Odada, yatakta bacaklarımı kendime çekmiş oturuyordum. ona inat beyaz çorap giymiştim ve olmazsa olmazımız şort...
Merdivenlerden ses geldiğini duyduğumda telefonu açtım hızla. Odaya girdi elindeki telefon ile. Gözlerini telefondan kaldırıp baktı bana. Gülerek geldi yanıma. Oturup telefonumu aldı ellerimin arasından.
"Tüm gün telefon baktın amına koyayım." Omuzlarımı silktim. "Canım sıkılıyor.." dedim gözlerimi ona çevirerek. "Bak az önceki şu konuya cidden hala gülüyorum. Lan dedem için bak dedem hasta değil! Ayrıca o kağıt sahte. Aklı sıra imza attırıp başka bir şey için kullanacak." Oflayıp yüz üstü döndüm. Telefonu yatak başlığına dayayıp yeniden bakmaya başladım. Ayaklarımı yukarıya doğru kaldırıp sallamaya başladım küçük bir çocuk gibi. Kalçamda bir baskı hissedince kafamı çevirip baktım. Yatmış bakıyordu bana. Tekrar telefona dönüp izlemeye başladım.
Bir eli sallanan bacağımı kavradı. "Beyaz çorap.." dedi sessizce ve sinirli bir ses tonuyla. Bacağımı çektiğimde bağırdı sinirle. "Bak illa siktirteceksin kendini değil mi!" Bacağımı tekrar kavrayıp bir çorabı çıkarttı hızla. Diğer bacağımı tutunca çekmeye çalışıyordum bacağımı.
"Ya çoraplarımı rahat b-" "Şşt! Konuşma! Konuşma!" diyerek susturdu. Oflayıp sırt üstü döndüm. Kalkıp dizlerinin üzerine oturdu. Bacaklarımı kendime çekip yara olan yere baktım. Bacaklarımı ayırıp eğildi. Dizime bakıp güldü. Kafasını hala çorap olan ayağıma çevirdi. Gözlerini yumdu ve bana döndü. Dudaklarını bacağıma bastırdı ve durdu öylece. Yavaş hareketlerle emmeye başladı. Elimle kafasını çekmeye çalıştığımda ısırdı. "Deniz.." dedim sessizce. Bı eli ile çorap olan bacağımı kaldırıp sıyırdı çorabı, ayağımdan çıkartıp yere attı. Kafasını zorla geri çekince dudaklarını yalayıp eğildi üzerime. Tişörtümü kaldırıp kafasını tam göbeğimin üzerine koydu.
"Beni rahat bırakır mısın?" Kafasını kaldırıp baktı. "Yo?" dedi öylece bakarken.
Üzerimdeki tişörtü sıyırıp kalktı üzerimden. Kaloriferin yanına gitti derecesini yükseltip tekrar yanıma gelince yüz üstü döndüm yatakta. Biraz nazlanalım, değil mi? Üzerime çıkıp tam kalçamın üzerine oturunca kafamı koydum yastığa. Gözlerimi kapattığımda kollarını altımdan karnıma sarıp boynuma koydu kafasını. "Biraz aksiyon mu katsak napsak?" Eli göğsüme dokununca gözlerimi araladım.
"Ne yapacaksın, uçarak falan mı sikeceksin beni?"
Gülmeye başladığında kollarını çekip ellerini omuzlarıma koydu. "Meselaa, masaj yapabilirim..." Kafamı salladığımda burnundan gülüp kalktı üzerimden. "Ne yapıyorsun?"Sorduğum soruyla kafasını kaldırıp baktı. "Masaj yapacağım ya." Tekrar yaklaşıp omuzlarımı ovmaya başladığında gülümseyip kafamı yastığa koydum. Ne çok yumuşak ne de çok sert, çok güzel yapıyordu. "Biraz daha aşağıya." Sırtıma doğru inmeye başladığında kopçasını açıp öptü sırtımdan.
Gülümsedim. Kolumdan yavaşça sırtüstü, kendine çevirdiğinde çamaşırımı kollarımdan çıkarıp gülümsedi. "Tüm vücut istemiştiniz, değil mi hanımefendi?" Kafamı salladığımda sırıtıyordu. Ellerini göğsümle buluşturduğunda onu izliyordum. Yavaş yavaş sıkmaya başladığında nefesimi verdim. Sözde masaj yapıyordu beyefendi.. Ağır ağır karnıma doğru indi orada da ellerini oyalandırdıktan sonra kasıklarıma gelince bana baktı. Bir şey diyecekti sonrasında vazgeçip gülerek dizlerinin üzerine kalktı ve bacaklarımı ayırıp önüme oturdu.
"Hmmmm..." diye mırıldandı gözlerime bakarken. "Şimdiki yapacağım şey genellikle özel müşterilerimize uyguladığımız bir şey. İsterseniz geçeyim hemen?" Kafamı salladığımda yüzümde hafif bir gülümseme vardı. Eğilip boynuma sokuldu, öpmeye başladığında kollarımı ensesine sarıp gözlerimi kapattım. Tamam kabul ediyorum bu huyuna gerçekten bayılıyordum.. Sessizce "Hastayım.." diye mırıldandığımda "Biliyorum..." dedi boğuk gelen sesiyle. Dudaklarını ayırmadan köprücük kemiğime ve oradan da göğüslerime gelince baktı bana. Ellerim şortunun ipine dokununca birini dudakları arasına aldı. "Ihm.." Yavaş yavaş emmeye başladığında dil darbelerini tüm bedenimde hissediyordum neredeyse.
"Ya bu masaja girmiyor ki!" Gülerek kafasını eğip şortundaki ellerime baktı. "Benimki özel masaja giriyor da, sizinki neye giriyor hanımefendi?" Kafasını kaldırıp bana bakınca kaşlarımı çattım. Ellerimi çekip kafamı çevirdim. "Hastayım ben ve uykum var." Gülmeye başladığında kaşlarımı çatıp ona baktım. "İleri gitmeyeceğim zaten." Gözlerimi devirip baktım ona. "Gidemezsin zaten??" Gülerek eğildi ve karnımı kasıklarımı öpmeye başladı. "Çok aşağıya iniyorsun.." Elini tuttuğumda kafasını kaldırıp baktı.
"Kaç gün kaldı bitmesine?" "İki." dedim gözlerine bakarken. Kollarından tutup üzerine çıktığımda sırtını yatağın başlığına yasladı, ama yatıyordu da. "Ben sevmedim burayı." diye mırıldandığımda elleri belimdeydi. "Neden?" Omuzlarımı silktim. "Kimseyi tanıdığımız yok, bu dili öğrenmek çok sıkıcı, derslerden hiçbir şey anlamıyorum. Geri dönsek olmaz mı?" Elleri kalçama inince parmağını şortumun lastiğinde gezdirdi.
"Dönelim." Gözlerimi göğsündeki ellerimden gözlerine kaldırdım heyecanla. "Gerçekten mi?" Kafasını salladı. Gülümseyip sıkıca sarıldığımda o da kollarını belime sardı. Omzumdan öperken çalan telefon sesiyle ayrıldım ondan. Uzanıp telefonu aldığımda Berke'nin aradığını görmüştüm. "Oooo acaba kafasını nereye çarptı beyefendi?" Deniz'in söylediğine gülerken telefonu kulağıma götürüp açtım. "Aloo?"
"Lan!" dedi bağırarak. "Sıçtığınız bok gibi klozetin içine bırakıp gittiniz beni!"
Söylediği şeyle kahkaha attığımda tişörtüme uzanmaya çalışıyordum. "Ya ne alaka Berkee?"
"Valla haber vermeden çekip gitmişsiniz, yeni öğrendim gittiğinizi."
Tuttuğum tişörtü Deniz elimden alıp atınca baktım ona.
"Haber verecektik aslında bir an-"
"Sus sus, hobor vorocoktok oslondo!"
Oflayarak güldüğümde Deniz'in kucağında ters dönüp oturdum.
"Ee napıyorsunuz?" diye sorduğumda arkadan bir kadın sesi geldi.
"Ööff annem çağırıyor, birazdan arayacağım geri açmazsan konuşmam valla."
"Ben öyle biri miyim Berke!"
Deniz'in elleri arkamdan göğsüme dokununca elimi elinin üzerine koyup tuttum.
"Sus, kapatıyorum."
Telefonu tripli bir şekilde kapatınca saate baktım. 23.55'ti. Bir anda bacaklarını kendine çekince geriye doğru düştüm göğsüne. "Canın acıyor mu?" Kafamı kaldırıp baktım ona. "Neden acısın?" diye sorduğumda elini kadınlığıma götürüp dokundu. "Bez bağlamışsın yine?" Gülmeye başladığımda bana bakıyordu çatık kaşlarıyla. "Kanarken falan acıyor mu canın?" Gülerek kafamı salladığımda nefesini verdi. "Allah'ım iyi ki erkek doğmuşum!" Kafasından tutup saçlarını öpünce sırıtıyordu. "Yatalım bence artık." Üzerinden kalktım ve yerdeki tişörtüme uzanıp aldım.
"Bu saatte yatmayacağını ikimiz de biliyoruz Deniz." Kafasını salladı. "Tamam sevgilim." dediği şeyle kafamı ona çevirdiğimde çocuk gibi gülümsüyordu. Tişörtü üzerime geçirip ayağa kalktım ve yüzünü avuçlayıp öptüm dudaklarından. "Eşek." diyerek geri çekildiğimde sırıtıyordu.
•
Saannıırııımm sevdiğim çocuğa açıldım 😬🥴