nine

7.6K 274 138
                                    

bir onceki bolumu es gecmeyin, iyi okumalar

Elimdeki ruju da dudaklarıma yaydıktan sonra aynadaki görüntüme baktım.

Farklı görünüyordum.

Her zaman crop-kot takılan ben, sadece yarım saat sonra Atlas'ın mekanına gideceği için elbise giymişti.

Geçen sene vitrindeki mankenin üstünde görüp hiçbir yerde giymeyeceğime emin olduğum hâlde çok hoşuma gittiği için aldığım elbiseyi inceledim tekrardan. Siyah saten bir kumaşa sahipti, mini sayılabilecek kadar kısaydı ve ip askılı olduğu için fazla zarif görünüyordu.

Siyah saçlarımı düzleştirip dalgalı hâlinden eser bırakmamıştım. Keskin bir eyeliner, özenle kıvırdığım kirpiklerim, dudağımdaki koyu ruj beyaz tenimle birleşince cidden güzel görünüyordum.

Siyah deri çantama işime yarayacak şeyleri koyup kapıya ilerledim. Yine geçen sene mezuniyet için aldığım siyah deri stilettoları eğilip giydim ve son kez aynadan kendime baktım.

Elimdeki telefon titreyince Atlas'ın hâlâ kaydetmediğim ama ezberlediğim numarasını görmek nabzımı hızlandırdı.

Bekletmeden aramayı cevaplandırdım.

"Bekliyorum, küçük."

Hemen ineceğime dair birkaç şey söyledim ve telefonu kapattım. İlk karşılaşmamızda küçük, ufaklık gibi kelimeleri kullanması her ne kadar onu yumruklama isteğimi tetikleseydi de, şu an kullandığı zaman içim kıpır kıpır oluyordu.

Hazırlanırken kendime verdiğim sözü hatırladım. Bugün her şeyi unutacaktım, gerçekten hiçbir şeyi kafaya takmayacaktım.

Ayağımdaki topukluların izin verdiği ölçüde hızla indiğim merdivenleri nihayet bitirip kendimi dışarı attım. Üstüme hiçbir şey almadığım için içimden okkalı bir küfür savurup binanın önünde bekleyen koca arabaya ilerledim.

Şoför kapısı açıldı ve Atlas indi. 2 ayın ardından kanlı canlı gördüğüm beden nefes almama asla yardımcı olmuyordu.

Her zamanki gibi ilahiydi.

Her zamanki gibi tapılasıydı.

Bakışlarıyla açık açık beni süzdü ve çok kısa bir süre için dudaklarını yaladı. Ardından gözlerini gözlerime sabitleyip kaşlarını çattı.

"Bir gün seni ceketle görebilecek miyim acaba?" dedi sitemkâr bir ses tonuyla.

Aylardan sonra seni görme düşüncesi aklımı başımdan aldığı için üstüme bir şeyler almayı unuttum, Atlas.

"Unuttum." dedim oldukça kısık bir sesle.

"Artık yanımda ekstra ceket taşımalıyım." dedi kapıyı benim için açarken.

Yolcu koltuğuna yerleşirken söylediği cümleyi düşünüyordum. Bunu söylerken artık sık sık görüşeceğimizi ima etmiş olabilirdi ya da sadece söylemek için söylemişti.

Bilmiyordum ve bu belirsizlik beni öldürecekti.

Birkaç saniye sonra Atlas yan koltuğa yerleşti ve arabayı çalıştırmadan önce dönüp bana baktı. Üstümden eğilip emniyet kemerini takmak için bir hamle yaptı, artık burun burunaydık ve ben nefes almayı bile unutmuştum.

Bu denli yakınken birbirimizin gözlerinin içine bakıyorduk. Atlas gözlerini kapatıp birkaç saniye öylece bekledi ve gözlerini açınca emniyet kemerini hızla takıp uzaklaştı.

Bu kadar küçük bir temasın bile beni bu denli etkilemesi korkutucuydu. Nefes nefese kalmıştım ve asla Atlas'a bakmıyordum.

Atlas motoru çalıştırdığında kafamı cama yaslamış yolu seyrediyordum. Bir şeyleri düşünmemem lazımdı. Yola çıktığımızdan beri süren sessizliği Atlas'a dönerek bozdum.

salvatore ||daddy issuesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin