"B.K.F. Yıldıztozu, Babil Armadasına Siber Yıldız'ın armağan ettiği en gözde savaş kruvazörlerinden birisiydi."
Erra Donanması Günlükleri, Amiral Bastor Sf. 264
Balsazar Kaldan için oyunun kuralları son birkaç devirde tamamen değişmişti. Kaptan Amar'ın ona verdiği görev aklından bir saniyeliğine çıkmak şöyle dursun, herhangi bir hesaba boğulmadığı zamanlarda dahi zihnini meşgul ediyordu. Sagar Demirgazap'ın her hareketinde kaptanın yakında kalkışacağını ima ettiği isyanın izlerini aramaya başlamıştı artık. İkinci Kaptan akı kapasitörlerini teftiş için mühendisliğe mi inmişti, şu anda Apsu ve Estel'i isyana katılmaya teşvik ediyor olabilirdi. Adamen ile Beltis'i kalan mühimmatlar için rapor vermek üzere köprüye mi çağırmıştı, aslında niyeti mevcut silahların isyana kalkışacak tayfa mensuplarına tedarikini planlamak olabilirdi. Kimlerin bu işin içinde olabileceğini kestirmek o kadar da kolay gözükmüyor, herkesten her şeyden şüphelenmek gerekiyordu.
Mürettebatın neredeyse her bir üyesinin isyan için bir bahanesi olabileceğini biliyordu seyrüsefer subayı. Apsu'nun yeğenlerini geçindirmek için birikime ihtiyacı vardı. Estel zaten oldum olası dik başlıydı. Üstelik Pandora geldikten sonra hırçınlığı daha da bir artmıştı. Adamen'in eski bir paralı asker olmasından ötürü doğası gereği kazançlı tarafa yanlaması beklenirdi. Beltis ise tamamıyla kapalı bir kutuydu. Görev bilincinin onu kaptanın safında tutması beklense de, çoğunluk sağlandığı takdirde komuta değişikliğinin gerekli olduğunu bilecek kadar tecrübe sahibiydi. Zigan'a gelince... O zaten tuhaf bir adamdı. Eski bir fanatik olmasına rağmen kaptanın güçlü bir destekçisi olmadığı aşikardı. Tek emin olduğu kişi Sibele olabilirdi. Amar'a olan hayranlığı ve sadakatini bilmeyen yoktu. İroniye bakın ki böyle bir isyan teşebbüsünde karşı kamplarda olacakları kesin gibiydi. Belki de bu sebepten, Sibele'nin içine düşmek üzere olduğu açmazı fark etmemesi için siyah saçlı kadını her gördüğünde köşe bucak saklanıyor, Pandora'nın varlığını ise olabildiğince görmezden gelmeye çalışıyordu.
Aslında Demirgazap'ın isyana katılmaya teşvik edeceği ilk kişinin kendisi olmasını beklerdi. Buna rağmen tedirgin doğası sebebiyle İkinci Kaptan'ın bu çağrıyı yapmakta temkinli davranacağını düşünüyordu. Muhtemelen yeterli çoğunluk sağlandığında sıra ona gelecekti. Nitekim İkinci Kaptanın artmakta olan huysuzluğunu fark etmemek imkansızdı artık onun için. Yaşlı adam Barathanno'ya varmadan kısa bir zaman evvel Balsazar'ı kargo bölümünde, Nimrodel'den arta kalan ve yakın zamanda satılacak envanteri tetkik ederken bir köşeye sıkıştırmış ve ona bir takım sorular yöneltmişti. Bu küçük kızın neyin nesi olduğu hakkında bir bilgisi var mıydı? Kaptan fidye görüşmelerini başlatmak için hala neyi bekliyordu? Nimrodel'in istihbaratını sağlayan o gizemli aracı kimdi? Balsazar soruların mahiyetinden İkinci Kaptan'ın, Malah Amar'la dostane bir sohbeti kalmadığını, aksi takdirde bu soruları kendisine yöneltmek yerine doğrudan kaptana sorabileceğini tahmin etmekte zorlanmamıştı.
İşin kötü yanı Balsazar'ın bildiği başka bir şey de yoktu. Pandora'nın şirketin gözünde önemli bir değere sahip olduğunu tahmin edebiliyordu sadece; nitekim Kaptan Amar'ın onu fidye için kullanmak şöyle dursun, şirketin eline geçmesindense ölmesini tercih ettiği verdiği özel emirden gayet açıktı.
Amar ile Kaptan'ın ne kadar yakın olduklarını ve geçmişlerini zamanında Plütonyüz'den etraflıca dinlemişti. Zamanında teknik bir kazada maruz kaldığı yoğun radyasyon yüzünden alev almış bir göktaşının engebeli yüzeyini anımsatan yüzünün yanık yarısını parmaklarıyla kaşımış, sentetik şeker kamışından üretilmiş yapay romundan bir yudum daha aldıktan sonra dudaklarını şapırdatarak şöyle anlatmıştı hikayeyi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kozmik Yankı | Yıldız Çocuk
Science FictionDünya zamanıyla insanlığın 2545. yılında, dünyamızın 39 ışık yılı uzağında cereyan eden kurgusal hadiselere dair yazmış olduğum bu romanda, bilim kurgu türüne yeni meseleleri mitlerle harmanlayarak, insanlığın geleceğine ve günümüz teknolojilerinin...