22 - Gerçekler/İkinci Kısım

3.2K 379 115
                                    

♫ah çatal olur, efelerin yüreği

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

ah çatal olur, efelerin yüreği.

Soğuk hava.

Her açıdan soğuktu. Dışarıda kar yağıyordu, aslında günlük güneşlik olsa da ben soğuk hissederdim. Kalbim kırıktı, sevdiğim adamın kalbi de kırıktı. İkimiz de bir enkazdan çıkmış gibiydik.

Cenk'in sözleri geliyordu aklıma. Ona inanmamıştım, Özgür'ün babama para verebileceği ihtimalini düşünmek bile istememiştim. Ancak Özgür hem bunu yapmış hem de bana yalan söylemişti.

Boynuma kadar çektiğim yorganı üzerimden itip ayaklarımı yataktan sarkıttım. Çıplak ayaklarım zeminle buluştuğunda derin bir nefes alarak kalktım. Bugünün cumartesi olması benim açımdan fazlaca iyiydi. Dışarı çıkmak istemiyordum.

Banyoya gidip elimi yüzümü yıkadıktan sonra salona geçtim. Azra koltukta battaniyesiyle uyuya kalmıştı. Yanına gidip battaniyeyi düzelttim. Saçları dağılmıştı, her zamanki gibi kendisi de dağınık yatıyordu.

O da kaçmıştı o evden. Annemden, babamdan kaçmak istemişti sadece. Çocukluğumuzu ve gençliğimizi esir altına alan iki insandan uzaklaşmak istemişti ve gereksiz yere ona bağırmıştım. Oysa kızmam gereken kişi Azra değildi, annem ve babamdı. Bir açıklama değil, bir serzeniş duymayı hak ediyorlardı biz tarafından.

Dışarıdan gelen seslerle Azra'dan uzaklaşıp balkon camına ilerledim. Gözlerim anında aradığım kişiyi bulmuştu. Özgür, üniformasının içinde ciddiyetle dimdik duruyordu. Askeri aracın yanındaydı. Ellerini arkada birleştirmişti. Karşısında duran Cihan, Ali, Buğra ve Okan da saygıyla onu dinliyorlardı.

Özgür'ün vermiş olduğu bir komutla hepsi aynı anda hareketlendi. Araca doğru geçerlerken, Özgür hissetmiş gibi başını kaldırdı. Göz göze geldiğimizde derince yutkundum. Göğsü, aldığı derin nefesle hayli şişmişti. Dudağının kenarı hüzünle kıvrıldığında içimde tarifsiz bir boşluk hissi oluşmuştu. Başını eğip kendine has bir selam verdikten sonra, ciddi duruşunu bozmadan askeri araca döndü. Birkaç şey daha söyledikten sonra araca bindi. Kalbimin sızısını fazlasıyla hissediyordum. Onu her gün görmek istiyordum, her an yanımda olsa o bile ancak yeterdi bana.

"Abla." diyen Azra'nın sesiyle arkama dönüp ona baktım. Koltuğun sırt kısmına doğru dönmüş, bana bakıyordu.

"Azra, ne zaman uyandın?"

"Öyle durgun durgun eniştemi izlediğini anlayana kadar." diyerek koltukta oturur pozisyona geldi. Beni yanına çağırdığında yavaşça yürüyerek yanına gittim. Oturduğum gibi bağdaş kurarak bana döndü.

"Aranız mı bozuk?" diye sordu. Sırtımı geriye yasladım.

"Hayır."

"Bozuk yani."

YUVAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin