XXIII🍊

4.7K 399 179
                                    

Merhaba güzelliklerim🧚‍♀️

Nasılsınız?

Şimdi bir soru soracağım. Dürüst olun. Gerçekten nasılsınız?

Unutmayın iyi olmadığınız hâlde 'İyiyim' demek sizi daha çok aşağı sürükler.

Bölüm geç geldi. Ama acıdan kıvranıyorum. Sadece yarım saat içinde 6 ilaç aldım👏🏻👏🏻

Bölüm atmak için bölüm atmak istemiyorum. O zaman güzel olmuyor. Umarım anlayışla karşılarsınız.

Ve şey... 25.bölümde Finalll oluyorrrğğğ😭😭😭😭

Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen. En azından yorumlarınızı okuyarak kafamı dağıtıyorum.




































Buruna dolan o toprak kokusu. Çok eşsiz. Nasılda güzel kokuyor. Mest ediyor insan denen o canlıyı.

Belki de insana güzel gelmesinin sebebi o toprakta yatan sevdikleridir?

“Oğlum orası sıcak değil mi? Üşümüyorsundur değil mi?”

Küçük bir mezar. O toprağı esen ellerle okşayan bir baba.

“Tabi ki de üşümüyorsun. Annen seni kanatları altında sıcacık tutuyordur”

Kendini azarladı gözyaşları arasında. Yüzünde tebessümü, yanaklarında tuz taneleri, kalbinde cam parçaları.

“Uslu ol tamam mı meleğim? Anneyi yorma miniğim”

Tanrım onu cennetinde koru...

“Jennifer, nasılsın? Göğsümdeki yük kalkmış gibi hissediyorum. Peki ya sen? Mutlu musun? Sözümü tuttum Jen”

Alfa başını eğip gülümserken yanağına süzülen boncuk tanelerini sildi hızlıca.

“Sözümü tuttum. Bahçen yine güzelleşecek. Jimin’le bir sürü çiçek diktik. Çok hoş olacaklar. Hatta Jimin ‘En güzel çiçeği açtığında Jennifer ve meleğimizin toprağına dikeceğim’ dedi”

Toprağa ziyaret eden fazla çimleri tek tek yolmaya başlarken devam etmişti.

“O gerçekten çok iyi biri. Ne iyilik yaptım da Tanrı onu bana hediye etti bilmiyorum. Fakat iyi ki, etti. O çok güzel gülüyor. Biliyor musun nasıl?”

Çocuksu heyecan. Kendinden bağımsız gerilen dudaklar gözyaşlarına rağmen.

“Yemyeşil gözleri gülünce öyle kısılıyor ki, hilal oluyor. Gözlerinde bile Ayı taşırken Ay gibi doğdu geceme. Gecem aydınlandı. O da bana biliyor musun ne söylüyor her zaman?”

Sanki bir cevap alacakmış gibi az durmuştu. Fakat o iki mezar arasında yalnızdı.

“Bana sık sık ‘Gündüzlerim hep karanlıktı. Çok karanlık. Güneş oldun hayatıma. Parladım sayende. Çünkü Ay da ışığını Güneşten alırmış’ der. O kadar heyecanlı oluyor ki.

Hele son zamanlar. Tombik tombik geziniyor. İlgimi çok seviyor. Hissediyorum. Gizlice çikolatalı şeyler yiyor. Onu yakaladığımda dudaklarını büzüyor bebek gibi”

Alfa yıllar sonra burada güler yüzle bir şey anlatıyordu. Sanki göğüs kafesinin üzerinden bir ağırlık kalkmış gibi hissediyordu.

“Neyse artık gitmeliyim. Seni seviyorum arkadaşım. İyi ki, seni tanıdım. Bana meleğimi verdiğin için teşekkür ederim... Ve benim küçük meleğim. Sen her zaman babanın kalbinde yaşayacaksın. Seni seviyorum küçüğüm”

Scar JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin