eight

7.3K 250 34
                                    

Son derse sadece 17 dakika kalmıştı ve ben not ortalamamı umursamayan bir öğrenci olsaydım kesinlikle son derse falan kalmazdım.

Canımı sıkan birçok durum vardı.

Babam yine evden gitmişti. Buna normalde sevinmem lazımdı ama son yaşadığımız şeyden sonra bir daha birbirimizi görmemiştik.

Nerdeyse 2 ay geçmişti.

Atlas'ı da hiç görmemiştim.

Öpüşmüştük.

Beni öpmüştü.

Ve ortadan kaybolmuştu.

Aramamıştım, aramamıştı.

Yazmamıştım, yazmamıştı.

Acaba ben de onun aklına geliyor muydum?

Yoksa sadece senelerdir öptüğü yüzlerce kadından biri miydim?

Başım çatlıyordu.

Bunları düşünmek zaten sıkkın olam canımı daha çok sıkmıştı ve zaman asla geçmek bilmiyordu. Telefonumu önümdeki masadan alıp zaman geçirebilmek adına instagrama girdim.

Hesabımı seviyordum.

Storyleri hızlı hızlı geçerken henüz geçen hafta takipleştiğimiz profesörümün storysinde takılıp kalmıştım.

Atlas'la çekindikleri bir fotoğrafı stroye atıp, hesabını etiketlemişti. Hesabına girmeden önce storyi uzun uzun inceledim.

Yaklaşık 2 aydır görmediğim için şu an fotoğrafı bile beni sarsmaya yetmişti.

Kollarını dirseklerine kadar katladığı  siyah gömleği ona oldukça boldu ve dövmelerini göz önüne sermişti, altına giydiği siyah kot uzun bacaklarını gözler önüne sersin diye dikilmiş gibiydi. Her zamanki gibi birçok metal yüzükle süslediği uzun parmaklarına baktım bir süre.

Onları boynumda hissetmek için ömrümün büyük bir kısmını feda edebilirdim.

Elinde bir viski kadehi vardı ve kameraya doğru kaldırmıştı. Yüzünde minik bir gülümseme vardı ve bunu bile saatlerce izleyebilirdim.

Etiketlenen hesaba girip biraz hesabını incelemek istemiştim ama hesabı gizliydi. Dudaklarımı büzüp hesabından çıktım ve kendimi ne kadar sapık gibi hissetmeme sebep olsa da o storynin ekran görüntüsünü aldım.

Sonunda geçmek bilmeyen o zaman geçmiş, son derse girmek için ayaklanmıştım. Çantamı tek omzuma asıp ilerlerken çalan telefonumla duraksadım.

Sitenin güvenliği arıyordu.

Babam sarhoş bir şekilde aylardan sonra eve dönme lütfunda bulunmuştu sanırım. Aramayı cevaplandırırken yürümeye devam ettim.

"Merhaba, Matiz."

"Merhaba. Eğer sorun babamsa ya da anahtarını falan bulamadığı için sorun çıkardıysa onun için anahtar bırakmıştım ben." dedim aceleyle, polis çağırmalarını istemiyordum.

"Baban gelmedi. Kapıya bir araba yaklaştı, içindeki adam seni soruyor. Daha önce hiç görmediğim için almadım siteye."

Kaşlarımı çattım.

"Kim?" dedim kuşkuyla.

"İsmi Atlas'mış, sadece bunu söyledi."

Adımlarım bir anda durdu, kalbim kilometrelerce koşmuşum gibi hızlandı. Çantamı daha sıkı kavrayıp boğazımı temizledim.

"Telefonu verebilir misiniz?" dedim kısaca.

Birazdan aylardır duymadığım tapılası sesini duymak beni bayıltabilirdi. Telefondan duyduğum birkaç anlamsız ses nabzımı hızlandırmıştı.

Biraz sonra "Matiz." diyen erkeksi sesini duydum.

Gerçekten bayılacaktım.

"Atlas." dedim sadece, sesim titremişti ve bundan nefret etmiştim.

"Seni götürmeye gelmiştim ama güvenliğiniz seni kaçırmaya gelmişim gibi davranıyor." dedi, sesindeki alaycı tını oldukça baskındı.

Bu beni gülümsetirken dudaklarımı yaladım, arkadan gelen güvenliğin öksürme sesi beni daha çok güldürdü.

Atlas fazla açık sözlüydü.

"Neden?" diye sordum bastırdığımı düşündüğüm çocuksu bir heyecanla.

Neden beni gecenin yarısı herhangi bir parkta öptükten sonra ortadan kayboldun ve neden şimdi beni almaya geldin?

"Parkta konuştuğumuz şeyi unuttun mu, ufaklık?"

Güzel dudaklarının arasından çıkan tek bir kelimeyi bile unutmam mümkün değildi.

"Mekandan mı bahsediyorsun?" diye sordum, gerçekten fazla heyecanlı görünmek istemiyordum ama bunu ne kadar başardığım tartışılırdı.

"Tam da ondan bahsediyorum."

"Yalnız," dedim alt dudağımı ısırarak. "evde değilim ben, üniversitedeyim."

"Dersin var mı?"

"Son bir dersim daha vardı ama bu önemli değil." dedim. Bir an önce onu görmek istiyordum.

Bir süre bekledi ve "Benim için önemli, çocuk. Dersin bittikten sonra aramalısın."

Onayladığımı belirten birkaç anlamsız ses çıkardım ve telefonu kapattık.

Derslerimi aksatıp aksatmamam umrundaydı ve bununla ilgileniyordu.

Hızlı adımlarla zaten geç kaldığım derse yetişmeye çalışırken aklımda sadece bu akşam beni neyin beklediği dönüp duruyordu.

az once saclarimi boyarken aklima atlas ve matiz geldi, neler yaptiklarini merak edip bolum yazdim...

daha once de dedigim gibi tamamen spontane yazdigim icin ben de yeni bolumu heyecanla bekleyenlerdenim aslinda

devam edecektim ama biraz daha beklersem sacim yanabilir, evet...

bu bolumu minik bir gecis bolumu olarak dusunebiliriz

oy ve yorumlari unutmayin, bir sonraki bolume kadar kendinize iyi davranin<3

salvatore ||daddy issuesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin