cinque

726 78 53
                                    

İyi okumalar bebişlerim ♡

*

Kahvaltı masasına en son oturan Taehyung ile servise başlanmıştı. Personeller masayı hazırlarken birkaç saat sonraki çekim için hazırlanıyorduk. Ardından Los Angeles'a uçmamız gerekiyordu ve sıkı bir tempoya ihtiyacımız vardı. Böylesi benim için çok iyi olmuştu, aklıma gelmesini engellemek istediğim birisi vardı sonuçta.

'Boynuna ne oldu?'

Her zaman olduğu gibi tişörtsüz oturuyordum masada. Üyelerle beraberken genelde ben ve Jungkook böyle gezerdik. Ama şu an dikkatlerini çeken şey zaten alışık oldukları görüntü değil boynumda dün gecenin hatırası olan morluktu. Açıkça emmenin etkisiyle olduğu belliydi.

'Hiçbir şey Hope. Birinin cinsel saldırısına uğradım.'

Sırıtarak verdiğim cevap çaprazımda oturan Yoongi'nin rahatsızca kıpırdanmasına neden olurken gözler ona döndü. Evet Min Yoongi, aynen böyle ezilip büzül. Hak ettiğin bu çünkü, beni umursamadan keyfine göre davranırsan hak ettiğin budur.

'Siz barıştınız mı?'

Jungkook'un irileşmiş gözlerine ek Taehyung omuzlarımdan sarsarak sırıtıyordu. Sırıtmam bu sefer onlara dönerken Yoongi lafa girdi.

'Hayır barışmadık.'

Başımla onaylayıp kahvemi aldım. Birkaç yudum alıp geriye yaslandım.

'Sadece beni sikmek istedi sonra vazgeçti.'

Yoongi'nin alev saçan bakışlarına karşılık tek kaşımı kaldırdım. Yanlış bir şey söylemiyordum. Artık beni böylesine üzmesine izin vermeyecektim işte. Onun aşkıyla kavrulan kalbimi susturacaktım, bana ne yaparsan yap sana olan aşkım bitmeyecek kafasından çıkmaya çoktan karar vermiştim.

'Jimin özür diledim senden. Bu konuyu burada açmak istiyor musun gerçekten?'

Namjoon eliyle bana işaret ederken Yoongi ile gözlerini buluşturduğunda kahvemi yudumlamaya devam ettim. Bir yandan kendini çok net belli eden karın kaslarıma bakıyordum, ne güzellerdi öyle.

'Jimin ile birlikte olmak istedin ve sonra vazgeçip özür diledin. Doğru mu anlamışım Suga?'

Liderimize dönüp az önce bıraktığım kupa sayesinde güçlü bir alkış kopardım. Aynı zamanda son derece itici olan gülüşümü sunuyordum.

'Seksi beyin aynen öyle!'

Masadaki gergin havayı dağıtmak istercesine elini salladı Jin. Biliyordum, en çok korkan oydu. En umursamaz davranan ama aramızda bir şeylerin mahvolmasından en çok korkan oydu. 

'Yoongi şerefsizlik yapmaz. Eminim konuşup hallederler bu konuyu.'

Jungkook kaşlarını çatıp boynumu süzdüğünde bakışlarımız buluştu. Sinirliydi, gözlerinden anlıyordum. Muhtemelen beni çok iyi tanıdığından içimdeki yangın yerinin farkındaydı. Gerçi herkes böyle bir piçliğin kalbimi ne kadar kıracağının farkındaydı ama çekimdeyken bunu konuşamayacağımızı da biliyorlardı.

Aniden sandalyesini çekip ayağa kalktı Jungkook. Bu hareketiyle irkilmemize neden olurken son derece sert sesiyle Yoongi'ye doğru parmağını sallıyordu.

'Hayır hyung! Bunu yapamazsın, Jimin senin yüzünden yeterince mahvoldu. Buna devam edemezsin sen! Bu yaptığın büyük şerefsizlik!'

Jungkook'un kolunu kavrayan Taehyung endişeli gözlerle bana baktığında tuttuğum nefesimi verdim. Ortam aşırı gerilmişti. Şimdi de Yoongi ayağa kalkmış hatta onunla kalmayıp Jungkook'un yakasını tek eliyle tutmuştu.

Now We Are Breaking Up 'yoonmin' ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin