"Güneş yeli eser, taşır bizi fersahlara...
Uzayın yollarından uzak yıldızlara"
Kaptan'ın Seyir Defteri, Kaptan Baküs Sf. 6
Gri üniformasının yakalarını nefes alabileceği ölçüde açmaya çalışan Seyrüseferci Balsazar, koordinatları gösteren kayıtları son bir kez daha inceledi. İstikamet hesapları birebir tutuyordu. Her defasında midesinin bulanmasına sebep olan o fazla hareketli operasyonlardan, yeni bir tanesinin daha eli kulağındaydı.
Sensörlerden yankılanan uyarı sinyalleriyle, pilot koltuğunda doğrulan Zigan Tezdümen'in çağrısı, güverteyi hareketlendirmeye fazlasıyla yetmişti.
"Hedef menzile girdi dostlar! İskele baş omuzluk, istikamet çekirdek, konum 11, 10!"
Yerlerinden atılmaya hazır bekleyen güverte mürettebatının sabırsız bakışları, ellerini arkasında kavuşturmuş, seyrek saçların çevrelediği başı dik, derin kırışıklıkların gölgelediği yüzü gergin, kavisli kaşları ise çatık halde duran yaşlı subaya dönmüştü. Sagar Demirgazap, Marduk korsan fırkateyninin korkutucu bir şöhrete sahip ikinci kaptanı...
"Balsazar! Seyrüsefer değerleri..."
Zigan'ın alışık olduğu üzere standart astronomik değerlerden yoksun, eğitimsiz bir korsan üslubuyla tarif ettiği yönleri tercüme etmek, Balsazar'ın rutiniydi.
"Vektörel konum -4, 8, 3; münhani yörünge 0, 6, 2! Sabit hız 9 mak, kumandan..."
"Şirketin böyle sivil bir gemiyle işi ne ola ki? Cumhuriyet Çarteri'ni ihlal etmemiz eksik kalmıştı bir tek... Hem de dişimizin kovuğunu bile doldurmayacak bir şilep için!" Demirgazap'ın deyimlerle karışık sitemlerini, Balsazar çoğu zaman eğlenceli bulurdu. Yaşlı kurdun parmakları iletişim telsizine uzandı. "Balık ağa takıldı, Kaptan Amar."
Katı bir ses duyuldu telsizden. "Başlayın!"
Demirgazap, mürettebata döndü.
"Kaptanı duydunuz işe yaramazlar. Plastik avlama vakti... Teyakkuz vaziyeti!"
Tayfanın artık ezbere bildiği talimatlarla görev yerlerine koşuşturması başlamıştı. Balsazar ise önünde değişip duran değerleri stres dolu bakışlarla süzmekteydi. Sıcak temasın başlaması artık an meselesiydi. Yanından geçerken sibernetik koluyla, takılmak maksatlı omzuna vuran Nişancı Adamen'in bayat şakaları bile gerginliğini giderememişti bu sefer.
"Koordinatlarını mı kaybettin, dahi çocuk? Merak etme; Parçatesir görevde, operasyon güvende!"
Patlamaya hazır bir bombadan farksız tabiatı sebebiyle Parçatesir namını almıştı bu koca adam. Belli ki ya cenneti gibi gördüğü cephaneliğe, ya da hedefe füze, torpido ne bulursa yağdırmak için taretlerin başına geçmeye gidiyordu. İkincisi olduğunu, birazdan ateşlenecek silahların göstergelerinden fark edecekti.
Birbiri ardına iki füzeyi, başarılı şekilde isabet ettirdikleri hedeflerinden herhangi bir karşılık gelmemişti. Bunun üzerine Demirgazap, Başmühendis Apsu'ya iticilere tam güç yüklemesi talimatını vermiş ve pilot koltuğundaki Zigan'a ise hedefe paralel bir gezinge ve aynı hızda bir sürat tutturmasını tembihlemişti.
Balsazar, ikinci kaptanın aklından geçenleri okumaya başlamıştı. Hedefteki gemiyi bordalamaya niyetleniyordu. Nitekim geminin nişancıları Adamen ve Beltis'e vermesi gereken emirleri de çok geciktirmemişti Demirgazap.
"Gemiye çıkarma için hazırlanın!" Peşinden de Balsazar'a döndü. "Sen de katılıyorsun bu sefer. Git ve hazırlan!"
Şaşkınlığını gizleyemedi genç adam. "A-Ama kumandanım, ben ne anlarım?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kozmik Yankı | Yıldız Çocuk
Science FictionDünya zamanıyla insanlığın 2545. yılında, dünyamızın 39 ışık yılı uzağında cereyan eden kurgusal hadiselere dair yazmış olduğum bu romanda, bilim kurgu türüne yeni meseleleri mitlerle harmanlayarak, insanlığın geleceğine ve günümüz teknolojilerinin...