Sabah yeni vahşet okuluma başlamak için okul kıyafetlerimi giyinmiştim.Mutfaktan gelen seslerle dikkatle kulak kabarttım. Abim uyanmış ve okula gitmek istemediğini söylüyordu.
Gidecekti. Ama benimle birlikte aynı okulda olması da iğrençti. Her türlü pisliğini görmemle birlikte okulda beni görmemezlikten gelmesi işime geliyordu.
Mutfağa doğru ilerlemeye başladım.
''Anne istemiyorum. Evde onu yeterince görüyorum bir de okulda görüyorum. Millete kardeşim demeye utanıyorum ya şu çirkinliğe bakar mısın ?'' dedi beni gözüyle göstererek. Çirkindim belki ama kendimle sadece tek ben dalga geçerdim. Başkaları değil.Özellikle abim.
''Kendisi Brad Pitt ya anne. Beni çirkin görüyor. Haklı.'' dedim omzumu ona çarpıp geçerken. Gerçi ben biraz minyon tipli kızlardandım ama kendisi gayet de ayı gibiydi.
''Geberttirecek kendini şuna birşey söyleyin artık.'' dedi. Sinirlenmişti. Bende sinirlenmiştim. Annemde öyle. Babamda gelse o da sinirlenirdi. Toplu sinir.
''Denesene bir.'' dedim göz ucuyla ona bakarak.Senden tiksiniyorum diye bağıran bir bakış atıp odasına girdi.Tıpış tıpış o okula gidecekti.Ben mutlu olacaktım onun aksine.
''Günaydın demeden tartışmaya başlıyorsunuz Eslem. Ben de birşey demiyorum.'' dedi. Annem ne olursa olsun abimi tutardı. Ne yaparsa yapsın başkalarını suçlu tutardı.
''Sen onu o biricik oğluna söyleyeceksin önce.'' dedim masada duran salatalıktan bir dilimini ağzıma attım.
''Günaydın.'' dedi mutfağın kapısından görünen babam.Annemin lafı ağzında kalmıştı. Eminim ''abin o senin'' tarzında birşey söyliyeceği için meraklanmadım.
''Günaydın baba.'' dedim gülümseyerek. Taraf tutan bir aile gibiydi belkide. Babamda beni tutardı.Kılıma zarar gelsin istememiş ne istersem yapmıştı. Abimin gerçek yüzünü bilenlerdendi. Bu dabeni mutlu ederdi.
''Melih nerede ? '' dedi abimi sorarak. Ne gerek vardı ki şimdi ona ?
''Okul kıyafetlerini giymeye gitti babası.'' dedi annem. Bana bakarak birşey doğrulamam için ufak bakışlar attı.
''Çok hevesli okula gitmeye,bir heyecan, bir heyecan çok şaşırdık yani baba.'' dedim anneme gözlerimi dikerek. Annem titrek bir biçimde gülümsedi ve hemen arkasını döndü.
''Adam olacak o zaman sonunda.'' dedi.Babam da inanmaya başladığına göre Melih resmen aileyi ele geçirmiş durumdaydı. Dağınık saçları ve okul kıyafetleriyle mutfağa girdi. Yüzü hiçbir zaman gülmezdi.
''Günaydın oğlum.'' dedi babam. Yavaşça ensesinden tutup sıktırdı. Tabi abim her zamanki gibi bir tepki vermedi.Zaten tepki verseydi bu çok anormal olurdu.
''Annen ve kardeşin okula gitmeye çok hevesli olduğunu söylediler.'' dedi babam gülümseyerek. Abimin bakışları önce beni sonra annemi buldu. Yavaşça sandalyede geriye yaslandı ve öylece bir süre durdu.
''Öyle mi söylediler ? '' dedi kaşlarını kaldırarak. Alayla güldü.
''Sende inandın.'' dedi. Babamın yüzünde ki gülümseme kayboldu.
''Hadi bir an önce gidelim şu lanet yere.'' dedi ve sandalyeden kalktı. Babam derin bir nefes aldı.Sabır diliyor gibiydi.O da kalktı ve çelik kapıya doğru ilerledik.
''Hadi iyi dersler çocuklar. Sana da iyi işler Fuat'cığım.'' dedi annem bizi uğurlarken. Abim öne oturdu. Bende arkaya. Her zamanki gibi öylece kafamı cama yaslayıp okula gelmeyi bekledim.
-
Okulun kapısından içeri abimle birlikte girdiğimizde abim birşey mırıldanıyordu.Bize doğru gelen 3 çocuğu gördüğümde abimin çoktan pisliklere bulaştığını anladım.
Çocuklar bize iyice yaklaştığında selamlaştılar. Gözler hemen beni buldu.
''Bu çıtır kim bakalım ? '' dedi. Önüme düşen saçı yavaşça arkaya attı. Bir adım geriledim. Kaşlarımı çattım ve abime döndüm.
''Kardeşim lan o benim.'' dedi kızgın bakışları altında. Ya da ben öyle hayal etmiştim. O kadar bıkkın bir biçimde söylemişti ki şurada bana tecavüz etseler arkasına dönüp bakmazdı.
Hiçbir şey demeden oradan uzaklaşıp okula girdim. Önüme gelen herkese sınıfı sordum ve buldum. Koridorun en sonunda olması bile bir uğursuzluktu.
Sınıfa girdiğim an kimse sınıfa girdiğimi fark etmedi.Çünkü herkes farklı bir alemdeydi.İşte aradığım sınıf diye düşündüm. Sonunda ezik kız olmayacaktım.
Bal rengi saçlarıyla elindeki kırmızı ojeleri inceleyen kızın yanına oturdum.Benim geldiğimi sonradan fark etti. Bir an duraksadı.
''Merhaba.'' dedi. Neşesi yerinde gibiydi.
''Merhaba.'' dedim bende onun aksine buz gibiydim. Benimle konuşmak istemesi bile bir mucizeydi.
''Adın ne? '' dedi bana dönerek. Öyle bir gülümsüyordu ki insanın içini ısıtıyordu.
''Eslem. Senin ? '' dedim zorlukla. Bir insanla iletişim kurmak bu kadarmı zor du benim için.
''Öykü.'' dedi gülümseyerek. Yeşil iri gözleri vardı.
''Ders Fizik.Bizim sınıf iyidir. Kimse kimseye karışmaz. '' dedi açıklamada bulunarak. Ben soru sormadan benimle konuşmaya başlamıştı.
Ders başladığında belkide yeni şeyler iyidir diye düşündüm. En azından bir arkadaş edinmiştim. Ya da ben öyle zannediyordum.