davanti

669 65 39
                                    

Minik bir aradan sonra geldim!
Biraz daha kaosla devam edelim olur mu
Güzel günler yakın
Söz♡
İyi okumalar!

*

Gözüme inatla vuran güneşe karşı homurdanarak gözümü ovuşturdum ve doğruldum.

Sabah sabah bu güneşin işi benimle uğraşmak mıydı?

Başımda dünden kalma bir ağrı kendini belli ediyordu, bu yetmez gibi uykum da bölünüyordu.

Üzerimdeki beyaz örtüden kurtulup ayaklarımı yere sallandırdım ve kendime gelmek için biraz bekledim.

Ama aniden beynimde çakan şimşekler başımı kaldırıp odaya göz gezdirmeme neden olmuştu.

Burası kesinlikle benim odamdı.

Ve saat 14:22 idi.

Çoktan öğleni geçmiştik ve beynime dolan anılar hızla yataktan kurtulup boş odadan dışarıya çıkmama neden olmuştu.

Koridor son derece sessizdi ve göğsümdeki ağırlık hissi kendini belli ediyordu.

İçimdeki kötü his bedenimi sarmalıyordu, sanki dün gece hiç yaşanmamış gibi geliyordu şimdi.

Hızlı adımlarla merdivenden inerken içimden her şeyin bir rüya olmaması için dua ediyordum.

'Günaydın millet!'

Neşeden yoksun sesimle becerebildiğim kadar cıvıldadığımda boş salon ve boş mutfak beni sessizlikle selamlamıştı.

Kimse yoktu, hiçkimse yoktu burada.

'Hey!'

Yukarı kata seslendiğimde çıt sesi dahi duyulmuyordu. Sessizlik beni dinliyordu sadece.

Göğsümdeki o ağırlık hissi iyice çökerken derin bir nefes aldım.

Üyelerin altısı birden nereye gidebilirdi ki tatil günlerinde?

Hele ki bana haber vermeden mi bir yerlere dağılmışlardı?

Başımı iki yana salladım, elbette birinden biri bana haber verirdi diye düşünüyordum.

Yoongi'nin odasına bakmak için geri merdivenleri çıktım.

'Dün yaşanan her şey bir rüya olamaz herhalde.'

Kendi kendime söylenirken bir yandan da odalara bakıyordum; ev gerçekten boştu.

'Herkes nerede amına koyayım! Nereye kayboldunuz ya?'

Yoongi'nin odasını da bir hışımla açtığımda beklediğim sahne karşımdaydı.

Sessizlik ve düzenli bir yatak. Sanki dün sarmaş dolaş uyumamışız gibi.

Birbirimiz için gözyaşı dökmemiş ve özlemimizi haykırmamışız gibi.

Duygudan yoksun koyu gri tonlar odaya hakimdi ve dünü birer birer silmişlerdi sanki.

Sendelememek için kapıya yaslanıp tuttuğum nefesi bıraktım.

Hepsi bir rüya veya hayal olamazdı. Yoongi beni niye odama taşımıştı?

Yine duygularımla oynuyorsa bu sefer aynı olmayacaktı.

Artık sabrım taşıyordu. Deliriyor gibi hissetmeye başlamıştım.

'Sonunda uyanmışsın.'

Koridordan gelen sesle irkilip arkamı döndüm.

'Hazırlan ve dışarıda bize katıl. Kapalı havuzdayız.'

Yoongi yarım gülümsemesi ile bana bakarken hiç mutlu değildim. Onun aksine gülümsemiyordum.

'Niye beni uyandırmadın?'

Duygudan yoksun sesime karşılık bana doğru adımladığında geriye çekildim.

Yine duygularımı oyuncağı yapacaktı işte. Ne bekliyordum ki ondan?

Hala yüzündeki aptal gülümseme ile bakarken elleri omuzlarımla buluşmuştu.

'Çok bitkin duruyorsun. Hem niye sinirlisin ki?'

Omuzlarımdaki ellerden kurtulup ifadesizce yüzünü süzdüm. Aptal numarası yapıyordu ve çok başarılıydı.

'Beni niye odama taşıdın? Yanında uyanırsam rahatsız mı olurdun?'

Yoongi'nin yüzünde ansızın donan gülümseme huzursuzluğumu arttırıyordu.

'Ne?'

Kaşlarım istemsizce çatılırken yüzüne bir yumruk daha indirmemek için zor duruyordum. Dün gece yediği yumruk yetmemiş gibiydi.

'Yoongi şaka yapıyorsan hiç komik değil.'

Bekledi, bekledi ve bekledi.

Sonunda derin bir nefes alıp konuşurken ellerim istemsizce yumruk halini alıyordu.

'Çok içmiş olmalısın Jimin. Beraber uyumadık ki beraber uyanalım?'

Ve bardağı taşıran son damla. Evet o andaydım kesinlikle. Hepsi bana çok fazla geliyordu artık.

Anlamsız bakışlarıma karşılık ifadesizce konuşurken kalbimin kaçıncı kez kırıldığını sayamıyordum artık.

'Hayal kurmayı bırak olur mu? Kendini üzersin sadece.'

Şimdi de sarhoş muamelesi yapıyordu bana. Gerçekten ciddi olamazdı.

Ama hiçbir şey söylemedim, artık söyleyecek tek kelimem dahi yoktu ona.

Göğüslerinden hiçte hafif olmayan bir şekilde itip sendelemesine neden olurken odayı terk etmiştim.

Artık tek bir sevgi kırıntısı hak etmiyordu, ona harcanmaya değmezdi bir sevgi.

Bitti, ona olan tüm hislerimi de susturdum o an. Kalbim yokmuş gibi davranmasına izin verecek tek saniyem kalmamıştı artık.

Hızlı sayılabilecek adımlarla evi terk ederken yanıma sadece arabamın anahtarını ve cüzdanımı aldım.

Daha önce yalnız kalmaya hiç bu kadar ihtiyaç duymamıştım.

Now We Are Breaking Up 'yoonmin' ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin