8 - Farkındalığın Yüzü

6.6K 557 165
                                    

♫şehri hüzün basar, sen gidince

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

♫şehri hüzün basar, sen gidince.

Üzerimde hafif bir ağırlık vardı. Fiziksel değildi, tamamen ruhsaldı bu ağırlık. Birkaç saat öncesine kadar çok daha fazla ağırlık hissederken şimdi hafiflemiş gibiydim.

"Afra..."

Duyduğum sesle kendime gelmeye çalıştım. Etraftaki sıcaklık yüzüme vururken, göz kapaklarım kapanmak için direnirken bunu yapmak zordu. Başımı hafifçe hareket ettirdiğimde burnum yumuşak bir yüzeye sürtündü. Bu temasımla, yüzey aniden uzaklaşmıştı. Gözlerimi araladığımda gördüğüm görüntüyle anında doğruldum.

Az önce burnumu, Özgür'ün boynuna sürttüğüm gerçeğini zihnimden atmaya çabalıyordum.

"Sonunda," dedi alayla. "Uyandırmayacaktım ama burada uyumanı istemedim. Yurda girsen daha iyi olur."

Başımı yavaşça sallarken elimi ağzıma kapatıp küçük bir şekilde esnedim. Özgür, sırıtarak beni izliyordu. Üzerimdeki poları kenara koydum hızlıca.

"Çok mu uyudum? Farkında değilim."

"Çok olmadı, merak etme. Ahmet abi yurtta beklemen gerektiğini söyleyince uyandırmak zorunda kaldım."

O konuşurken belimi doğrulttum. Acıyla inleyip belimi tuttuğumda Özgür de endişeyle koltukta öne kayıp yüzüme baktı.

"Ne oldu?"

"Belim ağrımış biraz."

"Taş gibi koltukta uyudun, akıl edemedim ki."

Ayağa kalkıp elini uzattığında anlamsızca baktım bir süre. Ardından tutup ben de ayaklanıp. Sıcak avucuna hapsolan elimi bırakmadan, diğer eliyle poları alıp omuzlarıma bıraktı.

"Yaralanmadım Özgür, yürüyebilirim." dedim gülerek. Gülüşüme kısaca baktıktan sonra gözlerime döndü.

"Belin ağrıyor, destek olmak için..."

Güvenlik kulübesinin kapısı açıldığında Ahmet abiye baktık ikimiz de.

"Afra, yurda girsen iyi olur kızım." dediğinde başımı salladım. Özgür'ün elini bıraktıktan sonra polarımı düzelttim.

"İyi geceler." dedim içten bir şekilde. Gözlerini yumarak cevap vermişti. Polar, omuzlarımdan kaydığında ikimiz de düzeltmek için hamle yaptık. Birbirine değen ellerimizi umursamadan poları düzeltti.

"Afra," dedi gitmeme engel olarak. "Yarın kahvaltıya çağırıyor annem."

"Beni mi?"

YUVAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin