18.Bölüm

9.9K 535 100
                                    

Sehun arabayı sürerken Luhan camdan dışarıyı izliyordu.

"Sehun sencede bir şeyi unutmuyor muyuz?"

"Neyi?" Sehun gözünü yoldan ayırmadan sordu.

"Annem biriyle çıktığımı bile bilmiyordu. Şimdi gidip evleniyorum diyemem ki."

"Biz seninle çıkmadık ki." Luhan gözlerini devirdi.

"Cidden tek kafana taktığın yer orası mı?" Sehun omuz silkti.

"Annem ya karşı çıkarsa."

"Oyunculuğumu konuştururum." Sehun Luhan'a dönüp göz kırptı.

"Oyuncu olmalıymışsın. Bir an taklit yaparken cidden bana aşık olduğunu düşünmüştüm." Luhan kıkırdadı.

"Komik ama değil mi?"

"İn."

"H-Ha?" Sehun dışarıyı işaret etti. Luhan arabadan çıktı ve ilerlerken aniden Sehun Luhan'ın kendine doğru çevirip, kolunu çekti ve Luhan burnunu göğüse çarptı.

"Ouch!" Luhan sevimli bir ses çıkarıp burnunu ovuştururken Sehun gülümsedi.

"Bana dokunma demiştim." Luhan arkasını döndüğünde az önceki olduğu yerden hızlıca araba geçmişti. Sehun onu çekmese araba çarpabilirdi. Sehun Luhan'a bakmadan karşıya geçti. Kapıyı çalınca Luhan'da yanına geldi. Kapı açılınca Bayan Oh Luhan'ı görünce kollarını açtı.

"Sonunda Lulu'muz gelmiş~" Luhan'a sıkıca sarılırken Luhan yaraları yüzünden yüzünü buruşturdu. Sehun kaşlarını çatıp, Luhan'ı kendine çekti. Luhan'ı göğsüne gömüp kolunu bele sardı.

"O senin Lulu'n felan değil. Benim. Hem başka neyi mi alacaksın ha? Babamı? Ailemi? Ah! Pardon zaten onları almıştın. Ama Luhan'ı asla-"

"YETER!" Bay Oh içeriye geçen Sehun'a baktı. Çekiştirerek Luhan'ı merdivenlere yöneltiyordu. Bay Oh yaklaşınca Sehun Luhan'ın elini bıraktı.

"Odaya git geleceğim." Luhan'a bakarken önüne döndüğünde sert bir tokat yedi ve az önce baktığı yere doğru yüzü döndü. Luhan hala gitmemişti ve onlara bakıyordu.

"Git dedim Luhan." Adam Sehun'un yakasına yapışıp silkeledi.

"Anneni ne kadar üzdüğünü biliyor musun?" Sehun numaradan ağlayan kadına bakıp gözlerini devirdi.

"Önceki hayatında bir oyuncumuymuş. Pardon bir fahişe olmadan önceki hayatında." Sehun sert bir yumruk yediğinde çarpık bir şekilde gülümsedi.

"Kes sesini seni aptal!" Sehun hala sırıtırken yüzüne sert bir yumruk daha yedi. Sehun gözünü kapatıp diğer bir yumruğu da bekledi. Bekledi ama onun yerine beline dolanan kolları hissedip gözlerini açtı. Luhan sıkıca Sehun'a sarılmış. Luhan ağlarken Bay Oh 'a yalvarıyordu.

"L-Lütfen ona vurmayın." Sehun'a daha sıkı sarılınca Sehun kanayan dudağıyla gülümsedi. Luhan'ın saçlarını okşadı. Yanaklarını kavrayıp kendine baktırdı.

"Ağlamak yok tamam mı?" Luhan hıçkırıp başıyla onayladı.

"Odamıza gidiyoruz baba." 'Baba' kısmını vurgulayarak söyledi.

"Ve sen." Küçümseyerek yapmacık şekilde ağlayan kadına seslendi. Adam yumruğunu kaldırınca Luhan hıçkırdı. Sehun bileği havada yakaladı.

"Daha sonra baba." Gözüyle Luhan'ı işaret etti.

*

Luhan yatakta bağdaş kurarak oturmuş karşısındaki Sehun'un dudağını pamukla temizliyordu.

"Bu kadar iyi olmak zorunda mısın?"
"Efendim?" Luhan büyük bir ciddiyetle yarayı temizlerken sordu.

"Hala yüzünde veya bedeninde bıraktığım izler geçmemişken nasıl bana yardım edersin?" Luhan elindekileri bırakıyor gibi yaptı.

"İyi yapmayayım o zaman." Sehun bilekleri tuttu.

"Hayır devam et." Gülümsediğinde dudağı acıdı ve sinirle dişlerini sıkarak tısladı. Luhan çeneyi tutup iyice yaklaştı.

"Acıdı mı?" Sehun başıyla onaylayınca Luhan daha çok yaklaşıp inceledi.

"Ne o öpecek misin yoksa?" Sehun alayla gülecekken yarası buna izin vermedi.

Sehun dudağına değen dudakla şaşırdı ve gözlerini irileştirdi. Şuan Luhan Sehun'un çenesini tutup hafifçe dudaklarını bastırıyordu. Geri çekilip bakışlarını kaçırdı.

"Beni öptün mü sen?" Sehun sırıtıp beli tuttu.

"Hemen sırnaşma!" Hafifçe ele vurdu.

"Annem küçükken bir yerim yaralanınca öperdi." Sehun vurulan elini ovuşturup yalandan dudaklarını büzdü. Luhan Sehun'a bakıp ilgiyle elini tuttu.

"Acıttım mı?" Sehun başını salladı.

"Öpte geçsin."

"Tamam." Sehun dudaklarını öne uzattı. Sonra elindeki sıcaklığa baktı.

"Elimimi öpüyorsun sen?"

"Evet neren yaralanırsa oranı." Sehun kaşlarını çattı.

"Şimdi başka birini dudağı yaralanırsa sen-Aman Tanrım! Bir an önce bu öpme alışkanlığını bırakıyorsun!" Luhan kıkırdadı.

"Hiç komik değil küçük bey!" Luhan ayağa kalkıp ilaçları çantaya koydu.

"Hey! Nereye? Şuna bak sen cevapta vermiyor." Sehun ayağa kalkıp Luhan'ı yatağa yatırıp altına aldı. Luhan'ın belini tutup yüzüne yaklaşınca Luhan yutkundu. Sehun gözlerini kıstı.

"Bakalım Lu gıdıklanıyormuymuş." Beli gıdıklamaya başlayınca Luhan kahkaha attı. Luhan'ın artık gülmekten karnı ağırınca nefes nefese kaldı. Sehun altında kıvranan bedene baktı. Sevimlice kıkırdarken nefes nefesleri tahrik edici bir şekilde çıkıyordu. Sehun alt dudağını dişleyip, Luhan'ın üzerinden kalktı.

"Yarın annene söylemeye gidiyoruz."
"Neyi?"

"Evleneceğimizi. Hani şu ikimizinde evet dediği soyadının artık Oh olacağı şey." Luhan başıyla onaylayınca Sehun Luhan'ın dağılmış saçlarına baktı.

"Şu saçlarınıda düzelt bu halde aşağı bölgelerimdeki şeyin yumuşaklık ve sertliğiyle oynuyorsun." deyip banyoya girdi.

|Agreement|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin