Hiii. Ben geldim.
Umarım beğenirsiniz.
Sınır: 200 yorum
Jungkook minicik elleri avuçlarına arasına almış, tek tek okşayarak seviyordu. Gözlerindeki yıldızlar Jimin’in kalbini hızlandırıyordu. Hiçbir şey bu kadar parlak olamazdı.
“Jungkook sana bir şey söylemem gerek. Kızmaya hakkın var ama”
“O nasıl söz Portakal çiçeğim? Senin pamuktan beyaz, cennetten güzel kalbini nasıl kızarak incitirim?”
Jimin’in yanakları kızardı. Başını eğip dudaklarını ısırırken Jungkook “Güzel çehreni benden saklama” demişti.
“Bu zarif davranışlarınla şu an cennet dediğin kalbimdesin”
Jungkook onun bu yakıştırmasıyla çocuk gibi el çalıp kıkırdadı. Omega’sından aferin almak kurdunu coşturuyordu.
“Tanrı bana ölmeden cenneti bahşetti. Minnettarım bunun için sana Tanrı’m”
Jimin anında dudaklarını büzüp “Ölmek deme lütfen. Zamanı geldiğinde zaten öleceğiz. O vakte kadar doya doya yaşayalım. Zaten 7 senem çöp oldu...” demişti. Sonlara doğru sesi öyle kısık çıkmıştı ki, Jungkook duymamıştı bile.
“Efendim? Duymadım güzelim”
“Şey diyordum... Ben senden izinsiz odanı gezdim. Bir de giysi odasında bir sandık vardı. Merakıma yenik düştüm ve açtım. Sanırım kendin anladın hangi sandıktan bahsettiğimi”
Bakışlarını aşağı indirmeden önce Jungkook’un yutkunuşunu görmüştü. Kolay değildi bir evlat kaybetmek. Canının bir parçasını toprağa vermek. Hem de hiç...
“Sorun değil Jiminee. Burası senin de odan. Ayrıca o sandık... Evet oğlumdan kalanlar sadece onlar. Ne olduğunu o an anlayamadık bile. Yüksek ateşten dolayı melek oldu”
Son cümleni öyle kırılgan söylemişti ki... Jimin onun ellerini tutup yanında olduğunu bildirmek istedi. Genişçe güldü Jungkook. Dolu gözlerle. Ağlarken gülmek çok zordur. Bilir misin?
“Jennifer’in sütünde toksinler varmış. Hekimbaşı öyle demişti. Annenin bebeği emzirmesiyle küçücük bedeni dayanamadı. Zaten Jennifer kendisi zayıftı, oğlum doğduğunda çok ama çok narindi. 3 gün yaşayabildi ve sonda melek oldu”
Jimin ne diyeceğini, nasıl teselli edeceğini bilmiyordu. Evladı ölen bir ebeveyn nasıl teselli edilirdi ki?
“Ben ne diyeceğimi bilemiyorum. Sadece onun cennette mutlu olduğunu bilmen gerek. Belki karın da vefat etti, ama bu dünyanın sonu değil Jungkook. Sakın dediklerimi yanlış anlama. Asla onların yerine geçmek gibi düşüncem yok, olamaz da”
“Jennifer benim en yakın arkadaşımdı. Hem de tek kız dostum oydu. Evlenmekten, kötü bir Alfa ile eşleşmekten korkuyordu. Babasının 18 yaşına bastığında onu evlendireceğini biliyorduk.
Babam on sekizime bastığım gibi tahta geçmemi istedi. Ne kadar erken bir o kadar çok tecrübe. Ağabeyim zaten tahta çıkmayacağını belirtmişti.
Sen de iyi biliyorsun ki, tahta çıkmak için evlenmek, eşini düğümlemen gerek. Kimseye güvenemedim. Tüm Omega’lar bana aç kurtlar gibi bakıyordu. Saltanat için, altınlar için.
Jennifer’e benimle evlenmesini teklif ettim. Reddetti ilk başta. ‘Ben seni arkadaştan öte göremem hiçbir zaman’ dedi. Fakat ikna ettim. Benim aşka değil, güvene ihtiyacım vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Scar Jikook
FanfictionYüzündeki yara izinden dolayı herkes tarafından lanetli olarak anılan Presn Park Jimin... Çocuğunu ve eşini kaybedip hayata olan tüm umutlarını yitiren Kral Jeon Jungkook... "...yara izini kusursuz kılmış güzel çehren Portakal çiçeğim" {Jikook} {Mpr...