Luhan tıpkı bir çocuk gibi pamuk şekeri işaret edip zıpladı. Sehun'un kolunu tuttup çekiştirdi.
"Sehun-ah!"
"Onlar pis. Nerede yapıldığını biliyor musun sen?"
"Anne sen misin?" Sehun düz bir suratla Luhan'a baktı.
"Ben gülmedim."
"Zaten normalde de gülmüyorsun."
"Doğru." Luhan Sehun'u bırakıp pamuk şekercinin peşinden koştu.
"Luhan buraya gel koşma." Luhan pamuk şekerciyi durdurdu. Mavi olan şekerlerin en üstünde pembe bir şeker duruyordu. Boyu onu almaya engel olunca Sehun arkasından gelip şekeri aldı ve parayı ödedi. Luhan Sehun'un elindeki şekere odaklanmış gülümseyerek ellerini çırptı.
"Teşekkürler Sehun-ah."
"Ne için?" Sehun tek kaşını kaldırdı.
"Şekeri aldın." Sehun şekeri arkasına sakladı.
"Sana aldığımı nereden çıkardın?"
"Yah! Git kendine mavi al. Ben onu istiyorum." Sehun omuz silkti.
"Ben aldım." Sehun paketi açarken Luhan karşısında duruyordu. Büyük pamuk şeker yüzünden Luhan'ın ne yaptığını tam göremiyordu. Pamuk şekeri ısırıp çekildi ve pamuk şekeri çektiğinde ağzında kocaman pamuk şekeri olan Luhan'a baktı. Yarısını ağzına tıkarken diğerini eline aldı. Sehun pamuk şekerine yani artık yarısı kalmayan pamuk şekerine baktı. Luhan tüm dişlerini sergileyerek gülümsedi.
"Ağzıma kadar yaklaştırdın. Dayanamadım."
"Dayansaydın mesela ben şuan seni öpmemek için kendimi tutuyorum." Luhan elindeki şekeri ağzına tıkarken Sehun'un elindeki pamuk şekerini işaret etti.
"Eğer onuda verirsen dayanmana gerek yok." Sehun yan ağız sırıttı.
"Bunu mu istiyorsun?" Şekeri Luhan'ın önünde salladı. Luhan Sehun'un elini tutup şekeri dişledi. Luhan çekilmeden Sehun başını yan eğip Luhan'ın oldukça yakınında bir kısmı ısırdı. Luhan şekeri ısırıp geri çekileceği sıra Sehun enseyi tuttu ve şekeri bitirip dudaklara odaklandı. Ağzındaki şekeri bitirince Luhan'ın dudaklarına yaklaştı. Luhan'ın minik dudaklarını içine çekmek istercesine emiyordu.
"Senin tadın daha güzel." Şekeri Luhan'a uzattı. Luhan'ın elini tuttu ve yavaşça yürüdüler. Luhan diğer eliyle pamuk şekeri yerken ellerine bakıp salladı. Ellerine gülümseyerek baktı.
"İlkokul çocuğu gibi elimizi sallamayı kes." Luhan'ın gülümseyen yüzünü gördü. Karanlıkta bile gözleri bu kadar parlamak zorunda mıydı?
Luhan ellerini durdurunca gülümsemesi soldu. Sehun sırıttı ve ellerini bu sefer sallayan o oldu. Luhan pamuk şekeri bitirince elleriyle Sehun'un koluna sarılıp başını yasladı.
"Seni seviyorum Luhan." Luhan ellerini koldan uzaklaştırmadan, başını kaldırdı.
"N-Ne?"
"Tekrarlamayacağım." Luhan kola daha sıkı sarılıp gülümsedi.
"Bende seni seviyorum."
"Duymuşsun işte niye tekrarlatıyorsun?"
"Senden ilk defa böyle sözler duyunca şaşırıyor insan."
"İlk ve son olmasını istemiyorsan sus." Luhan güldü ve Sehun'un arkasına geçip ellerini omuza koydu.
"Ne yapıyorsun?" Luhan Sehun'un sırtına atlayıp bacakları bele dolayınca Sehun refleks olarak Luhan'ın düşmemesi için bacakları kavradı.
"Luhan!" Luhan yanağını Sehun'un yanağına dayayıp hafifçe sürttü.
"Yoruldum." Sessizce mırıldandı. Sehun cevap vermeyip taşımayı kabullendi. Luhan başını yana yatırıp Sehun'un yüzünü izledi. Sehun otelin kapısına vardığında bacakları bıraktı.
"Hadi in. Otele böyle girecek halimiz yok." Luhan bacaklarını daha sıkı doladı.
"Mmmh..." Uyuyormuş numarası yaparak mırıldandı.
"Luhan." Sehun uyarıcı ses tonuyla konuştu. Luhan itiraz etmeden indi. Sehun danışmana yemek saatini kaçırdıkları için odalarına getirmesini söylerken Luhan koltuğa yerleşti. Yanında biri yatıyordu. Luhan adamın saç rengini beğenmiş olacak ki iyice yaklaştı. Adam aniden gözlerini açınca yüz yüze geldiler. Luhan gülümsedi.
"Oh! Şey saç rengin gerçek mi?" Adam gülümsedi ve yanıtlayacağı sıra Sehun arkasını döndü ve ikiliye yaklaştı.
"Kocan geldi bebeğim. Hadi gidelim." Sehun diğer adamın gözlerinin içine bakarak söyledi ve hızla Luhan'ın elini tutup odasına kadar çekiştirdi.
"Senin aklından ne geçiyordu ha?!" Luhan kapıdan girer girmez bağıran Sehun'u umursamadan ince hırkasını fermuarını indirdi. Sehun Luhan'ın hırkasının şapkasını kavrayıp çekti. Luhan'ın sırtı Sehun'un göğsüne çarptı. Kafasını yana çevirip hafifçe yukarı baktı.
"Bir daha insanlarla o kadar yakınlaşma." Luhan başını salladı. Sehun'dan uzaklaştı.
"Ne oldu?"
"İnsanlardan uzaklaş dedin. Yoksa kendini insan yerine koymuyor musun?" Sehun Luhan'ı belinden tutup tekrar kendini yasladı ve çenesini saçlara gömdü.
"Benden uzaklaşman hoşuma gitmiyor." Luhan gülümseyip, belindeki ellerin üstüne kendi ellerini yerleştirdi. Luhan Sehun'un kolları arasında ona dönüp ellerini kollara koydu.
"Sehun bana bir daha beni sevdiğini söyler misin?" Sehun dudaklarını araladığı sıra zil çaldı. Sehun kollarındaki elden uzaklaşıp kapıya doğru yöneldi. Pizza kutuları ile odaya girdiğinde yatağın üstünde suratsız bir şekilde oturan Luhan'a baktı. Pizzaları yatağa koyup kolayı yatağın hemen yanındaki komidine koydu. Luhan başı eğik parmaklarıyla oynarken Sehun Luhan'ın dudaklarına pizzayı sürttü. Luhan kokuyu alınca dudaklarını aralayıp pizzayı ısırdı. Sehun pizzayı çekince Luhan sallanıp kendi kendine mırıldanarak çiğniyordu.
"Seni seviyorum." Luhan aniden öksürmeye başladı. Boğazını tutup öksürürken Sehun kolaya uzandı ve Luhan'a içirip sırtına vurunca Luhan daha yutmadığı kola ağzının kenarından aktı. Sehun peçete ile Luhan'ın ağzını silerken sırıttı.
"Eww...Pis şey."
"Bir daha söyle."
"Başka bir kriz geçirmenden korkuyorum." Alayla konuştu. Luhan sinirle alt dudağını kemirmeye başladı. Sehun Luhan'ın çenesini tutup, Luhan'ın yüzüne eğildi.
"Seni seviyorum Oh Luhan." Luhan gülümserken sevinçten gözleri iyice kısılmıştı.
Sehun elini çekip kutudan bir pizza aldı. Luhan'ın ağzı doluyken Sehun'a pizza uzattı. Luhan'ın Sehun'a uzattığı pizza Sehun'un beyaz dar paçasına düşünce Sehun dişlerini sıktı. Luhan pizzayı alıp kırmızı lekeye baktı. Sehun elini havaya kaldırınca Luhan yüzünü korudu.
"B-Ben özür dilerim. Lütfen...vurma." Sehun kolları tutup Luhan'ı kucağına çekti ve sarıldı.
"Shh...Sakin ol ve bebeğim. Yüzündeki izi silecektim." Sehun Luhan'ın dudağının kenarındaki salça izini silip kendi dudaklarına götürdü.
"Bir daha sana vurmayacağım. Tabii beni kızdırmadığın sürece." Luhan'ın saçlarını okşarken konuşmaya devam etti.
"Biriyle temas halinde bulunman yasak. Yakın davranman yasak. Seni ben haricimde kimse kucağında taşıyamaz örnek Tao." Sehun, Tao'dan bahsederken hafiften tıslayarak konuştu.
"Tao benim arkadaşım."
"Ben istersem öyle bir kavram kalmaz."
"Sen kimsin ki?"
"Kocan." Sehun büyük bir zafer kazanmışcasına sırıttı.
-BuingBuing.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
|Agreement|
Altele"Hiç seni sevebileceğimi düşündün mü?" Sehun alayla sordu. "Ben... Düşündüm." Sehun yan ağız sırıtıp, kolunu Luhan'dan kurtardı.