——————————————
———————————
————————
"Sikeceğim böyle işi ya!" Söylene söylene halı sahadan çıkarken saçlarını kuruluyordu verdiğim havluyla. "Güzel oynadın ama." "O sarı kartı onun bir yerlerine sokacağım!" Saçlarını yüzünü silerken bağıra bağıra sövüyordu. Elinden tuttum birlikte çıktık, yaz akşamlarında saat 20.00 civarlarında dolaşıyorduk sahilde. "Yarın okuldan çıktıktan sonra bir yerlere gidelim mi?" "Bakarız." dedi burnunu kaşıyarak. "Akşama doğru gelelim otural-" "Ya ben maçı kaybettik diye kafayı yiyorum sen akşam buraya gelelim diyorsun!"Sinirle bakıyordu gözlerime. "Ne diyeyim Deniz, yas mı tutayım kaybettiniz diye!?"
"Kafam başka yerlerdeyken konuşma benimle amına koyayım! Yok oraya gidelim yok buraya gidelim. Gideriz, siktiğimin sahili kaçıyor mu?"
"Bağırma bana!" Sinirle elimdeki kapağı açık şişeyi yüzüne fışkırttığımda tek eliyle sildi yüzünü. "Bu tartışmayı yapacağımızı bildiğim için gelmek istemedim, zorla tuttun kolumdan getirdin! Gelmiyorum bir daha seninle hiçbir yere!" Sinirle elimdekini yere attığımda etraftaki insanlar bize bakıyordu. Bir bok varmış gibi bağırırlarsa bende bakardım ama ortada hiçbir şey yokken bağırıyordu bana her zamanki gibi tartışmak için.
Dolmuş gözlerimle ilerliyordum. Sinirlenince ya da bağırıp çağırışınca elimde olmadan doluyordu gözlerim. Gerçekten bıkmıştım onun sinir krizlerinden. Sinir hastasıydı, her an sinirlenip ne yapacağını bilmeyen, kendini kaybeden bir sinir hastası. Arkamdan gelip tuttu kolumdan durmamı söylerken. "Tamam dur özür dilerim."
Kendine çevirdi ellerimden tutup yüzümü avuçladı ve sildi gözlerimi. Burnumu çektiğimde yüzündeki su damlaları düşüyordu yerlere. "Özür dilerim." dedi tekrardan. Herkesin içinde durmuş, ellerimi tutmuş özür diliyordu saçma sapan bir şey yüzünden. Yaklaştı boynuma ve yanağıma öpücük bırakıp gülümsedi. Hep böyle oluyordu küsüp 2-3 dakikaya kalmaz barışıyorduk. Arkasına döndüğünde sırtına çıkıp ayaklarımı karnına sardım. Hem sinir hastası, hem ikizler burcu bir sevgilim vardı. Zordu evet, ama zoru seviyordum :)
🐞🤍
"Kızlara göz kırpmayı bırakır mısın?" Ona bakarak söylediğim şeye "Öyle anlaşıyoruz biz onlarla." dedi masaya otururken. "Yalnız senin sevgilin benim canım haberin olsun." Sırıtarak gözlerini gözlerimde buluşturdu. "Biliyorom canom." dedi dudaklarını büzerek. Karton bardaktan kahvesini yudumlarken elinden tuttum, sargılı elini... "Acıyor mu?" Kafasını iki yana salladı. "Yok be geçti." Elimden tutup öptü.
Yanımızdan geçen kıza dönüp boydan boya süzdü. Dudaklarını ıslattığında avucumun içindeki elini sıktım. Acıyla inlediğinde gülümsedim. "Seni severim. Sınırları zorlama Deniz."
"Ya güzelim-" Sözünü bölüp konuştum. "Tuvalete mı gitsek?" Sırıttı. "Vay." "Orada daha rahat dövebilirim ya." Elini bırakmadan kalktım ayağa. Gülümseyerek o da kalktığında girdik tuvalete. Saçlarımı kulağımın arkasına koydum ve eğildim yüzüme su çarptım. Deniz saçlarımı tutmuş arkamda beklerken kafamı kaldırdım peçeteyle kuruladım. Aynanın karşısında kendime bakarken eteğimi biraz daha yukarı çektim. "Şöyle olsa daha güzel olurdu." Arkama geçti, elleriyle karnımı sarıp eski yerine indirdi. "Yeterince kısa zaten." saçlarımın arasından boynumu öpüp çekildi o sırada da zil çalmıştı zaten.
Eteğimi biraz yukarı çektim, arkasından giderken aynadan arkama bakarken önüme döndüğüm an sert bakışlarıyla göz göze geldim. Kafasından vurdum. "Bakma öyle, hep sen mi bakacaksın?" dedim gülerek. İlerlerken arkamdan geldi kolunu belimden karnıma sardı. Biraz aşağıya çekti eteğimi. "Aklını alırım, hareketlerine dikkat et." Kafamı salladım "Hıhı." dedim umursamazca.
•
Öylesine yazdığım bi şey hoşuma giderse anonim bitince devam ederim belkiii 💞💞