4 - İçerideki Güç

8.4K 598 153
                                    

♫aldı aklımı gülmelerin, hay Allah

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

♫aldı aklımı gülmelerin, hay Allah.

Endişe, korku ve gerginlik. Ortak noktaları fazla olan üç kelimeydi ancak birbirinden çok farklılardı. Ruh haline göre çok değişkenlik gösterirdi, hangisini hissettiğimiz.

Çocuklar, hislerini doğru tanımlayamıyorlardı. Bu durumda onlara yardımcı olan kişi ben oluyordum. Soğukkanlı bir şekilde hislerini tercüme etmelerini sağlasam da bunu kendim için yapmak çok zordu.

Korkuyor muydum, endişeli miydim, gergin miydim...

Kömür getiren kamyona yapılan pusu, benim başıma büyük dertler açıyordu. Özgür'ün kısaca anlattıklarına göre pusuyu yapanlar, benim eşgalimi vermişlerdi. Sanki her şeyi ben planlamışım gibi göstermişlerdi.

Ben onları tanımıyordum bile.

Özgür, bana sarıldığı an hiç hissetmediğim kadar güvende hissetmiştim. Bana neden güveniyorlardı, bunu yapmadığıma nasıl inanıyorlardı bilmiyordum ama emindim ki onların bildikleri başka şeyler vardı.

"Afra!"

"Efendim?"

"Dalmışsın iyice, kahvaltı yapıyor kızlar. Gidelim de çay içelim diyorum."

Hafifçe silkelenerek onayladım onu. Yemekhaneye yaklaştıkça yükselen tabak, çatal sesleri kızların seslerine eşlik ediyordu. İçeri girip yemekleri servis eden Gonca ablanın yanına geçtik.

"Günaydın, tontonum."

"Kızım, tonton deme bana çocukların içinde. Onlar da diyor sonra."

Sema, Gonca ablayı umursamadan güldü. Gonca abla da istemsizce gülerken önündeki miniğe tabildotunu verdi. Ardından arkasını dönüp elektrikli çaycıya uzandı.

"Çay taze, koyuyorum hemen size de."

"Burcu Hanım mı geldi?" dedim. Çay tazeyse mutlaka gelmiş olmalıydı. Özellikle çocukların yemek saatinde araya iş sıkıştırmaktan büyük keyif alırdı.

"Evet, bugün işleri yoğunmuş."

"Yapma ya... Bana bir ton iş yığacak şimdi." dedi Sema keyifsizce. Kalçamı tezgaha yasladım. Ara sıra kızlar geldikçe önümdeki masadan onlara kahvaltılık dolduruyordum.

"Benim bugün saatlerim dolu, Burcu Hanım'ın çenesinden yırttım."

Konuşurken, Gonca ablanın uzattığı çayı elime aldım. Neredeyse her saat başı kızlarla görüşme ayarlamıştım.

"Duyacak şimdi, konuşmayın öyle." dedi Gonca abla. Sandalyesine oturup soluklandı.

"Günaydın."

YUVAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin