Uyarı;+18 sahneler içermektedir.
Komutan:İstediğini aldın.
Komutan:Şimdi benim istediğimi bana ver.
Siz:Ne istiyorsun?
Komutan:Sevişeceğiz.
Komutan:İnkâr etmek gibi bir şansın yok istediğini verdim ve şimdi sıra bende Doktor.
Siz:Tamam.Nerede?
Komut...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Seksendört-Anlayamazsın Mor ve ötesi-Bir derdim var Cem adrian-Kül Halil sezai-İsyan
♤
Kader ağlarını ördüğünde bize düşen şekillendirmek olurdu.Bir kere tenezzül ettim mi alt üst oluyordu.Sınandığında en sevdiğinle;Bir sokağın en ücra köşesine buruşturup attığın kağıt parçası gibi önemsiz fakat mürekkebin işlediği sözler kadar etkili darbeler bırakıyordu.Nefes almak çok zor geliyordu bana.Öyle ki soluduğum oksijen zehir gibi işliyordu ciğerlerime.
Acıyordu.
Ruhum çok acıyordu.
Dengemi kaybetmek üzereyken, sağ tarafımda bulunan çöp konteynerına tutundu elim. Harelerim, bedenime ölümü imzalatan görüntüye odaklıydı. Elzem'in beni aramasının nedeni bu görüntü için miydi yani.Onu savunmuştum.Boran'ın kriz geçirdiği gün yazmamın sebebi Elzem'di.
Onu Albay'a söylememin ardından o da ben sandığı Elzem'i şikayet etmişti.Taciz suçu ile.Şimdi şikayet ettiği kadın ile konuşuyordu.Boran değişmişti, tenime dokunduğu ellerini ilk önce başka bedenlere özgür kılmış şimdi ise arkadaşım dediğim kadın ile el ele idi.Ruhu kirli bir adama aşık olmuştum ben. Ruhum ellerinin arasına kıskıvrak yakalanmış, canımı yakmak için daha çok çabalıyor gibiydi. Ellerimin ve bacaklarımın uyuştuğunu hissediyordum.Sungur da buradaydı, seslenmişti öyle değil mi? Boran dönüp bakmamıştı bile.Bu kadar mı önemliydi onun için Elzem.
Bacaklarım, bedenimin yükünü taşıyamıyordu artık.Düşmek istemiyordum.Ben tekrar yenilmek istemiyordum.
En güzel yenilgim fakat en büyük pişmanlığımsın Boran Karahanlı.
Sungur gözlerimin açısına girerken adım adım ilerledi iki bedene doğru.Kulağıma ilişen uğultu yabancı değildi ama ben duymak istemiyordum.Kollarımı bedenime sarıp için için ağlamak istiyordum.
Sonra gözlerimin önüne bir el kapandı.Gözlerim açık, eli yüzüme temas etmiyordu fakat karşımda ki manzarayı görmemi engelliyordu. Deri bantları olan kol saati girdi kadrajıma.Görmemi engelleyen kişi Duran'dı.Kokusu tenime nüfus ediyordu.
Nefesini kulağımın arkasında,saç diplerimde hissettim.Ilık nefesi usulca işledi saçlarıma.Burnunu biraz daha yaklaştırıp baskısını arttırarak derin bir nefes aldı.Çöp konteynerına tutunan elimin üstünde elini hissetmemle bedenim ürperdi."Yapma," Duyması zor bir ses tonu,ancak kulağıma yakın bir mesafede bulunduğu için duymuştum fısıltısını.
