Now We Are Breaking Up 'yoonmin' ✔

diciotto

İyi okumalarrr <3

*

'Taehyung'a aşık olmamak için aptal olmak gerekir Jimin-shi. Herkesten ayrı olan o güzel gülüşü, kokusunun eşi benzeri olmayan esmer teni-'

Hoparlöre aldığım telefonumu elime alıp konuştum.

'Anladık Jungkook anladık be oğlum ya!'

Karşı taraftan gelen kıkırdama sesine karşılık gülümsedim.

'Sen bu lafları geç de niye ben dahil olmadan sevgili falan olmadınız onu söyle. Sadece cinsellik nedir amına koyayım ya?'

Jungkook'un tarafından gelen kapı sesi ve Jin'in konuşmasına karşılık hafifçe öksürmesini duyunca konuyu değiştirmemiz gerektiğini anlamıştım.

Baskın yemişti tavşanım.

'Neyse kapatıyorum ben kanka sonra konuşuruz. Jin hyung yemek yaptı.'

'Onu çok öptüğünü ve özlediğimi söyle. Bir an önce gelmeniz için dua ediyorum.'

Jin'in öpücük atma sesine karşılık kıkırdadım ve aramayı sonlandırdım.

Uzandığım yataktan hızla doğrulup orta masadaki meyve tabağına ilerledim.

Kirazları avcuma doldurmadan önce kapı sesini duymuştum. Taehyung gelmişti hem de süper bir zamanlama ile.

'Nasıldı havuz?'

'Bok gibi. Çok derin olduğunu kimse söylemedi bana.'

Homurdanmasına karşılık kahkaha attım. Çok komik görünüyordu ve sadece şortu ıslaktı.

'Baya derinmiş Taetae.'

Sırıtarak konuştuğumda elindeki çantayı üstüme attı. Hemen geri çekilirken çanta yanıma düşmüştü.

'Yemek mi yesek? Of! Canım sıkılıyor benim. Jungkook desen stüdyodayım dedi.'

Başımı sallayıp kirazlarıma döndüm. Dedikodu için her zaman vakit vardı ve ben Jungkook'u çalışması için salmamıştım.

'Daha birkaç saat oldu yiyeli. Aç değilim ben.'

Taehyung üzerini değişirken bende tekli koltukta yayılmakta meşguldüm.

Bugün çekim yoktu ama yarın devam edecektik Evan ile.

Kirazlarımı karnıma koydum ve büyük adan Fransa manzarasını izlemeye koyuldum. Şu an aşırı rahattım.

'Hadi tişört giy de Evan'a gidelim. Kendi sıkılıyordur odada.'

Taehyung'a cevap vermeden telefonumu kontrol ettim. Yoongi hala uyuyor olmalıydı.

'İstemiyorum sen git.'

'Lan zaten dün apar topar odaya geldik. Ayıp oldu ayıp. Kalk hadi!'

Omuz silkerken çıplak göğsüme vurmuştu.

'Banane ya! Yoongi ile bozuğuz zaten onun yüzünden.'

Taehyung kirazlarımı alıp kolumdan asılırken kalkmamakta kararlıydım.

'Ya ne onun yüzünden? Yoongi hyung çok kıskanç.'

Burnumu kırıştırıp kolumu çekerken konuştum.

'Dün haklı diyordun hani? Çocukla biraz takılınca sattın mı enişteni he?'

Kıkırdayarak sonunda beni koltuktan kaldırdığında itişmeden duramıyorduk.