Kapıya gittiğimde annemle babamı gördüm. "Cemre..." dedi babam beni süzerken...
Deniz önüme geçti, kapıyı kapatmaya çalışırken babam zorla açıp girdi içeriye. "Ne bu halin senin?" dedi annem yorgun bir şekilde. Gözlerim ister istemez dolmuştu. "Ne varmış benim halimde?" Çenemden tuttu kafamı diğer tarafa çevirip boynuma baktı. "Cemrem.." dedi ağlarken. "Çıkar mısınız dışarı!" Elini yanağıma koyduğunda ittim elini. "Kızım.." dedi babam. Arkadan denizin annesiyle babası gelince gözyaşlarım firar etmişti. Çok kötü bir duyguydu bu, çok kötü...
"Oğlum.." dedi denizin annesi. Deniz oflayıp duvara yaslandı kafasını duvara koyup tavana baktı. Annem sıkıca sarıldığında ittim ağlayarak. "D-dokunmayın bana dokunmayın.." Onca ay sonra gelip sarılma cesaretini nasıl alıyordu gerçekten... "Kızım, lütfen.." Annem de ağlıyordu, babamda. Annesi ağlıyordu, babası duygusuzca iğrenç bir şekilde izliyordu sadece. Annem tekrar geldi ve sarıldı. Hıçkıra hıçkıra ağlıyordum sarılırken. Babam da sarıldı sıkıca. Özlemiştim onları, ne kadar böyle yapsalar da gerçekten çok özlemiştim.
Deniz'in annesi "Denizim.." diye sarıldı sıkıca. İlk duvara bakmaya devam etti sonrasında annesi daha şiddetli ağlayınca kafasını eğdi, elini saçlarına koydu, kafasını yasladı ve sarıldı o da... Babama da sarıldım sıkı sıkı. O eksik parçam tamamlanmış gibi hissetmiştim bir an. Ama içimdeki bir his itiyordu beni onlardan. Geri çekildim gözlerimi silip baktım onlara. Annem yalvarır gibi bakıyordu bana ve bu deli gibi yakıyordu içimi.
"Gider misiniz buradan." Onlara bakmamaya çalışarak kurduğum cümleye annem elini uzattı. "Kızım yapma böyle.." Elini yanağıma koyacakken çektim elini. "Görmek istemiyorum, ikinizi de.."
"Çıkın şuradan, hallerine bakın bi. Şımartıyorsunuz böyle yaparak!" dedi Deniz'in babası. "Çıkın!" dedim bağırarak. Deniz'in babası annesinin kolundan çekip çıkardı. "Sizde çıkın hadi." dedi babası yine. Annemle babam ağlayarak çıktılar. Gidip kapattım kapıyı arkalarından. Ağlayarak kafamı yasladım kapıya. Neden bu dünyada mutlu olmak için birini seçmek zorunda oluyoruz.. Tam mutlu oldum, mutlu oluyoruz derken yine seçemediğim o seçenek gelip mahvediyordu hayatımı. Arkama dönüp baktım, Deniz yoktu. İlerledim su sesi gelen lavaboya girdiğimde yüzünü yıkıyordu. Kafasını kaldırdı yüzünü kuruladı ve döndü bana. "Ağlama güzelim ağlama..." dediğinde gözyaşlarımı siliyordu. Yanağımdaki ellerine tutundum. "Deniz... Ben çok özledim onları..." Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladığımda sarılmıştı bana. "Yapma böyle, yapma, yapma.." dedi. Sesi titriyordu..
🌠💖
"Cemre." dedi elimdeki kalemi alırken. Gözlerimi kaldırıp baktım ona. "Bana döner misin artık?" Yorgun gözlerle bana bakarken "Buradayım zaten."dedim gözlerimi başka bir yere çevirerek. "Öyle mi?" kafamı salladım. "Çıkalım mı sınıftan?" Omuzlarımı silktim. "Bilmiyorum." Gözlerimi kaldırdığımda sınıfın boş olduğunu yeni fark etmiştim. "Sınıftakiler nerde?"
"Ders boş." Oflayıp kafamı sıraya koydum ve nefesimi verdim. Elini saçlarıma getirmiş severken kafamı kaldırıp baktım ona. "Sarılır mısın bana?" Kafasını salladı sandalyesini geriye çekip kollarını açtı. Kucağına oturup sarıldım sıkıca. Kafamı omzuna koyup baktım pencereden dışarıya. "Güzelim..." Soluyarak öptü boynumu. Saçlarımın arasından kafasını omzuma koydu. Benim de buna zaafım vardı, kedi gibi boynuma sokularak yatması. Bunu iyi biliyordu. Kıkırdadım, gülümsedi öptü boynumdan. Kapı açılınca kafamı çevirip baktım kapıya. Mert gelmişti. "Oo gençler kusura bakmayın hemençıkıyorum." Çantasından bir şey alıp çıkınca döndüm ona. "Gidelim." Gülümsedi. Kalktım kucağından eşyalarımızı toplayıp çıktık sınıftan.
•
Aşiret falan mı yazsam canım şiddetli bi şey yazmak istediiii
💖💖💖💖