''Eslem ben çok merak ederim ama.'' dedi Öykü bilmem kaçıncı kez.Günlerdir okula gelmiyorduk.Öykü'nün beni tanıması bile olağanüstüydü.
''Bak ne diyeceğim ? Bir arkadaş grubumuz var bizim.Çok eskilerden arkadaşlarım var aralarında.Bugün de buluşacağız.Sen de gelsene.Hem kafa dağıtmış olursun.'' dedi gülümseyerek.
''Bilemedim ki.Hem nasıl gideceğiz oraya.Arabam yok ki benim.'' dedim sıraya iyice yayılarak.
''Sen onu bana bırak.Telefon numaram bu.Bana evinin adresini mesaj at. Hazır olduğunda kapındayım.'' dedi elime bir kağıt tutuşturarak.Telefonumu çıkarıp hemen kaydettim.
Zil çaldığında çantamı toparlayıp ayağa kalktım.Öykü'ye yavaşça el salladım ve kapıdan hızla çıktım.O sırada birisiyle çarpıştım.
''Önüne baksana lan ! '' dedi ayı görünümlü çocuk.Kaşlarımı çatarak tam bir şey söyleyecekken abimin sesi beni durdurdu.
''Eslem hadi.'' dedi bende çocuğun suratına bakamadan abimin arkasından arabaya yerleştim.
''Baba ben yemekten sonra arkadaşlarımla buluşmaya gidebilir miyim ? '' dedim.Babamdan arkadaşlarımla gezmek için çok izin almazdım.Hatta hiç izin almazdım.Çünkü arkadaşım yoktu.
Abimde ön koltuktan kafasını yavaşça uzattı.Şaşırmış görünüyordu.
''Kimmiş bu arkadaşlar ? '' dedi sesini yükselterek.Ona kısa bir bakış atarak cevap vermedim.
''Git kızım tabi ki.Çok geç kalma.'' dedi.Ufak bir zafer edasıyla abime gülümsedim.
Eve geldiğimizde anahtarla hızlıca eve girdim.Arkamda babam ve abim olduğu için kapıyı aralık bıraktım.
''Hoşgeldiniz.''dedi annem.Annem gözle görülecek şekilde kilo vermişti.Onu yıpratıyorduk.
Kafamla yavaşça ona selam verip odama girdim.Okul kıyafetlerimi çıkarıp bir kenara attım.
Küveti suyla doldurup dolmasını bekledim.Sıcak su benim için var gibiydi.
Öyküye adresimi mesaj atmıştım.İlk defa bir arkadaş topluluğu içerisinde olacaktım.
En sade şekilde siyah elbisemi giyip saçlarıma son kez aynada baktım.
Korna sesiyle hızla merdivenlerden indim.
''Ben çıktım.'' dedim ve evden çıktım.Ön koltuğa oturduğumda Öykü'nün üstüne kıpkırmızı bir elbise giydiğini gördüm.Makyajı ile çok etkileyici gözüküyordu.
''Siyah mı ? Cenazeye mi gidiyoruz Eslem ? '' dedi Öykü benimle dalga geçerek.O an kendimden utandım.
''Alış bunlara. Tarzım bu benim.'' dedim gülümseyerek. Tıslayarak arabayı çalıştırdı.
Barın önüne geldiğimizde yavaşça indim.Anahtarları valeye vererek içeri ilerledik.
İçerisi fazla müzikten patlayabilirdi. Sigara dumanından,içki içenlerden ve köşelerde uyuşturucu kullandıklarını tahmin ettiklerim dışında pek etkileyici değildi.
Toplam 5 kişinin olduğu gruba doğru ilerledik.Hepsi birer birer Öyküye sarılırken köşede öylece durdum.
''Çocuklar bu Eslem.'' dedi Öykü hepsine dönerek. Hepsine çekinerek gülümsedim.
''Ela ben.Erkekler arasında tavsiyelere ihtiyacın olursa yanıma gel.Buralarda benden iyisini bulamazsın.'' dedi kız öne atılarak.Daha sonra Öykü hepsini teker teker tanıtmaya başladı.
''Bu Timuçin,uyuşturucu arıyorsan onu bulman gerekir.Çünkü her türlü otu yanında bulundurur.Bu Taner,iğrenç esprileriyle hepimizi öldürmeye kalkışmakta bir numaradır.Bu Burak,eğlenmek istiyorsan sadece onunla sohbet etmen yeterli.Bu da Gözde.'' dedi ama kız hakkında pek bir açıklamada bulunmadı.Daha sonra yanıma yaklaştı ve yavaşça kulağıma eğildi.
''Bu kız da erkeklerin altına yatmayı sevenlerden.'' dediğinde ben bile kızardım.Daha sonra Öykü Ela'ya eğilip bir şey söyledi. Müzik yüzünden neden bahsettiklerini anlayamıyordum.Daha sonra yanımıza öyle bir çocuk geldi ki nefes alamadım.Azıcık daha annesinin karnında kalsaymış sadece kas olarak doğabilirmiş gibi bir hali vardı.
''Bu da Pars.Bela istiyorsan yanına yaklaş.'' dedi.Pars hariç hepsi güldü.
''Burada daha ne kadar kalacağız ? Sıkıldım ben.'' dedi Gözde.O sırada çok yakın olduğumuz için her şeyi duyabiliyorduk.
''Niye sen limon musun ? '' dedi Taner.Yaptığı espriyle herkes ölme taklidi yaptı.Ben de sadece tepkisiz kaldım.
Gözüm Pars denen çocukta kalmıştı.Öylece etrafa bakınıyordu.Striptiz yapan kıza baktığını gördüğümde Parstan iğrendim.
''O zaman dışarı çıkalım ya.'' dedi Ela. Ben önden onlar arkadan geliyorlardı.Kendimi çok yabancı hissetmiştim.Dışarı çıktığımızda müzik yüzünden hala kulaklarım çınlıyordu.
Burak elini cebine soktu ve bir sigara paketi çıkardı.Hepsi birer tane aldı ve birbirlerini sigarasını yakmaya başladılar.Sigara paketi önüme geldiğine boynumdaki kolyeyle oynamaya başladım.
''Ben kullanmıyorum.'' dedim.O an hepsi bana uzaylı görmüş gibi baktı.
''Aman ne hoş bir cici kız '' dedi Gözde. Bu söylediğiyle Pars bir anda gülmeye başladı.Daha ilk günden kötü görünmemek için ona cevap vermedim.
''Nereye gidiyoruz ? '' dedim sinirimin geçmesi için.
''Çocuk parkı hariç her yere tatlım.Onun için seni eve bırakabiliriz.'' dedi Gözde.Bir şey söylemek için ağzımı açtığımda Öykü sözümü kesti.
''Bence Pars'ın evine gitmeliyiz. Hem buraya da yakın.'' dedi.Pars anın şokuyla ne diyeceğini bilemedi.Hepsi onayladığında yavaşça yürüdük.
''Gerçekten hiç uyuşturucu veya sigara kullanmadın mı ? '' dedi Timuçin bana yaklaşarak.
''Sigarayı denedim ama saçmalık olarak görüyorum.'' dedim.Timuçin bana öldürecek gibi baktı.Biraz daha yürüdüğümüzde bizim evden epey uzaklaştığımızı anladım.
''Ben eve dönsem iyi olacak.'' dedim yolda.
''Bize ait olmadığı belliydi zaten.'' dedi Gözde.
''İyi geceler.'' dedim ve yoldan aniden dönerek yürümeye başladım.
Ve o an anladım ki ben hiçbir yere ait değildim.
Merhaba.Yeni bölüm geciktiği için üzgünüm.Bir sonraki bölüm için sınır +10 vote.Yeni hikayeme de göz atarsanız sevinirim.Şimdiden Teşekkürler.