XIV🍊

5.6K 462 341
                                    

Hello bebeklerim. Nasılsınız bakayım?

Çabuk geldim bu kez. Ama gelecek bölüm diğer bölümlerin sınırı dolana kadar gelmeyecek. Because tripliyim🤗💅

Sınır:200 yorum





































Saraya döneli bir hafta olmuştu. Tahta geçtiği gibi halkın sevgisini kazanmıştı genç kız. Yoksulların daha rahat geçinmesi için kanunlar imzalamıştı.

Bu müddette ailesi gözüne gözükmemiş, Jiwoo ise ateş saçan gözlerle bakmıştı ona.

Şimdi ise bir haftadır olduğu gibi masa başında oturmuş, tek başına lokmaları yutmaya çalışıyordu. Fakat gözleri dolmuş, lokmalar ise boğazına dizilmekteydi.

“Sebastian!”

Çağırdığı baş hizmetli ile yüzüne düz ifadesini takınmıştı.

“Nicolas ve Jiwoo nerede yine? Kahvaltı vakti olduğu haber edilmedi mi?”

Sebestian gergince pantolonunu sıkmış, düz tutmaya çalıştığı sesiyle cevap vermişti.

“Prens annesiyle kahvaltı ediyor. Park Sarah öyle emretti çünkü. Prenses ise... s-sizinle beraber yemek istemediğini söyledi”

Elizabeth elinde tuttuğu çatalı sıkarken “Ona hemen masaya gelmesini söyleyin!” diye kükredi. Sesi sinirden titriyordu.

Kardeşi gelene kadar tek lokma ağzına atmadı. Sakin olabilmek için su içti bolca.

Kapı şiddetle çarpılıp açıldığında kardeşi içeri girmişti. “Ne var yine Kraliçe hazretleri?” diye alayla sorduğunda gözleriyle yanı başındaki sandalyeyi gösterdi.

“Otur ve kahvaltını yap” dedi sert sesiyle.

Omega gözlerini devirip sertçe çektiği sandalyeye oturdu. Tabağına birkaç parça şey koymuş, ardından çatala batırdığı peyniri yukarı kaldırmış, onu izleyen ablasının göstermişti. Ağzına attığı peyniri yuttuktan sonra ise alayla sormuştu.

“Oldu mu? Mutlu aile tablosu çizebildik mi?”

“Uslubunu bil”

Omega ise yüksek sesle kahkaha atmış, masa başından kalktığı gibi yapıştığı örtüyü sertçe çekip her şeyi yere sermişti.

Elizabeth sinirle ayağa kalkarken “Ne yaptın sen?” diye bağırdı.

“Asıl sen ne yapmaya çalışıyorsun? Mutlu aile mi olmaya çalışıyorsun? 20 senedir yüzümüze bakmıyorsun. Nerede ölüp kaldığımızı bile bilmiyordun. İyi abla ayaklarına yatmaktan vazgeç.

Önce Jungkook ile fingirdeştin, sonra Kraliçe olmak için onun desteğini yanına çektin. Kraliçe oldun. Oh mis. Böyle devam.

Sahi söylesene Jungkook’un desteğini almak için altına da yattın mı?!”

Son cümlede Elizabeth öfkesini kontrol edemedi. Eli kalktı tokat atmak için. Havada kaldı ama. Kıyamadı ona kıyan kardeşine.

Vurmak için kaldırdığı elini indirip eteğini sıkıca sardı. Çenesi sinirden, üzüntüden titrerken sadece “Haddini bil” dedi.

Jiwoo ise histerikçe gülüp saçını sertçe arkaya savurdu. Genç kız yemin etmiş gibi susmadı.

“Ne anlarsın ablalıktan? Kahvaltı etmekle aile olacağımızı mı zannediyorsun? Benim ailem öleli çok oldu.

Scar JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin