16.Bölüm

9.9K 531 209
                                    

"Sen ne saçmalıyorsun?!" Sehun gözlerini kıstı. Kai elini tam nabıza getirdi.

"Sorun yok. Yanlış yere bakmışım." Kris Kai'nin kulağına birşey fısıldadı ve saçlarını çekiştiren Sehun'a baktı.

Kai kafasını salladı ve ikiside salondan çıkınca Sehun yerdeki Luhan'a baktı ve kapıyı çekip çıktı.

Sigarasını yakıp, evine doğru yürürken tek düşündüğü aklına gelen görüntülerdi. Luhan dolu gözlerle ona bakıp savunmasızca dayak yiyordu. Sehun bu sefer ona vururken kalbinde bir sızı hissettiği ve bu daha çok kızmasına sebep oldu. Umursamayıp eve girdi. Merdivenlere ilerlerken babasının sesi yüzünden durdu.

"Luhan nerede?"

"Bugün bir arkadaşında kalacakmış." Odasına geçip yatağa kendini bıraktı. Gözlerini kapatmak istemiyordu. Çünkü Luhan'ı görüyordu. Küçük bedeni ile acı çekerken yerde bir büklüm yatıyordu.

Sehun elleriyle şakaklarını ovuşturdu. O masum suratı yüzünden tüm verdiği sözleri unutamazdı. Yatakta oturur vaziyete gelip sertçe yumruğunu yatağa geçirdi ve ayağa kalktı.

Arabasına binip hızlıca sürmeye başladı. Gaza tüm gücü ile yüklenirken arada elleri arasındaki direksiyonu sıkıyordu. Sinirlice direksiyona vurup bağırdı. Niye o küçük çocuğa vurduğunda vicdan azabı çekiyordu? Onun gibi insanlar yüzünden dayak yerken onunda canı acıyordu.

*

Spor salonuna girdiğinde yerdeki bedenin yanına yürüdü. Eğilip, elini Luhan'ın boynundan diğerini bacakların altından geçirip kucağına aldı. Luhan hala baygınken acıyla mırıldanıyordu. Elleri ile Sehun'un ceketini tutup yüzünü buruşturdu.

"Sehun..." Sehun ilk önce ceketindeki minik ele sonra ise elin sahibine baktı. Adını o şekilde söyledikçe vicdan azabı içini git gide kemiriyordu. Luhan'ı arka koltuğa bırakıp, ceketini çıkarttı. Ceketi Luhan'ın üzerine bırakıp kendi tarafına geçti.

*

Sehun babasının kendi odalarında olduğunu fark edince hızla kendi odasına girdi. Luhan'ı yatağa fırlatınca ne yaptığını son anda fark etti. Luhan'ın saçlarını okşadı. Öyle yaparak geçtiğini sanarken Luhan'ın kanlarını gördü. Küçük bir kaba su koyup elinde havlu ile Luhan'ın yanına oturdu.

"B-Beni...dinle..." Luhan elini Sehun'un diz kapağına koyunca Sehun ele baktı.

"Seni dinliyorum." Luhan birkaç şey mırıldanınca Sehun hala baygın olduğunu fark etti.

Kanları narince temizlerken elmacık kemiklerindeki şişlikleri gördü. Dudaktaki kurumuş kanları silip, bir öpücük kondurdu. Luhan yüzünü buruşturdu. Luhan'ın kan bulaşmış formasını çıkarıp daha rahat bir pijama giydirdi. Uyumayıp Luhan'ın başında bekledi. Luhan'ın elini tutup baş parmağı ile okşarken Luhan'ın hıçkırdığını duydu. Başını kaldırıp Luhan'a baktı. Luhan sevimlice burnunu çekti.

"D-Dokunma bana." Elini hızlıca çekti. Sehun fazla üzerine gitmeyip Luhan'ın yanına yattı. Mesaj sesi Luhan'ın formasının cebinden gelince Luhan kalkmaya çalıştı. Sehun Luhan'ı engelledi.

"Bu haldeyken ona ulaşmak istemenin amacı ne?" Tek kaşını kaldırıp sordu ve telefonu alıp kaşlarını çatarak okudu. Luhan artık pes ettiği için gözlerini yumdu.

"İki ayının az kalmasına az kaldı ne demek?!"

"Bana bağırmaya hakkın yok." Sehun fazla tepki verdiğini fark edince bakışlarını düzeltti.

"Anlat Luhan." Luhan derin bir nefes aldı.

"Anlatsam bile dinlemiyorsun." Sehun tekrar yatıp elini Luhan'ın yanağına koydu.

"Dinleyeceğim." Luhan yutkundu.

"Babam..." Luhan konuşmakta zorlandığı için Sehun rahatlatıcı bir şekilde yanağını okşadı.

"Kaçtı bizi bırakıp gitti. Gitmesi ile başımıza yüklü bir miktarda para borcu açtı. O-o adamlar annemi yani hayatımda tek sahip olduğum kişiyi elimden alacaklarını, öldüreceklerini söylediler. Ben çözümü senin işlerini yapmak olarak düşündüm ama sonumu sevdiğim çocuğun altında bir sürtük gibi inlerken buldum. Katlandım... annem için katlandım. Beni tıpkı bir fahişe gibi görmeni kullanmanı hatta kullandırmana katlandım. Ben hayatımda kimseyi öpmemişken s-sen bana dokundun, dokundurdun Sehun. Kendimi hiç bu kadar pis hissetmemiştim. Her gün geçtikçe daha kötü oldun. Benim ne kadar canımın acıdığını bilmeden." Sehun dinlediği saniyeden beri okşamayı kesmişti.

"Neden anlatmadın Luhan?" Luhan gözlerini irileştirip oturur vaziyete geldi ve delirmiş, kahkaha atmaya başladı.

"S-Sen ciddi misin?" Sesli bir kahkaha atınca Sehun'da doğruldu ve Luhan'a boş boş baktı.

"Sen! Beni hiç dinlemedin!" Luhan ağlamaya başlayıp Sehun'un göğsüne vurmaya başladı. Sehun sadece durdu.

"SEN BENİ SADECE BİR FAHİŞE SANDIN!" Hıçkırarak vurmaya devam ederken Sehun bilekleri tuttu. Luhan çırpındı.

"B-Bırak dok-*hıgk*" Sehun elleri boynuna sarıp Luhan'ın ensesini tuttu ve boynuna gömdü. Luhan hıçkırarak ağlarken sövebildiği kadar Sehun'a saydırdı. Luhan saçları okşadı. Ellerini yanaklara koydu ve Luhan'ın durağına yaklaşacağı sıra Luhan bir tokat attı.

"Hala bana dokunma peşindesin." Luhan gözyaşlarını koluna silerken Sehun hiç birşey yapmadı sadece durdu. Çünkü Luhan haklıydı. Luhan ayağa kalkınca Sehun durdurdu.

"Ben koltukta yatarım sen burada yat." Sehun Luhan'ı yatırıp örtüyü örttü. Koltuğa geçip tavanı izledi. Luhan doğru söylüyordu. Onu hiç dinlememişti. O minik masum şeyi kirletmişti. O savunmasız küçüğü daha savunmasız hale sokmuştu. Sadece kendi zevkini düşünmüştü. Ona fizik hem de ruhen zarar vermişti.

*

Sehun kahvaltı yapmayıp Luhan'ın yapmasını bekledi. Luhan odaya çıkınca arkasından Sehun takip etti.

Luhan eline formalarını alıp bakarken Sehun kapıyı açtı. Luhan refleksle dolu gözlerle Sehun'a bakınca Sehun tek kaşını kaldırdı.

"Ne oldu?" Gözleri Luhan'ın elindeki kanlı formaya baktı ve dolaba yöneldi. Luhan'ın elindeki formayı aldı. Luhan'ın giyinmesini beklemek için odadaki banyoya geçti. Luhan giyindikten sonra yüzünü yıkamak için banyoya girdi. Sehun Luhan'a bakıp yaklaştı ve uzun kolları tutup katlarken Luhan'ın yüzünü inceledi.

"Biliyor musun hep bir sevgilim olduğunda benim kıyafetlerimi giymesini isterdim." Sehun dikkatle pantolonun paçalarını katlarken konuştu.

"Güzel o zaman onu bir sevgilin olunca uygularsın." Luhan yerde duran Sehun'u umursamadan geçti. Luhan yüzünü yıkarken Sehun sinirle bir nefes alıp banyodan çıktı.

*

Sehun arabada beklerken Luhan evden çıkıp arabaya baktı ve yolda ilerlemeye devam edince Sehun arabadan inip Luhan'ın kolunu tuttu.

"Eve gideceğim."

"Ben seni bırakırım." Luhan elini çekmeye çalışınca Sehun Luhan'a zarar vermemek için hafifçe bileği sıktı ve arabaya doğru çekiştirip arabaya bindirdi. Kapıyı sertçe kapatınca Luhan yerinden sıçradı. Kendi yerine geçip kapıyı kilitledi.

"Konuşma."

"Suçlu olup nasıl bu kadar rahat davranabiliyorsun?" Sehun arabayı sürerken Luhan'a sertçe baktı. Luhan mesajı almış olacak ki sanki hiç korkmamış gibi umursamaz davranmaya çalıştı ve camdan dışarı izledi.

Sehun arabayı durdurup Luhan'ın elini tuttu.

"Luhan."

"Elimi bırak."

"Beni dinle." Luhan elini kurtardı.

"Senin beni dinlemediğin gibi bende seni dinlemeyeceğim." kalkıp sertçe kapıyı kapatacaktı ki arabaya acıdı.


Medyadaki Lu'nun burun delikleri u.u
Sori yazarınızın burun deliklere zaafı var.

-BuingBuing.

|Agreement|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin