8.Bölüm

7.9K 249 118
                                    

Merhaba.

Nasılsınız?

Yeni bölüm ile geldim.Umarım beğenerek okursunuz.

Satır aralarına yorum yapmayı unutmayalım.Kendi cümlelerinizi belirtmeniz benim için daha önemli.

Keyifli okumalar dilerim'♡


Limana yanaşan gemilerden nakledilen hüzünün yanında kavrulan ölüm geçmişin yansıması olup geleceği aydınlatacaktı.

Mutluluğu günah sayar.Elin, değdiği cehennemin sıcağından uzak durur,dilediğine ulaşamadan vazgeçerdin.

Mutlu olmayı sekiz yaşımda,
bedenime mezar olan, rahat büyütüldüğümü düşündükleri
sevgi evinde bıraktım ben.

Ruhumun dolaştığı âleme muhtaç kalıp, yaşantımı sürdürmeye devam ettim.

Şimdi ise dostumun sözleri ile yaralanıp yanarken sevdiğim adamın ihaneti ile kor oluyordum.

Köşe başlarında,lamba altlarında,
ağaç gölgesinde ya da bir bankın üzerinde yardım bekleyen insanlar gibi adil davranmamıştı hayat bana.

Acınası halime gülmeyi öğrendim zamanla.Ardından yarattığım maske ile yaşamayı.Buna her ne kadar yaşamak denirse.

Boran Karahanlı çocukluğumun güzel yanı.Hayatında bir iz bile bırakamadığım adam.

Boran ile mesajlaşmamın üzerine sabah olunca askeriyeden çıkmıştım.

Boyunumun ağrıdığını bilip lavanta yağı sürmemi söylemişti.
Tesadüften uzak olacak kadar gerçekciydi.

Biliyordu.

Tahmin etmek zor olmasa gerek beni Sungur'un söylemiş olacağını.

Israrı ne diyeydi ki o zaman.
Bilseydi karşıma çıkmaz mıydı.
Çıkmadı işte.

Bir bankın üzerinde sıcak havaya tezat elimde tuttuğum romanı okuyor, anlamı büyük olan cümlelerin altını yeniden çiziyordum.

Oğuz Atay tutunamayanlar.

01.01.2011

Ahu ile Boran kaderin gerçekliğinin iki kanıtıydı.

Boran ile yanyana yürürken, kafa dağıtmak için uzaklaştığı eve omuzunun üzerinden başını çevirip baktı Ahu.Göremediği ev ile rahat bir nefes alırken kararsızlık içine tutsak olmuştu.

Ya yokluğu fark edilirse.Ne yapardı o zaman.Lezâ yalnız başına ne yapacaktı o cehennemde.Adımları durdu küçük kızın.

Ellinde saladığı küçük kızın çantası ile yürüyen Boran Ahu'nun durması ile adımları sekteye uğrayarak kaşlarını çatıp baktı kıza.

Küçük fakat dolgun dudaklarını büzmüş elleri ile mor çiçeklerin olduğu sarı elbisesinin iki yanlarından tutarak sıkıyordu.

Başını çevirmiş geçtikleri yollardan geriye bakıyordu.
Düşünceli bir hâl alan Boran gözlerini kısıp ne yaptığını anlamaya çalıştı.

FALEZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin