba kız zaman geçiririz ne dersin "
" gerek yok babacım okulda öğretmenler zaten benimle ilgilendiler şuan daha iyi " dedim bir şey demeden ilk yardım çantasını getirip elimdeki bandajı değiştirmeye başladı
" nasıl oldu peki "
" kantinden kahve almıştım bahçe biraz kalabalıktı biri fark etmeden çarpınca kahve elime döküldü böyle oldu işte "
" ne biçim öğrenciler var o okulda "
" normal öğrenciler işte baba koşup eğleniyorlar en doğal hakları zaten kız daha sonra benden baya özür diledi zaten "
anladım der gibi kafasını salladı ayağı kalkıp yanaklarından öptüm çantamı sırtıma alıp
" görüşürüz servisin gelmesine 5 dk var " diyip kapının önünde servisi beklemeye başladım içerde neden yalan söylediğime dair bi fikrim yoktu aslında vardı eğer elimi bu hale getiren kişinin müdür olduğunu öğrenseydi olay baya büyürdü hele bir de kadının ısrarla özür dilememesini ve benimle dalga geçtiği kısımları falan öğrense belki size saçma gelecek ama kadına dava bile açabilirdi ve ben müdür hanımla güzel bir ritim yakalamaya başladım o yüzden aram bozulsun ya da canı sıkılsın istemiyordum neden bilmiyorum ama onu korumak istedim ben kendimle koyu bir sohbete dalmışken servis gelmişti hemen servise bindim yol boyunca kulağımda çalan şarkıya içimden eşlik ederek yolu seyrettim ve yarım saat süren yolculuğun sonunda okula gelmiştik sınıfa geçecektim ama dün müdür yardımcısıyla yaptığımız konuşma aklıma gelmişti sınıfımı değiştecekti ama ben yeni arkadaş edinmişken sınıfım değişsin istemiyordum zaten ezgi de gelecekti böyle bir şeye ihtiyaç kalmamıştı yani hızlı adımlarla müdür yardımcısının kapısının önüne geçtim derin bir nefes alıp kapıyı çalacaktın ki koridorun başından müdire hanım gözüktü bi kaç adım atıp yanıma geldi " mehmet beyin odasından da hiç çıkmıyorsun "
" bi sorunla ilgili danışacaktım "
" ben müdürüm bundan sonra bir sorunun olursa bana gel "
" tamam efendim " diyip önüme döndüm tam kapıyı çalacaktım ki elimi tuttu
" elini kim pansuman etti "
" babam "
" güzel " diyip elimi inceledikten sonra elimi bıraktı bana gülümseyip odasına doğru yürümeye başladı içimden neydi bu şimdi diye geçirirken dakikalardık müdür yardımcısının kapısında beklediğimi fark ettim kapıyı çalıp içeri girdim
" hoşgeldin melisacım ben de yeni sınıfın için seni çağıracaktım "
" ben de bu konu hakkında konuşmak için gelmiştim efendim "
" buyur konuş kızım "
" ben sınıfta arkadaş edindim ve okula bir arkadaşım gelecek o yüzden eğer mümkünse sınıfımı değiştirmek istemiyorum "
" sen böyle mutluysan böyle kalsın benim için bir sorun yok "
" teşekkür ederim efendim "
" okula arkadaşın mı gelecek "
" evet efendim "
" taban puanından yüksek değil mi puanı "
" evet 323 çekmişti "
" güzel o da çalışkanmış "
içimden 323 e çalışkan demesine gülmüştüm resmen çita yerlerde..
" evet efendim öyledir çokta iyi birisidir "
" tanışmak için sabırsızlanıyorum " dedi ben de gülümsedim müsaadesini isteyip odasından çıktım ve sınıfıma geçtim sıra arkadaşım irem ve ilayda selam vermişti ben de onlara selam verdim ve ders zili çalana kadar sohbet etmeye başladık irem ile ben yan yana oturuyorduk ilayda da arka sıramızda yanlız başına oturuyordu arapça öğretmeni sınıfa girdi ders işlemeye başladık benim dışımda dersten bir şey anlayan pek yoktu dil öğrenme konusunda çok yetenekliydim ve kolay öğreniyordum iki derste çok güzel geçmişti bu okulun avantajlarından biri de arapça öğretmesi olmuştu eğer normal bir liseye gitsem muhtemelen almanca öğreteceklerdi ama ben zaten almancayı biliyordum o yüzden farklı bir dil öğretilmesi hoşuma gitmişti.. üç dört beş derken son derse gireceğim dersin zili de çalmıştı iremin ısrarları üzerine dışarı çıkmıştık kantinden bi kahve alıp okulun bankına oturduk ve sohbet etmeye başladık o ara gözüm bahçede öğrencilerle şakalaşan müdüre kaydı gerçekten çok güzel bir kadındı ben hayran hayran onu izlerken iremin bana dokunmasıyla dünyaya tekrar dönmüştüm resmen " kime hayran hayran bakıyorsun sen "
" kimseye " diyip biraz telaşlanmıştım
irem gülerek
" şaka yaptım melis yaa " diyip koluma vurdu ben de ona gülümseyip tekrar müdüre hanımı izlemeye koyuldum bi kaç dakkika sonra o da beni fark edip vücudunun tamamını bana doğru döndürdü gözleriyle elimi işaret etti başta anlamadım sonra kahveyi gösterdiğini anlayıp gülümsedim ve kahveyi biraz havaya kaldırıp gösterdim tekrar gülümsedi ben de gülümseyip arkadaşlarıma döndüm gerçekten çok tatlı bir kadındı onunla ilgili düşüncelerim ne ara bu kadar hızlı değişti diye kendimi sorgulamadan da edemiyordun..
içeri zili çaldı bahçede müdüre hanım sesi yankılanıyordu " yavaş yavaş gidin çocuklar birbirinize zarar vermeyin " bu dediğine gülüp kızlarla beraber sınıfa geçtik son ders edebiyattı yine dersimizi işledik zil çaldı bugün gerçekten çok güzel geçmişti o yüzden genel olarak mutluydum herkes çıktıktan sonra çantamı alıp ben de çıktım kapıda müdür bekliyordu bu müdürler bu kadar çok geziyorlar mı ortalıkta ya diye düşünüyordum müdür hanıma kafamla selam verdim o da bana gülümsedi ve kafasını salladı önüme dönüp okuldan dışarı çıktım beni bekleyen servisime bindim koltuğa yerleştikten sonra kulaklığımı takıp kendimi yine hayallerin kucağına attım.. tüm öğrencileri tek tek eve bıraktıktan sonra en son benim evimin önünde durmuştu şöför abiye selam verip evime geçtim içimde tuhaf bir mutluluk vardı.. evde rutin şeylerimi halletim yarının ders programını da hazırladıktan sonra hemen yarının olmasını dileyerek uyukunun kollarına bıraktım kendimi..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İMKANSIZIM | gxg
Fiksi Remaja" saçmalama ezgi o benim müdürüm ondan hoşlanmıyorum ayrıca kadın benden 20 yaş büyük " " kadını her gördüğünde tutuluyorsun melisa " " hayranlıktan o " " haa hayranlıktan kadının götüne bakıyorsun yani " . . .başlangıç : 15.04.2022