12 - Aidiyet

6.5K 540 109
                                    

♫sarıl her fırsatında o insana, arkasından ağlayan olma

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

sarıl her fırsatında o insana, arkasından ağlayan olma.

•••

Uzun zamandır beni boğazlayan duygularımı serbest bırakmak, rahat bir nefes almama neden olmuştu. Boğuluyor gibi hissettiğim her günün acısı tek bir günde geçmişti sanki. Aldığım bir nefes, alamadığım bin nefese değerdi.

Yine de yetmiyordu. Toparlanmak istedikçe üzerime yığılan birçok sıkıntı vardı, nereden başlayacağımı bilmiyordum.

Sabırla sakinleşmemi bekleyen adama kaydırdım gözlerimi. Ona baktığımı hissederek başını eğip yüzüme baktı. Konuşmak istemediğimi anlamışçasına gözlerini yarım saniyelik kapatıp alnıma dudaklarını bastırdı.

Hâlâ onun kolları arasındaydım ve buradan çıkmak istemiyordum. Eylül ablanın dediği her kelime zihnimde geziyordu. Birine geç kalmak, özellikle sevdiğin birine geç kalmak berbat bir duyguydu. Bu düşünceyle irkilip daha da sokuldum kollarına.

Atan kalbinin sesini çok net duyuyordum. Belki de buydu sevgi, atan bir kalbe bile gülümsemekti. Basit bir bakış, basit bir sarılıştı belki de.

Yanında hissettiğim o garip histi, sevgi dedikleri şey.

"Afra," diyerek saçlarımda elini gezdirdi. "Üşüyorsun, buz gibi oldun. Gidelim."

Montsuz çıktığımı o an fark ettim. Özgür, beni ısıtmak istercesine sıkıca sarılıp kollarımı ovuyordu.

"Üşümüyorum." diye yalan söyledim. Donuyordum. Özgür'ün de üzerinde sadece üniforması vardı ancak o, yaz güneşinin altında duruyor gibiydi.

Başımı göğsünden kaldırıp yüzüne baktım. Dudağı kıvrıldığında baş parmağının ucuyla burnuma dokundu.

"Kıpkırmızı olmuş burnun." dedi. Elim istemsizce burnuma gitti ama Özgür elimi tutarak dudaklarına götürüp buna engel oldu.

"Ellerin de buz gibi. Bir kere de inat etme, hasta olacaksın." dedi hareketlenerek. Başımı onaylarca salladım. Böyle bir soğukta montsuz çıkmak da akıl kârı değildi.

"Komutanım, bu adam boş boş konuşup duruyor..." diyen sesle Özgür'ün kollarından çıkıp gelen kişiye baktım. Ali, ağzı yarım açık bir şekilde bize bakarken Özgür "Devam et, Ali." dediğinde kendine gelip konuşmaya devam edebilmişti.

"Şikayetçiyim diyor komutanım." derken, şaşkınlıkla bize bakmaya devam ediyordu. Özgür kısaca başını salladı. Sert tavrını takınmıştı her zamanki gibi.

Elimi tuttuğunda dudağımda minik bir tebessüm belirdi. Ali'nin açık ağzı biraz daha açılırken gülümsemem arttı. Bu insanlar bana gerçekten iyi geliyordu.

YUVAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin