|Agreement|

27.Bölüm

"Sehun-ah..." Luhan sessizce mırıldanırken çoktan gözünde ne zaman biriktiğini bilmediği gözyaşı taneleri yavaşça yanaklarından yuvarlanarak akmaya başladı.

Sehun çocuğun yakasına yapışıp silkelerken bağırdı.

"Anladın mı? Şimdi o küçük sürtüğün peşini bırak!" Luhan eliyle ağzını kapatıp hıçkırdı. Sehun Luhan'ı fark edince hızla yanına koştu.

"L-Luhan." (Gün gelir devran döner knmxnsn)

Luhan hıçkırıkları yüzünden konuşamazken Sehun Luhan'ın kolunu tuttu. Arkadaki çocuk alayla sırıttı.

"Değer vermiyormuş." Gülerken Sehun Luhan'ı kendinden uzaklaştırması gerektiğini fark etti. Elindeki ince bileği tutup silkeledi.

"Çabuk git buradan." Sinirle tısladı.

"Sehun-ah neden *hıgk* bir p-pislik gibi davranıyorsun?" Sehun elindeki ince ve zarif bileği kızarak sıktı.

"Siktir git Luhan." Luhan acıyla yüzünü buruştururken kolunu çekmeye çalıştı.

"B-Biz artık evliy-" Sehun Luhan'ı sertçe duvara itti.

"ADİ BİR SÜRTÜK GİBİ DAVRANMAYI KES VE BİRAZ GURURLU OLUP ÇABUK SİKTİR!" Sehun işaret parmağıyla gitmesi için merdivenleri işaret etti ve boğazındaki damarlar belli olurken kükredi. Luhan korkuyla hıçkırırken Sehun'un gözlerine bakıyordu. Hani onu koruyacaktı? Bağırmayacaktı?

Luhan sertçe Sehun'a bir tokat attı. Sehun yediği tokatla başı yana düştü ve gözlerini kapatıp kafasını olduğu yerden çevirmedi ve bu sefer normal ses tonuyla kısaca belirtti.

"Git."

"Senden nefret ediyorum Oh Sehun!" Luhan hızla koşarken Sehun gözlerini açtı. Gözlerini açtı. Her an akacak yaşlar ağlayacağını belirtirken karanlıkta oldukları için rahattı. Arkasındaki çocuk alkışladı.

"Mükemmel bir drama sahnesiydi Oh Sehun ama maalesef beni inandıramadın. Küçük sevgilini boşuna kırdın sanırım." Sehun yumruğunu sıkıp kendine engel olmaya çalışırken Sehun'un patlamasına sebep olan şeyler söyledi.

"Bu hareketlerin beni ona daha kolay yakınlaştıracak. Onun şimdi bir teselliye ihtiyacı var. Minik sevgilin altımda inlerken onu boşuna incittiğini fark edeceksin."

"Seni piç!" Çocuğun suratına sert bir yumruk geçirdi. Çocuğun kemerini sertçe çözüp çocuğu yere itti. Çocuğun gömleğini açarken çocuk psikopatça sırıttı.

"Kız kardeşime yaptığını mı yapacaksın yoksa?" Sehun pantolonu indirdi.

"Neden olmasın?" Çocuk konuşacağı sıra deliğini zorlayan Sehun'un yumruğu yüzünden bağırmıştı.

Çocuk küfür edip kalkacağı sıra Sehun kemeri çocuğun boynuna doladı ve kemeri sıkıp nefessiz kalmasını sağlarken yumruğunu daha çok ittirdi ve sokmaya çalıştı. Çocuğun yüzü kırmızı bir ton alırken Sehun dişlerini gıcırdattı.

"Bir.daha.sakın.onun.hakkında. konuşma! Yakınında görürsem ne olur biliyor musun?" Boğazı daha çok sıkarken çocuk Sehun'un eline vurarak nefes almaya çalışıyordu. Sehun gözlerini kıstı ve çocuğun yüzüne eğildi.

"Bu sefer seninle böyle küçük oyunlar oynamam." Kanlı elini delikten çıkarıp yüzünü buruşturdu ve çocuğa son kez tekme atıp elini yıkamak için tuvalete gitti. Ellerini yıkarken zil çaldığı için herkes derse giriyordu. Tuvalette yalnız kaldığında ellerini kurulladı. Duyduğu hıçkırık sesleriyle ellerini kurullamaya devam ederken tuvalet kabinlere doğru ilerledi. Hıçkırık seslerinden bunun küçük bambisi olduğunu anladı ve gülümseyip elindeki peçeteyi buruşturup çöpe attı ve kabini tıklattı.