28.Bölüm

6.5K 424 60
                                    

Luhan dişlediği dudağı bırakıp çekileceği sıra Sehun enseyi tutup, kendi dudaklarına daha çok bastırdı. Luhan mesajı aldığında dişleri Sehun'un alt dudaklarındayken gülümsedi. Sehun kalçayı okşarken Luhan mırıldanarak Sehun'un dudağına inledi. Sehun'un saçlarını tutup çekiştirirken Sehun kucağındaki Luhan'ı hafifçe sıçrattı. Sehun Luhan'ın düğmesinden bir iki tane açıp başını döndüren beyaz teni kendi gözleri önüne sundu. Luhan tek elini boyuna sarıp diğerini omuza koyup okşarken Sehun Luhan'ın saçlarının arkasından kavrayıp çekince boyunu rahatlıkla görebiliyordu. Öpücükler kondururken kızartacak şekilde emdi. Luhan bağırarak inlerken Sehun dişlerini tene geçirdi. Küçük olan Sehun'un geniş omuzundaki elini çekip pantolon üzerinden kabaran sertliği okşayınca Sehun zevkten gözleri kayarken kapıya yaslanmak için geri çekilince kapıyı bulamadı. Biraz daha geri gitti ve kapının açıldığını anlayıp arkasına bakmadan kapıyı kapatmak için kapı kolunu aradı. Eline sertçe vurulunca kaşlarını çatarak arkasını döndü. Kaşları düzelip kucağında gözleri kapalı bir şekilde inleyen Luhan'a baktı.

"Luhan?"

"Ahh...Sehun daha fazla bekleyemeyeceğim." Öğretmenin kaşları hafifçe çatılınca Sehun Luhan'ı kucağından indirdi.

"Ne oldu Sehu-" Luhan Sehun'un arkasındaki öğretmene baktı.

"Çıkın şuradan." Sehun ve Luhan dar tuvaletten çıktı.

"Ne yapıyorsunuz orada?" Tek kaşını kaldırdı. Sehun umursamazca gözlerini devirirken Luhan utançtan yanakları yavaş yavaş kırmızının tonlarını alıyordu.

"Arkadaşımın fermuarı sıkışmış ona yardımcı oluyordum." Sehun soğuk sesi ile gayet rahat bir şekilde konuştu.

"Bu halde mi?" Öğretmen Luhan'ın kırmızı dudaklarına, açılmış düğmelere ve boyundaki izlere baktı. Sonra gözlerini Sehun'un boynundaki tırnak izlerine ve kabarmış üyeye baktı.

Sehun Luhan'ın düğmelerini ilikleyip öğretmene kaşlarını çatarak baktı.

"Evet bu halde." Luhan'ın bileğini tuttu ve öğretmene son kez baktı.

"Bitti mi?"

"Hayır! Sesinizin ayarına dikkat etmeliydiniz!" Sehun başıyla onayladı.

"Peki bir daha arkadaşımın fermuarını çekmesine yardımcı olurken sessiz oluruz." Yan ağız sırıtıp Luhan'ı çekiştirdi.

Öğretmeni tuvalette bırakıp çıktıklarında Luhan elini çekip Sehun'a hafifçe vurdu.

"Senin yüzünden rezil olduk."

"Boşver. Şimdi evimize gidiyoruz bebeğim." Luhan Sehun'un altına bakıp kıkırdadı.

"Biraz daha beklersen moraracak." Sehun Luhan'ın dudaklarına eğilip hafifçe öpücük kondurdu.

"Sen halledersin bebeğim." Luhan'ı çekiştirerek dışarı çıktılar. Sehun arabaya binip hızla sürerken Luhan, Sehun'un azimine gülüyordu.

*

Sehun Luhan'ın yatağa atıp kendi gömleğini açarken Luhan yatakta yatarken Sehun'a bakıyordu. Sehun'un telefonu çaldığında Sehun soyunmaya devam etti. Telefon ısrarla çalmaya devam edince Luhan telefona baktı.

"Sehun-ah sanırım önemli." Sehun omuz silkti.

"Sehun-ah!"

"Sikeyim arayan kişiyi!" Sinirle telefonu aldı ve babasının adını görünce boğazını temizledi.

"Evet?" Sehun telefonla konuşurken kaşları çatıldı.

"Olmaz! Şimdi mi? Baba lütfen?" Sinirle telefonu kapattı. Gömleğini çıkarınca Luhan kendi gömleğini çıkardı. Sehun dolaba ilerleyip kıyafet seçerken göz ucuyla Luhan'a baktı.

"Giyin."

"Neden?"

"İki günlük iş gezisini ben düzenleyecekmişim." Luhan hızla ayağa kalkıp, yatağın altındaki bavulu çıkardı.

"Ne yapıyorsun?" Sehun tek kaşını kaldırdı. Luhan hafif tozlu bavulun fermuarını açarken mırıldandı.

"Bende geleceğim." Sehun arkasına yaklaşıp bavulu geri kapatınca Luhan başını kaldırdı ve Sehun'a baktı.

"Ama neden?" Luhan sevimlice sorunca Sehun bavulu geri yerine koydu.

"Bu bir iş gezisi seni yanımda gezdirerem Luhan." Sehun yanlış sözcükler kullandığını fark etmeden konuşurken, Luhan kendini bir yük gibi hissederken tişörtünü giydi. Yatağa yatarken Sehun bir iki kıyafet koyup Luhan'ın alnını öptü.

"Hemen geleceğim bebeğim." Luhan'ın yanağını okşadı.

"Sehun-ah be-" Sehun Luhan'ın konuşmasına izin vermeden dudağa öpücük kondurup odadan çıktı. Luhan yatakta büzülüp dönerken dolan gözlerini sildi. Sehun'un kapıyı kapatma sesini daha yeni duymasına rağmen şimdiden onu özlemişti.

*

Bir günleri kalmıştı. Bir gün boyunca Sehun her boş zamanında Luhan'ı arıyordu. Luhan her onun gelmesini istediğinde telefonu kapatıyordu. Luhan gece saatleri yaklaştığında az önce duyduğu seslerin aynısını duydu. Etrafına bakındı. Ölüm sessizliğinin arasından gıcırtı sesleri geliyordu. Luhan hızla salondaki koltuktan kalktı ve Sehun'un gitmeden önce çıkarttığı şuan kendisinin giydiği gömleğe sıkıca sarıldı. Hızla yatak odasına çıkarken sesler daha çok çoğaldı. Luhan'ın kalbi korku yüzünden çıkacak gibi atarken telefonu eline alıp yatağa oturdu. Titreyen elleriyle tuşlara basarken arada kapıya bakıyordu. Telefon çalarken tırnaklarını kemirip, bacağını sallıyordu.

"Aç şunu...aç şunu..." Kendi kendine mırıldanırken telefon açıldı. Sehun'un boğuk çıkan sesinden uyuduğunu düşündü.

"Luhan sen hala uyumadın mı?"

"Sehun!"

"Hmm?" Sehun gözlerini kapatarak mırıldandı.

"Sehun l-lütfen...lütfen buraya gel."

"Luhan bunu konuştuk." Luhan ayak sesleri duyunca hıçkırdı.

"Sehun b-ben çok korkuyorum."

"Luhan yeter." Luhan ayak seslerini duyunca yataktan kalktı. Saklanmak için dolabı gıcırdatmadan saklandı.

"Küçük bir çocuk değilsin." Telefonu kapatacağı sıra Luhan son kez konuştu.

"L-Lütfen burada biri-" Sehun tek kaşını kaldırdı.

"Luhan?" Luhan'ın telefonu kapattığını anlayınca telefonun ekranına bakıp telefonu köşeye koyup gözlerini yumdu. Sonra bir şey uyumasına engel oldu. Tuhaf normalde Luhan'ın yüzüne hep o kapatırdı. Ayrıca söyleyeceği şeyin devamını merak ediyordu. Luhan'ı daha zor duruma sokacağını bilmeden Luhan'ı aradı. Luhan'ı ararken saklandığı yeri ele vermişti. Luhan telefonu açtı.

"Sehu-" Dolap gıcırtısı gibi bir ses geldiğinde Luhan çığlık attı. Sehun telaşla yatakta doğruldu.

"Luhan? Luhan?!" Telefona baktığında hala açık gözüküyordu.

"Lütfen! Lütfen!" Luhan'ın yalvarışlarını duyarken tekrar bir çığlık duydu.

"Siktir!" Hızla ayağa kalkıp dolaba yöneldiğinde Luhan'ın telefonu parçalanarak kırılmıştı.

"Luhan!" Sehun sinirle saçlarını çekiştirdi. Luhan onun dönmesi için bir oyun mu oynuyordu?

Eğer oyunda bu cidden komik değildi.

-BuingBuing.

|Agreement|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin