|Agreement|

30.Bölüm

Luhan kemerin yere düşme sesi ile sanki kurtulabilecekmiş gibi daha çok çırpındı.

"L-Lütfen yapma." Çocuk tamamen soyundu ve Luhan'a giydirdiği kendi tişörtünü çıkarttı. Luhan'ın eşofmanını boxer ile birlikte indirince Luhan ağlamaya başladı.

"Tanımadığım birinden hiç bu kadar *hıgk* n-nefret etmemiştim." Çocuk üstüne çıkıp Luhan'ın deliğine sürtünürken Luhan sadece çırpınıp, hıçkırıyordu.

"Benden nefret edemezsin küçüğüm." Luhan duraksadı. İlk defa makine ile konuşmuyordu. Sanki bu sesi daha önce duymuştu. Düşünürken içine giren büyüklük ile sırtını yay gibi gerdi ve bağırdı. Daha önce kendini hiç bu kadar kirli ve iğrenç hissetmemişti. Çocuk boyunu emerken Luhan gözlerini kapatıp dişlerini sıkıyordu.

"B-Buradan çıktığımda seni gebertece-AH!" Luhan içine daha sert giren penisle bağırıp kafasını yastığa vurmaya başladı.

"Canım yanıyor Sehun..." Çocuk duyduğu isimle kaşlarını çattı ve boğaza yapışıp sıkarken sanki öldürmek istercesine vuruşlar yaptı.

"Evet evet lütfen öldür beni." Luhan kısık seste mırıldandı. Kalçasına inen tokat ile çığlık attı.

"N-neden? Neden yapıyorsun bunu?!"

"Shh..." Luhan'ın kulak memesini çekiştirip tekrar boyuna izler bıraktı. Öpücük bırakarak çeneye çıktığında Luhan kafasını yana çevirdi. Üstündeki kişi acımasızca içine girerken Luhan'ın çenesini tutup istediği dudağı öpeceği sıra Luhan bunu hissedip dudaklarını kendininkine bastırınca sert bir tokat yedi.

"Sehun'u istiyorum neden anlamıyorsun?!" İçinde sertçe gidip gelen şey yüzünden nefesi kısıtlanırken yavaşça göz kapakları görüş alanını kapatırken duyduğu ses ile ağlamaya başladı.

"Siktir!" Sehun Kai'yi Luhan'ın üstünde görünce gözleri irileştirdi.

"Seni piç herif!" Hızla atılacağı sıra kollarını tuttu. Sehun dönüp Kris'e baktı.

"Yoksa sende mi ondansın?!" Kris ikiliye bakınca gözleri büyüdü ve Sehun'u bırakınca Sehun Kai'nin üstüne atladı. Kai'yi yere yatırıp üstüne çıkıp sert yumruklarını indirdi.

"Bunu nasıl yaparsın seni pezevenk!" Boğaza yapışıp sıkarak sallıyor arada kafayı yere vuruyordu.

"Sana arkadaşım diyordum ben! Onu sevdiğimi bile bile nasıl ona dokunabildin?!" Kai nefessiz kalınca ellere vurdu.

"Onu s-seviyorum."

"Kıçımı sev Kim Jongin." Gözlerinin rengi iyice koyulaşırken açıkta kalan penisi diz kapağı ile ezince Kai acıyla bağırdı.

"Acıyor seni lanet herif!" Sehun sert bir yumrukta çeneye indirdi.

"O sana acıyor diye bağırıp durman için yalvarırken sen sadece o lanet penisini düşünüyordun!"

"Sanki sen yapmamışsın gibi konuşma." Kai nefes alamazken arada mırıldandı.

"N-nefes alamıyorum."

"Geber!" Kai'nin boğazını daha çok sıkarken arkadan duyduğu hıçkırık sesi ile aniden tüm herşeyi unuttu ve ayağa kalkıp komidindeki anahtarla kelepçeleri çözüp Luhan'ın bedenine ince çarşafı doladı. Luhan burnuna dolan koku ile hıçkırırken konuşmaya çalıştı.

"S-Sehun g-geldin mi? B-Biliyordum."
"Shh...Buradayım bebeğim." Luhan'ın gözündeki göz bandını çıkardı. Ağlamaktan kızarmış ve şişmiş göz torbalarına baktı. Sonrasında çarşafa bile geçen kan lekesine, boyundaki kendine ait olmayan izlere, çenedeki diş izlerine baktı. Luhan sevimlice burnunu çekti ve ellerini Sehun'un boynundan çekti. Sehun ona tuhaf tuhaf bakarak incelerken, Luhan başını eğdi. Parmaklarıyla oynayıp tutamadığı hıçkırıklarını serbest bıraktı.