Hii my orange flowers
Bölümde küfür vardır. Oruçlular okumasın. Uyarayım önceden. İftardan sonra artık.
Sınır:150 yorum
Omega duyduğu şey ile nefesini tuttu. Sanki rüyadaydı. Kalp ritmi hızlanmıştı. İnanamıyordu. Ancak az ileride başka bir Kraliçe ile konuşan Kraliçe Sarah’ı gördüğünde bugünün kabus olacağını anlamıştı.
“B-ben üzgünüm gitmem gerek. Beni sorarsa görmediğinizi söyleyin lütfen. Sizi böyle bıraktığım için üzgünüm”
Jimin mor elbisenin yanlarından kavrayıp koşarak uzaklaşmaya başlamıştı. Jungkook ne olduğunu anlamak için arkasının döndüğünde Kraliçe ile vedalaşıp ona taraf gelen Sarah’ı gördüğünde olayı kavramıştı.
Tüm saygı ifadelerini, davranışlarını siktir edip bu kadını parçalamak istiyordu. Omega’nın endişe ile yanından kaçmasına sebep olması ilk etkendi.
“Kral Jeon nasılsınız? Umarım size iyi hizmet ediyordular. Bir isteğiniz olursa çekinmeden bildirin”
“Gözüme gözükme”
Kadın neye uğradığını şaşırıp Alfa’ya bakarken “Ne?” diye bilmişti yalnızca.
“İsteğim işte. Gözüme gözükme yeter. Sizden hiç hoşlanmıyorum"
Jeon olmak bunu gerektirirdi. Açık sözlü, hiç korkmadan duygularını karşındakine geciktirmeden söylemek. Jungkook ise Jeon soy isminin hakkını sonuna kadar veriyordu.
“Oh peki. Son bir soru. Jimin’in sizinle olduğunu söylediler. Nerede o?”
Jungkook yalanı sevmezdi. Ama sevdiklerini korumayı severdi. Yüzündeki ciddi ifade ile kadının korkuturken bundan zevk aldı.
“İlk olarak ‘o’ değil. Prens Jimin! İkinci olarak kim söylemiş ise yanılıyor. Ben sabahtan bu yana kendim tek geziyorum burada. Üçüncü ise Omega’dan uzak durun. Bu sizi ilk ve son uyarışım”
Dudakları insan yanın sürekli yukarı kıvrılan kadının gözünde öfkenin kıvılcımlarını gördü Jungkook. Yüzünde histerik gülüş yer edindi. Kadından cevap beklemeden arkasını dönüp saraya adımlamaya başlamıştı.
Ne olursa olsun Jimin’i en kısa sürede bu saraydan çıkarmalıydı. Onun Omega’sı burada endişe, zulüm içinde yaşıyordu. Ne kadar yaşamak olursa artık.
Kızıl saçlı kadın öfkeyle saraya adımlarken tek hedefi Jimin’i bulmaktı. Fakat unuttuğu şey 7 sene boyunca Jimin’in kendine saklanmak için gizli yerler bulduğuydu.
Herkes doğum günü telaşındayken önemli bir işle ilgilenen Elizabeth’ti. Üzerinde siyah kapüşonlu pelerin ile ormanda ilerliyordu. Sadece gözleri gözükecek derecede yüzünü kapamıştı.
Sırtında oku, belinde kılıcı, bacaklarında hançerleri ile tam donanımlıydı. Alfa kız gözünü kırpmadan keskin bakışlarla ilerlerken beynindeki soruların yalnız bir kısmına cevap bulmak için bu yola çıkmıştı.
Doğum günü partisi bir fırsattı. Etrafta bir sürü insan vardı. Ve insanlarla iletişim kurmayan Elizabeth’in ortalıkta gözükmeyeceğini herkes bilirdi.
Elbette diğer zamanlar kendi isteği ile istediği yere gidiyordu. Ama geri döndüğünde milyon tane soru yağmuruna tutuluyordu. En azından şimdi tutarlı bir bahane vardı elinde.
Sonunda bahsedilen kulübenin önünde durduğunda derin nefes aldı. Kapıyı tıklatıp bekledikten sonra yaşlı bir kadın açmıştı. Yaşlıydı fakat güzeldi. Bu cadının kendine güzellik büyüsü yaptığına yemin edebilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Scar Jikook
FanfictionYüzündeki yara izinden dolayı herkes tarafından lanetli olarak anılan Presn Park Jimin... Çocuğunu ve eşini kaybedip hayata olan tüm umutlarını yitiren Kral Jeon Jungkook... "...yara izini kusursuz kılmış güzel çehren Portakal çiçeğim" {Jikook} {Mpr...