"uzun zaman oldu evinin içine girmeyeli." namjoon her zamanki boş laflarından birini ortaya atıp taehyung'un evinin içine girdiğinde yöneldiği ilk yer elindeki poşetlerle birlikte mutfak oldu.
"seni o gün evime almadım diye mi bu imalar?" taehyung kumral saçlarını elleriyle dağıttıktan sonra elindeki poşeti amerikan tarzı mutfağındaki tezgahın üstüne bıraktı.
birkaç basit atıştırmalık ve içecek almıştık gece için, zaten bir sürü yemek yaptığını söylemişti taehyung bayan shin'in.
sonra eğildi ve bir tane kutu gazozu açıp dudaklarına götürdü. neden onu gözümü kırpmadan izliyordum bilmiyordum ama gazozu çektiği an ıslanıp ortaya çıkan dudakları dikkatimi daha çok ona vermemi sağlıyordu.
ona dokunmak istiyordum.
ciddi anlamda ona sarılmak ve tensel bir temasta bulunmak istiyordum. saçlarına dokunduğum zaman devamının gelebileceğine kendimi inandırmıştım ama bu sefer de o kendini herkesten soyutlamış ve benden uzaklaşmaya başlamıştı.
"bakın televizyon salonda, ps5 de var, kendinize bir şeyler çıkarın çok ses yapmayacaksanız kalacağım burada, yok biz ses yaparız diyorsanız odama çekileceğim." taehyung hala sol elinde gazozunu tutarken konuştuğunda mutfaktan çıkmaya hazırlanıyordu.
"ses yapmayacağız, biraz boş boş takılalım." dedi hoseok ve kendini önden salondaki koltuklardan birine attı.
taehyung'a bakıp duruyordum, gözüm istemsiz bir şekilde ona kayıyordu ve buna engel olamıyordum.
"biz de ödeve bakalım mı, taehyung?" jimin o kadar yumuşak bir tonla sordu ki kimse ona hayır diyemezdi. zaten bu grupta genelde kimse jimin'e hayır diyemezdi.
taehyung başını salladı ve birlikte yukarı doğru çıkıp taehyung'un odasına ilerlediler. az önce kendini koltuğa atan hoseok'ta hızla peşlerine takıldı.
ben, seokjin, namjoon, yoongi salonda kendimize yer bulup yayıldığımızdan yarım saat sonra bile gelmediler.
sanırım en son geçen sene taehyung'un evinde yatıya kalmıştım. onun haricinde evine gelip gidiyordum ama yatıya kalmak geçen seneden beri yaptığım bir şey değildi. beni misafir odasında uyutmuştu, şimdi yedi kişiydik ve uyku dağılımı nasıl olurdu bilmiyordum.
bir buçuk saate yakın taehyung'un odasında duran üçlü aşağı inmeye başladıklarında hoseok'un saçları dağılmıştı, jimin her zamanki ifadesiyle iniyordu ve taehyung üstünü değiştirmişti.
"matematikçiyi sikeyim, ödevlerini de sikeyim." dedi hoseok ve kendini namjoon'un yanına bıraktı.
taehyung mutfağa gidip amerikan tarzı yerden hepimizin suratını görerek konuşmaya başladığında bir yandan da dolaptan masaya bir şeyler çıkarıyordu.
"şurada bir oda var." dedi eliyle bulunduğumuz kattaki köşedeki bir kapıyı göstererek. "neredeyse kullanmıyorum bile. seokjin'le namjoon orada yatsın, yoongi ve jimin benim odamın yanındaki misafir odasında kalsınlar hoseok ile, jungkook sana da odamda bir yatak yapacağım." dedi ve dolaptan bir şeyler daha çıkarmaya devam etti. sonra poşetlerdekileri yerleştirmeye başladı. herkes onu onaylamıştı ben de dahil.
"oğlum ya bir şey varsa odada?" dedi namjoon ürkek bir şekilde. "bayan shin'e temizlettim namjoon, mal mısın?" taehyung oldukça netti.
bugün fazla keyfi yok gibiydi çünkü her şeye net ve kısa cevaplar veriyordu, oldukça açıklayıcı konuşuyordu ve küfür etmiyordu. en azından ağır küfürler. okuldan beri böyleydi. jaehyun olayından beri.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
dive into you
Fanfictioninsanlara dokunamayan jungkook ve akustikofobisi olan taehyung. kim taehyung & jeon jungkook| @bennyburnday'e ithafen. ©muudita 2022