21 - Gerçekler/Birinci Kısım

4.1K 414 112
                                    

♫aynı yere takılıp kalmışız, aynı yerden çok kez kırılmışız

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

aynı yere takılıp kalmışız, aynı yerden çok kez kırılmışız.

••

Parmak uçlarıma kadar öfke dolduğumu hissediyordum. Bana değil ama sevdiklerime zarar gelirse bambaşka biri olurdum. Karşımdaki adamın da niyeti açıkça belliydi.

Özgür'ün canını yakacaktı, sevdiğime zarar verecekti. Bunu da en iyi bildiği yoldan yapacaktı.

"Çekil önümden yoksa bağırırım." dedim telefonumu avucumda sıkarken. Yarım ağız sırıttı.

"Bunu yapmak isteseydin, şimdiye kadar çoktan yapmış olurdun." dedi emin bir şekilde. "Babanı kurtarmak istediğini biliyorum."

"Tefeci olan sensin, korkması gereken kişi de." dedim ben de hızlıca. Gerekirse, tefeciden borç aldığı için babam da cezalandırılırdı ama olması gereken buydu. "Bu yaptığın yanına kalmayacak."

"Sevgiline mi ispiyonlayacaksın? Afra, çok korktum!"

Yüzümü buruşturup, ima dolu cümlesine ek olarak yaptığı yüz ifadesini inceledim. Korkmuş gibi bana bakıyordu. Ardından ifadesini düzeltip güldü.

"Özgür bana hiçbir şey yapamaz. Tefeci olduğumu kanıtlayamazsın, çünkü tefeci değilim. Sadece baban buna inandı."

"Beni ikna etmeye çalıştığına göre evet, çok korkuyorsun Cenk. Özgür'ün bir şeyler başarması seni korkuttuğu gibi aynı şekilde açığını bulması da korkutuyor."

"Saçma." dedi dişlerini sıkarken. Dumura uğramıştı ve bu benim hoşuma gitmişti. Özgür'den deli gibi korkuyordu.

"Aptal düşüncelerine son verecek misin, yoksa ben tıpkı Özgür'ün bana yaptığı gibi senin aileni elinden alayım mı?"

Konuşurken ses tonundaki bariz siniri hissedebilmiştim, aynı sinir bana da geçmişti. Bir adım atıp bana yaklaştığında nefesimi tuttum dişlerimi sıkarken. Tehdit edemezdi, böyle oyunlara gelemezdim.

"Bu sadece fragmanı. Eğer bana yardım etmezsen, Özgür'ün mesleği ciddi anlamda tehlikeye girer."

"Beni tehdit edemezsin." dedim özgüvenle. Blöf yapıyordu, sakin kalmam lazımdı.

"Tehdit demeyelim, olacaklardan haberdar ediyorum sadece. Bu sefer basit bir kömür kaçağıyla olaya girmedim." Ellerini cebine soktu, keyfi yerine gelmişti. Gözlerini kapatıp sesli bir nefes çektikten sonra gülümseyerek devam etti. "Çünkü bu sefer yalnız değilim, bana bir şey olursa devreye başkaları girecek."

"Saçmalayıp duruyorsun. Durup da seni dinlemem hataydı." diye mırıldandım kendi kendime. Karanlık sokağı aydınlatan mekanın ışıklarına doğru gidecekken, bir anda dibime girdi. Kolumu sıkıca kavrayıp kendine çektiğinde yüzüm buruşmuştu. Sol omzum göğsüne değiyordu. Dudaklarını aralayıp fısıldar gibi konuştu.

YUVAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin