"Bir neslin kaderini, bir evvelki nesil tayin eder."
Konfüçyus"Civan amcam, amcam ortada yok baba!"
"Ne demek Civan yok!"
Kükrercesine bağırdı Cabir, fırtına gibi merdivenlerden inerken. Avluya indiğinde soluğu babasının yanında, adamlarının karşısında almıştı.Zümra ve Sare de Cabir'in ardından aşağı indiler. O ana kadar yarı baygın olarak oturan Havva hanım Zümra'yı görünce kalan son takatiyle ayağa kalktı ve var gücüyle Zümra'nın yakasına yapıştı.
"Sen neredeydin? Niye Civan'ın yanında değildin? Ne işe yararsın sen ha? Ne işe yararsın?"
Havva hanım bütün hıncını Zümra'dan çıkarırcasına sarsıyordu Zümra'yı. Neye uğradığını anlayamayan Zümra öylece susup kaldı.Havva hanımın hamlesiyle o ana kadar adamları sorguya çekmekle meşgul olan Yakup bey ve Cabir de Havva hanım ve Zümra'nın olduğu tarafa yöneldiler.
"Nereye gitti Civan? Söylesene gelin, sana bir şey demedi mi?" dedi Yakup bey.
Parkta oynayan çocuğunu kaybeden bir anneden hesap sorar gibi hesap soruyordu Yakup bey Zümra'dan.Havva hanım ve Yakup beyin gazabından Zümra'yı çekip almak için Zümra'nın yakasını Havva hanımın ellerinden kurtarıp ikisinin arasına girdi Sare.
"Zümra'yla biz beraber salondaydık. En son Cabir'in yanına girerken gördüm onu, dahasını da bilmem. Zümra da bilmez. Zümra Civan'ın bakıcısı değil, karısı. Siz Civan'a bakıcı tutmadınız. Siz onu evlendirdiniz. Geldiği günden beri bu kızın başına kaka kaka öğretmeye çalıştığınız bu değil mi? Şimdi ne diye onu günah keçisi belliyorsunuz?""Seni yılan! Şu günde bile dilin zehir akıtmaktan geri durmuyor!" dedi Havva hanım. Sare'nin tavrı içindeki öfkeyi harlasa da acısı öfkesine galip geliyordu. Bu yüzdendi ki; Sare'ye doğru kalkan eli öylece havada kalmıştı.
Sare, Havva hanımdan korumak için elleri arasından sıyırıp arkasına aldığı Zümra'nın önünde, Havva hanımın gözlerinin içine bakarak öylece duruyor hiçbir şey söylemiyordu.
"Ben gerçekten bilmiyorum. Hastaneden konağa geldiğimizden beri Civan'ı görmedim ben. Bir şey demedi bana." dedi Zümra. Ağlamasa da sesi titriyordu.
"Civan'ım, oğlum, benim kuzum nereye gider? Yol bilmez, iz bilmez. Kötülük nedir, kötü nedir bilmez. Ne yapar bir başına dışarıda? Allah'ım..."
Feryat ediyordu Havva hanım. Evlatlarıyla sınananlara, ana babası için sınanan evlatlara göz yummuş Havva hanım şimdi evladı için haykırıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÜÇAR
General FictionBiliyordu bu hikayenin kurbanı oydu. Ve üzerinden niyetler edilmiş hiçbir kurban, kurban edilmeden ölmeyi başaramazdı. Avluya açılan kapıdan içeri attı adımını. Ömründe hiçbir konağı bu kadar yakından görmediği için mi heybeti bu kadar ürpertmişti...