GÜNLERDEN BİR GÜN
Atakan eve artık sık sık geldiği için uyku düzenim izne ayrılmıştı, hayır istifa etmişti. Şimdi bile yanımda otururken bacağını durmaksızın sallıyordu, onun bu hiperaktifliği benim gibi sağlıklı biri için bile fazlaydı. Mahru henüz eve gelmemişti, bu yüzden o gelene kadar biraz uyuyabileceğimi düşündüm ve Atakan televizyon izlemeye devam ederken odama geçtim. Kapımı tamamen kapatmaya gerek duymadım. Papağanın ve televizyonun sesi birbirine karışıyordu, arada sıra çalan araba kornalarının sesleri de onlara eşlik ediyordu.
Burası hiçbir şey yapmadığım halde nasıl bu kadar yorucu olabiliyordu? Her gün enerjim çekilmiş gibi hissediyordum. Belki de hiçbir şey yapmadığım için vücudum bu hareketsizliğe tepki veriyordu. Neyse ki yakında işe başlayacaktım, nerede çalışacağımı ve ne yapacağımı bile bilmiyordum ama bir şeyleri öğrenmekte benden iyisi de yoktu.
Aradan biraz zaman geçtikten sonra odama birisinin girdiğini hissettim. Kim girerse girsin gözlerimi açmadım ve uyuyormuş gibi davranmaya devam ettim. Henüz uyanmak istemiyordum, belki zorlarsam yarım saat daha uyuyabilirdim. Odaya giren kimse gitmedi, başımda beklediğini ve gözlerini bana diktiğini hissedebiliyordum. Mahru olduğunu biliyordum çünkü eve gelme saati gelmişti. Hareketsiz kalmak için bedenimle savaş verirken onun sıcak nefesini yüzümde hissettim. Göremiyordum belki ama yüzünün yüzüme çok yakın olduğunu anlamıştım. Burnuma vuran nefesini dudaklarımda da hissedebiliyordum. Dudaklarım... Birkaç saniye öncesine kadar kimsenin dokunmadığı dudaklarımın üzerinde bir yük vardı. Yumuşak, sıcak ve durmasını istemediğim bir şeydi. Mahru beni öpmüştü.
Bu gerçek miydi? Mahru şu an beni uyuyorken öpüyor muydu? Hemde dudaklarımdan! Şimdi ben ilk öpücüğümü sonunda almış mıydım, hem de ilk adımı ben atmadığım halde! Sıcaklığını ve dokunuşlarını hissetmek nefesimi kesti. O kadar heyecanlıydım ki gözlerimi açarak bu anı bozmak istemedim. Beni gizlice öpüyordu, o beni seviyordu.
"Karin?" Adımı söyleyen sesi duru bir su gibiydi. Gözlerimi büyülenmiş gibi yavaşça açtım. Mahru'yu öpmeye devam etmek istiyordum. Şimdi onu kolundan tutup kendime çekecektim ve sonra o ince belini kavrayacaktım ama...
"Atakan!" Gözlerimi açtığımda başucumda duran Atakan'la göz göze geldik. Mahru neredeydi?
"Mahru nerede? Nereye gitti?" Etrafıma baktım, az önce burada olduğuna emindim. Onun sesini duymuştum, yemin ederim.
"Mahru daha gelmedi." Gülümsedi, bu gülümsemeyi biliyordum. Biraz sonra çok kötü şeyler olacaktı.
"Ama buradaydı, az önce..." Bir dakika... Bir dakika... Mahru'nun beni öptüğü yerde durması garipti, bu da demektir ki... "Lan! Beni öpen..." Atakan pis pis gülümsemeye devam etti, elleriyle yüzümü tuttu ve bana yaklaşmaya başladı. "S*ktir. Bu ne lan!!!" Atakan'ın yüzüne bir tane yumruk attıktan sonra yattığım yerden sıçrayarak uyandım.
Hay bin yüce kuş. Yüce kuş. Yüce kuş. O çocuğu öldüreceğim. Temas bağımlısı manyak. Kabus bu, yemin ederim kabus.
Yatağımdan kalktığım gibi Atakan'ın yanına gittim. Televizyon seyrederken uyuyakalmıştı o da. Rüyamın etkisiyle ona bir tekme attım ve uykusundan sıçrayarak uyandı.
"Ne oluyor ya?" Etrafına bakındı.
"Bundan sonra iki metre yakınıma yaklaşırsan senin o bacaklarını kırarım, tamam mı?" Anlamamış gözleriyle bana bakmaya devam etti. Oldukça uykulu görünüyordu.
"Niye be? Ben sana ne yaptım?" Rüya yeniden aklıma geldi ve ona bundan bahsetmem imkansızdı.
"Uzak dur benden! O kadar. İki metre uzağımda..." Odama geri dönerken tekrar Atakan'a baktım. "İki metre!" Gördüğüm en güzel rüyayı gördüğümü düşünmüştüm. Mahru'dan çok Atakan gibi bir sapıkla takılmanın yan etkileri illaki olacaktı. "Ayrıca buraya gelmeye bir son ver." Mahru'yu özlüyorum. Mahru... Kurtar beni bunun elinden. Lütfen, yoksa aklımı kaybedeceğim.
Hafta sonu Sürprizimi beğendiniz mi?
Sizler için en fazla bir iki sayfalık özel bölümler atacağım arada sırada. Böyle aniden şak diye. :))) Sanırım kitap bitene kadar 5 tane özel bölüm veya en fazla 10 tane gelecek. Tabii bunlar ana hikayenin ilerleyişinden farklı olacak. Kitapta yer vermediklerime değineceğim. Bölümlerin gelmesi bazen uzun sürüyor, hem de bunun önüne geçmek istiyorum. Yeni bölüm gelene kadar atıştırmalıklar sunacağım sizlere. Özenli yazmamış olabilirim, kısa bir hikaye çünkü. Yine de umarım eğlenmişsinizdir.
♡♡♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARİN
FantasyBazı cezalar aslında birer hediyedir. Kötü görünen iyi, iyi görünen ise kötü olabilir. Tanıdığımızı sandığımız kişiler çok iyi sır saklayabilir. Narin görünenler içinde büyük bir nefreti barındırabilir. Zamanında gelmeyen güzellik beklenmedik anda g...