FALEZ

12.Bölüm

Öncelikle merhaba arkadaşlar.
Kısa bir açıklamada bulunacağım. Falez yaklaşık kırk bölümlük bir kitap olacaktır.Kitaba sizler tarafından bir şey katmak istiyorum o yüzden istenen bir sahne yazarsanız sevinirim.Ayrı bir konuya değinecek olursam ben yeni bölüm atarım atmasına fakat o sınır asla geçilmez.

Yıldıza basmayı ve yorumlarınızı esirgemeyin.

BOŞ YORUMLAR SINIRA DAHİL DEĞİLDİR.

İyi okumalar♡

Yıldız Tilbe-Buz kırağı.

Madrigal-Dip

♧

Kapı açıldı.

Dudaklarının sıcaklığı dudaklarıma yayılıyordu.Aldığı derin soluklu nefes ile koklayarak öptü beni.

Geçmiş gibi.

Geçmiş hiç geçmemiş.

Bu duruma nasıl geldiğimi idrak edememiştim fakat üstümde bakışlar hissediyordum.

Kapının dışında Elzem vardı ve kapı açılmıştı.Görmüş müydü bizi.

İzliyor bile.

Kahretsin Boran beni öpüyordu. Kendime tekrar ihanet ediyordum.Engel olmuyordum mesela.

Üniformasına tutunan ellerimi serbest bıraktım ardından devreye sokup omuzlarına uzaklaşması gerektiğini hissettirecek kadar sert bir darbe ile vurdum.

Gözlerim açıktı fakat bedeninden sebep ardında bulunan hiçbir şeyi göremiyordum.Gözleri vurmamın etkisi ile aralanarak bakındı yüzüme.

Dudakları dudaklarımla kavuşmuştu ancak senelerin acısına şifa olması gerekmez miydi?

Acıma acı katmıştı oysa.

Kalbi kurumuştu bu adamın.Zira beni böyle fütursuzca öpemezdi.

Gözlerimin beyazlarında kırmızılar ruhumda enkazlar eksik olmuyordu.

Hayat tekerrür etmeyi severdi zira Boran Karahanlı'yı tekrar öldürmüştüm kalbimde.

Gözlerime baktı kahverengilerine karışmış yeşiller ile.

Başını dudaklarının sıcaklığını hissedemeyeceğim kadar uzaklaştırdı.

Çok beklemeden burunu saçlarıma yaklaştı.Bekledim,her ne yapacaksa yapmasına müsade ettim,çünkü bu son olacaktı bende bitmesinden sonra ki son yaklaşımı.

Saçlarımı kokladı.

Ne severdi saçlarımı.Dizlerine uzandırır saatlerce okşardı.
Seyre dalardı bir film ya da dizi izliyormuş gibi.

Beni terk etmeden bir gün önce yaptığı gibi kokladı...

&&&